DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ali Şeriati Üzerine-1

Sesli Dinle

Kalorifer peteğine dayadığım küçük yuvarlak masamda, ilk olarak  “Dine Karşı Din” kitabı ile tanıştım. Kitabın ismi yeteri kadar ilgi çekiciydi.

Ali Şeriati Üzerine-1
24.09.2021
5.016
A+
A-

Sizi rahatsız etmeye geldim…

Ali Şeriati

Ali Şeriati’nin her kitabı bu vurucu cümle ile başlar…  Beni ilk rahatsız ettiğinde ise üniversitede, farklı fikirsel lezzetleri tatma heyecanı ile Erzurum’un karını kışını fırsat bilip cam kenarı okumalarına bolca vakit ayırdığım zamanlardaydım. Kalorifer peteğine dayadığım küçük yuvarlak masamda, ilk olarak  “Dine Karşı Din” kitabı ile tanıştım. Kitabın ismi yeteri kadar ilgi çekiciydi.

Dine karşı dinsizlik, dine karşı sekülerizm gibi bir adı olsa muhtemelen okumazdım. O zamanlar da kalıplaşmış söylemlerden çabuk sıkılırdım. Dine karşı din söylemi ilgi çekici gelmişti bana. Okuduktan sonra da hayatımın geri kalanında neredeyse tüm fikir dünyamın en ücra köşelere sinen bir etki bıraktı bende. “Çırasını bekleyen fikirler” yazımda beklediğim çırayı sanki Ali Şeriati tutuşturmuştu.

Kitabı okuduktan sonra insanlık tarihine, dinler tarihine, sosyolojiye, ekonomik politikalara ve insana bakış açım çok değişti. Dinler tarihinin mücadelesinin dinsizlikle olduğunu düşünürken, dinlerin en büyük düşmanının yine dinler olduğunu tornacı titizliği ile işlemişti kitabına Ali Şeriati… Kitapta, Şeriati’nin diğer kitaplarında olduğu gibi hem pozitif bilimlere, hem batılı fikir akımlarına hem de İslami kaynaklara dair çokça izler görmek mümkün. Kitabı okuduktan sonra Ali Şeriati’yi yakından tanımak için onunla ilgili hem İran hem de Türkiye kaynaklarından araştırmalar yaptım.

Ali Şeriati İranlı bir Yazar, Sosyolog ve Aktivist olarak çağdaş İslam yorumları ve din sosyoloji alanında devrim niteliğinde eserler bıraktı. Yalnızca İran’da ya da İslam coğrafyasında değil kitabının ulaştığı her coğrafyadan ve her inançtan insana hayatını sorgulattı. O, herkesi rahatsız etti. Zira rahatsız olmamış, konfor alanından uzaklaşmamış bir zihin sorgulayamaz, sorgulayamazsa harekete geçemez, harekete geçmezse üretemez.

Ali Şeriati zor olanı başardı ve hem mensubu olduğu Şii otoritelerini hem de Sünni otoriteleri rahatsız ederek konfor ve atalet bataklığında sona sürüklenen insanların zihinlerine can suyu döktü. Döktüğü can suları farklı coğrafyalarda farklı şekillerde yeşerdi. Sayısız insanın fikir dünyasına ilham olmanın bedelini zehirlenip öldürülerek ödedi. Yaşadığı dönemde hapis ve sürgünlere maruz kalmış bir insan olarak hiçbir zaman konforlu bir hayat sürmedi. Rahatsız edildi, çünkü o da muktedirleri rahatsız etti. Şeriati, bu gerçekliği bildiğinden olsa gerek, egemenlerin dini ile ezilenlerin dininin ayrımını çok iyi yapıyordu. İnandıkları dinin ismi aynı olsa da bu iki kesimin din algıları hiçbir zaman aynı olmadı. Uzlaşmaz bir kavga içinde oldular ve görünen o ki olmaya da devam edecekler. Bu karşıtlığı ister Marksizm ve Diyalektik Materyalizm üzerinden okuyun, ister Kuran- Kerim’in ayetleri üzerinden okuyun Şeriati’nin fikirlerinin sağlamasını göreceksiniz.

Şeriati sanılanın aksine Marksist de değildi üstelik. Fakat kurumsallaşmış, ruhban sınıfı oluşturmuş, toplumsal sorunlara yabancılaşmış din algısının da karşısındaydı. Onun derdi yaşayan, hayatın içinde olan, toplumsal sorunlara somut çözümler sunan dini anlatmaktı. Bu amaçla “İslam ve Sınıfsal Yapısı, İslam’ı Anlamak, Dine Karşı Din, Medeniyet ve Modernizm, Öze Dönüş, Kurana Bakış, Ebu Zer” gibi birçok kitap yayımladı.

Ali Şeriati’yi bir köşe yazısı ile anlatmak çok güç. Muhtemelen haftaya fikirlerine ve felsefesine daha ayrıntılı yer vereceğim bir yazı daha kaleme alırım. Bu naçizane bir girizgâh olsun. Ali Şeriati’nin meşhur duasının bir bölümü ile bitirelim.

Dileyen duanın tamamını Şeriati’nin kendi sesinden ( Tıkla, izle, Dinle ) dinleyebilir.

Ey kadir olan Allah’ım…

Alimlerimize mes’uliyet,

Halkımıza ilim,

Dindarlarımıza din,

Mü’minlerimize aydınlık,

Aydınlarımıza iman,

Tutucularımıza kavrayış,

Kavramışlarımıza tutuculuk,

Kadınlarımıza bilinç,

Erkeklerimize şeref,

Yaşlılarımıza bilgi,

Gençlerimize, asalet,

Öğretmenlerimize inanç,

…..

Tüm milletimize, samimiyet, himmet, özveri,

Kurtuluşa yaraşırlık ve izzet bağışla…

YORUMLAR

  1. Mücahiddin Aktaş dedi ki:

    Yorum yok Amin diyorum sadece 🤲

    1. Hanifi AKTAŞ dedi ki:

      Amin