DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Hızla Geçen Ömür

Sesli Dinle

İnsan sonsuzluğun peşinde koşan varlıktır yani ikimizde aslında bunu istiyoruz fakat birimiz fani olanda birimiz ahir olanda arıyoruz dedi.

Hızla Geçen Ömür
28.10.2021
6.800
A+
A-

Bir savaş ki ömrüm geçiyor, gidiyor. Bakalım ne zaman, sonum nerede.

Kim veya kimlerden olduğunun önemi yok, bazen bir çocuğun isteyip ulaşamadığı oyuncağın hevesinin, bazen annenin evladı için döktüğü gözyaşının, bazen de babanın evladına yetemeyişinin ahıyım.

Bazen annesine, babasına sırt çeviren evladın vebali bazen de babasının cenazesini alamayan gencin unutamadığı kin’iyim.

Bu kadar ah, vebal ve kin ile nereye kadar gidebilirsin ki? Korktuğun ne varsa kendin getirdin başına, kimseye ah vah etmeye yüzün de kalmadı. Sen söylemesen de biliyoruz sırtını sıvazlayan teyzenin eli omuzunda olmadan mahallede posta koymayacağını. Biz alışkınız bu hale ve hiçbir zaman sevemedik dünyayı sizin gibi, nereye gitsek de ait olmadığımızı bildik hissettik belki de gerçekten ait değiliz bu dünya ya, ondandır gereğinden fazla kıymet vermeyişimiz.

Veysel’in;

Anlatmam derdimi dertsiz insana

Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez

Derdim bana derman imiş bilmedim.

Deyişin de kendimizi bulup, Karacaoğlan’ın;

Cennet cehennem yoktur diyenler
İl hakkını alıp haksız yiyenler
Al yesil konaktan hükm’eyleyenler
Dur bakalım canım beyler kalır mı?

Dörtlüğüne sarılmamız, sonra fısıldıyor inceden kulağa rahmetlikler, biz de çektik siz siz gibi, siz de geleceksiniz biz gibi fakat başınız dik alnınız açık rahat olun…

Önemli olan da o değil mi zaten, başın dik bir şekilde huzura varabilmek, haklı olduğumuz için güçlü olmak gibi bir arzumuz yok, insan gücü haksızlığını bastırmak için ister dedi ve hadi ben kaçıyorum birader diyerek ekledi.

Abi laflıyorduk nereye böyle dedim, benimle oturduğunu görmesinler seni de deli sanırlar dedi, neden dedim, çünkü ben deliyim anlamadın mı diye sordu.

Anlamadım hiç öyle deliye benzer bir halinde yok dedim. Demek ki sende çok akıllı biri sayılmazmışsın dedi biraz daha oturduk bankta.

Abicim şurada muhabbet ettik affına sığınarak bir şey sorsam ayıp olur mu? Dedim. Neden bana deli dendiğini merak ettin öyle değil mi dedi, abi sen deli değil müneccimsin galiba diyerek güldüm. Delilik zor zanaat birader dedi gülerek, beni akıllı biri kabul ederek başladı anlatmaya, siz kendini normal veya akıllı gören insanlar ile bizim farkımız, biz hiç olduğumuzu biliyoruz siz onu anlamak için ömür feda ediyorsunuz diye devam etti, bizler mana aleminde emeklemeyi madde aleminde koşmaya yeğleriz, maddenin sonu vardır mana’nın yoktur.

İnsan sonsuzluğun peşinde koşan varlıktır yani ikimizde aslında bunu istiyoruz fakat birimiz fani olanda birimiz ahir olanda arıyoruz dedi. Kendisini anladığımı söyledim, gözlerime baktı uzunca ve pek anlamış gibi görünmüyorsun dedi, aslında anlamadığımı ben biliyordum da o nereden anladı ona hayret ettim.

Müsaade istedim evden beklerler gideyim dedim, birader son bir şey söyleyeyim, imkânı olan delirsin dedi.

Hafta sonu biraz yürüyüş yapayım deyip çıktım evden, bir saat yürüdükten sonra biraz dinleneyim diye bankta oturunca ellili yaşlarda bir adam yanıma oturup başladı bunları anlatmaya. Tuhaf zamanlardan geçiyoruz neyse garip şeyler bunlar…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.