DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Bizden De Olur Aslında…

Sesli Dinle

Eren, evliya, enbiya, havari olalım demiyorum, hatalarıyla, yanlışlarıyla, eksiklikleriyle iyi insanlar olmaya gayret etsek kâfi…

Bizden De Olur Aslında…
12.09.2022
6.188
A+
A-

Selam olsun siz satır dostlarıma. Her şey bir şeylere vesile derler ya hani işte aynen o misal MevzuHaber çok kimse için olduğu gibi biz aile üyeleri için de birçok güzelliklere vesile oluyor. Sanal gündemlerle veya dejavudan bezdiren çözümlenemeyen olaylarla meşgul olmamızı engelleyen yegâne yapı olarak farkını gösteriyor. MevzuHaber ailesi içerisinde yer almış ve alan çok sayıdaki değerli isim sizlere katkıda bulunma amacıyla bilgi, tecrübe ve birikimlerini köşelerinde satırlara nakşediyor. Tabii sizler gibi biz aile üyeleri de bu durumdan faydalanan isimler arasında yer alıyoruz.

Benim yazılarımı takip eden siz değerli isimlerin de bileceği gibi zaman zaman geçmiş tarihli isimlerin yaşantılarından, doğruluğu tartışılabilir hikâyelerden bahsederek olguya ulaşmaya gayret ediyorum. Bilmem hangi zamanın evliyasından, ulemasından, âliminden bilmem hangi zamanın makbul ve örnek isimlerinden alıntıladığım anlatılarla günümüz gerçekliklerine dem vurmaya çalışıyorum.

Kendimi bildim bileli Allah dostları olarak tanımladığımız, devrinin makbul isimleri olarak bildiğimiz kimselerin konu edildiği dizileri, filmleri, hikâyeleri sever, duygu yoğunluğuyla izler ve okurum. O kimselerin olgun ve hayat adına tok duruşları beni cezbeder. Sonra düşünürüm aynı kaynaktan faydalanan, aynı kurallara tabi, aynı Yaratıcı’nın kulları bizler ne zaman ne oldu da aynı masada oturduğumuz aynı mesaileri paylaştığımız aynı sofrada yiyip içtiğimiz kimselere karşı anlık çıkarlarımız uğruna nefislerimizin emriyle hain olabildik. Varisleri olduğumuz kimselerin mirasları uğruna ailelerimizle kavgalara tutuşabilir hale geldik. Oysaki biz de bir gün miraslarımızı bırakıp gitmeyecek miyiz?

İçinde bulunduğumuz çağın Kraliçesinin ölümü bu durumun uluslararası göstergesi değil mi? Büyük Britanya’nın, üzerinde güneşin batmadığı o büyük krallığın, yaşanılan sayısız dünya gündemine bizzat tanık olmuş Kraliçesi dahi bu fani dünyadan göçüp gittiğine göre zamanı geldiğinde hepimiz göçeceğiz.  Varislerimiz ise bir yandan taziyeleri kabul ederken diğer yandan kutlama yapacak, tebrikleri kabul edecek olabilir.

Yazarlarımızdan Sedanur KÜL geçtiğimiz haftalardaki “Herkesin Saygı Duyduğu Abisi” başlıklı köşe yazısında Haldun Dormen’in hayatını anlatan “Yaparsın Şekerim” isimli belgeseli konu almış.

Kendine özgü tarzı olan yapımda Haldun Dormen ve hayatı anlatılmış. Haldun Dormen’in dokunduğu sayısız isim, isim demek yeterli olmaz hayat somut gerçeklikleriyle can bulmuş. Belgesele konuk olan sayısız ünlü isim Haldun Dormen’in kendilerine sunduğu imkânları, kendilerinin keşfedilmesindeki emeklerini şükranla dile getirmiş. Hatta son derece önemli yapımlarda dahi Dormen’in kendisini geri çekerek sahneye taşıdığı, bu sayede imkân verilen yetenek sahiplerinin hayatlarının olumlu olarak değişmesinde etkin olduğu gibi tiyatro ve oyunculuk gibi sanat dünyasına kazanımlara vesile olduğu yine net olarak tarafların kendi ağızlarından minnetle ifade edilmiş.

Özetle Haldun Dormen’ in başarısızlıkları, kayıpları, uzman olmadığı alanlar, yaşayışı gibi hayatının birçok hali hem kendi ağzından hem aile fertlerinin ağzından ve hem de kendisiyle mesai yapan, dokunulmuş hayatların sahipleri tarafından samimiyetle anlatılmış.

Yapımda Dormen mükemmel, her konuda ehil, her yaptığı doğru, her zaman iyi, herkes için fedakar, her zaman cefakar bir insan olarak anlatılmamış. Dormen kimileri için veya kimileri tarafından süper kahraman gibi tanımlansa da, sayısız ilklerin, başarıların sahibi olduğu ifade edilse de bu anlatım tamamen doğal ve gerçekçi şekilde yapılmış.

Ben Haldun Dormen’i kopya yapım gibi algılanabilecek, ancak özgünlüğü ve doğallığı içinde mevcut, değerli ve usta oyuncu kadrosuyla ekranlara taşınan “Sayın Bakanım” dizisiyle hatırlıyorum. Daha sonra birkaç dizide daha fark edilen isim oldu benim için. Ancak kendisini yazarımız Sedanur Kül’ün yazısını okumamın ardından “Yaparsın Şekerim” belgeselini izleyerek tanımış oldum denilebilir. Ne de olsa genç yaşta basın camiasının içerisine girmiş, mesaisi haber ve siyaset alanında geçmiş bir Ankara çocuğuyum. Sanat ve spor konusunda bilgim sığınmacıların ülkem ve ülkem insanı hakkındaki bilgisinden daha az.

Sözün özü geçmiş zamanın bilge, değerli, ilim sahibi, adil, makbul isimleriyle övünmek, onların hikayeleri ve anlatılanlarla tatmin olmak yerine yani bizlere ait olmayan başarıları gasp ederek egomuzu okşamak yerine bizler de biraz fedakar, biraz samimi, biraz dürüst, biraz anlayışlı, biraz paylaşımcı olsak daha iyi daha güzel bir toplum olmaz mıyız? Birilerinin başarılarına vesile olsak, dokunduğumuz hayatların ve onların hayatlarında yer alanların övgüsüne, saygısına, güzel temenni ve dualarına mazhar olsak güzel olmaz mı?

Yaşantımız boyunca hangi işle meşgul olursak olalım, hangi doğrularla, hangi inançlara tabi olursak olalım sayısız başarının ve başarısızlığın sahibi sevgili Haldun Dormen gibi anılsak.

Eren, evliya, enbiya, havari olalım demiyorum, hatalarıyla, yanlışlarıyla, eksiklikleriyle iyi insanlar olmaya gayret etsek kâfi…

YORUMLAR

  1. Kezban Haktanır dedi ki:

    👏🏻👏🏻