DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ölümlü Dünyayı İzliyorum

Sesli Dinle

Erdoğan’dan, AKP’den başka kime verilir diyen isimler alternatif üretir olmuştu. Meral Akşener diyenleri, Süleyman Soylu’ yu tek geçenleri, AKP’nin dağılım tablosunu sıralayanları tebessümle izledim.

Ölümlü Dünyayı İzliyorum
08.11.2021
9.080
A+
A-

Hayat hızla akarken birçok basit gerçeklikleri kaçırıyoruz. Kimi zaman gülerken, kimi zaman zekice hesaplar yaparken, kimi zaman nefsimizin talimatlarına emir eri olmuşken ve daha birçok sebep sayılabilir sanırım.

Jim Carrey’ nin “Aman Tanrım” isimli bir filmi vardı, bir kez de benim tavsiyemle izleyin isterim. Gülerken, aralara serpilmiş bazı detaylara kulak vermeye gayret ederek. Ben bu filmde sözlerimizin, hayallerimizin, eylemlerimizin kendi hayatımızın ötesinde ne kadar çok etkileri, yankıları olduğunu düşünürüm.

Yine Jim Carrey’nin “Yalancı, Yalancı” isimli filmi de benim izlenmeliler listemde yer alıyor. Bu filmde alışkanlıklar, kazanımlar adına verilen tavizler gelir aklıma ve üzülürüm heba ettiğimiz değerlere.

Son olarak ise Jim Carrey’nin “Bay Evet” isimli filmi de eğlenceli olduğu kadar düşünülesidir de. İfrat ile tefrit arasında makul bir oran bulmanın önemini anlatır bana.

Siz düzenli okurlarımın bileceği gibi 2021 yılında seçim olmaması sebebiyle dostlarım iddiayı kaybettiğimi söyleseler de ben ön görülmesi mümkün olmayan Covid kısıtlamalarını mazeret olarak sayıyorum. Tüm siyasi partilerin ve siyaset dünyasının hareketliliğine bakarak erken seçimin 2022 Nisan veya Haziran ayında olacağını iddia ediyorum. Hazır siyasi partilerin aldıkları destek paraları kasalarına girmişken doğru bir zamanlama olur diye düşünüyorum. Fakat bir dostum seçimin Ağustos ayında yani tarımsal hasat döneminde olacağını, o dönemde çiftçiye yapılacak desteklerle ve ürünlerin fiyatlarıyla taşra insanın kolay mutlu edileceğini, haliyle iktidarın lehine bir sonuç alınacağını, bu teze dayanak olarak uzun yıllar Süleyman Demirel’in benzeri hamlelerini örnek vererek ifade etti.

Gündeme ve liderlerin söylemlerine bakıldığında İyi Parti Genel Başkanı Sayın  Meral Akşener’ in, “İktidarın yaptığı doğru işlerde var, biz icraatları değil icraatların yapılış şeklini eleştiriyoruz” açıklamaları, İyi parti ile ittifakının, HDP mazeretiyle sonlanarak, Ak Partiyle yakınlaşması anlamına gelebilir mi? diye düşünüyorum. Bakıldığında Ak Parti oy açığını İyi Parti ve Ak Partiden dağılmış muhalif isimlerin oluşturduğu Deva Partisi ile kapatabilir gibi görünüyor.

Bu denklemde MHP nasıl bir yol izler bunu zaman gösterir. Bizimkisi onlarca olasılıktan bir tanesi.

Bence Hz. Adem ile Şeytan arasında ki savaşı dünyevi çıkarlarına alet eden insanoğlunun “Haçlı ile Hilal’in, Bizans ile Türklüğün Savaşı” söylemleri bu seçimde karşılık bulmayacaktır ancak sorun daha büyük gibi görünüyor. Çok kez ifade ettiğim gibi kısa vadeli kazanç ve doyumsuzluk gibi ruhumuza işlemiş, huy edinilmiş haller sebebiyle iktidarın değişmesi halinde ticari, siyasi veya bürokratik değişimlerden korkan yapı mevcut iktidara destek verecektir.

Siz okurlarımın bildiği üzere, olay ile olgu arasında ki derin fark ısrarla dile getirdiğim hususlardan olmuştur.

Geçtiğimiz hafta birkaç şehri kapsayan, belediye başkanlarından, oda başkanlarından, iş dünyasından değerli isimlerle temasları içeren bir hayli yoğun programı tamamladım. Bu süre boyunca ve tabi ki program sonunda ki yorgunluğumu tarif edemem. Farklı şehirler farklı hava koşulları dengemi alt üst etmişti.

Siyasi parti liderlerinin, özellikle iktidarda ki siyasi parti liderlerinin programlarının yoğunluğu malum. Aslında düşünüldüğünde katlanılması zor bir yaşam şekli. AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan farklı ülkeleri, farklı şehirleri kapsayan yoğun programın ardından yurda dönmüştü, tabi o an için bizim gündemimizde yer almayan bir konuydu. Toplantımı bölen ardı arkası kesilmeyen aramalar merak duygumu ateşledi ve içinde bulunduğum heyetten, görüşmede bulunduğumuz makamdan müsaade isteyerek toplantı odasını terk ettim. Aramalara yanıt vermeye başladım. Arayan isimler Erdoğan’ın öldüğü haberini iletiyor ve benden teyit istiyordu. Sayın Erdoğan’ın yakınında olan güvendiğim bir dostumu aradım, telefonu açan dostum “Sende mi birader, yok öyle bir şey” dediğinde zaten konuşmaya gerek kalmamıştı.

Tabi gündem oluşmuştu bir kez, bir araya geldiğimiz isimler zamanı yaratılışla birlikte tayin edilen ve mutlak olan ilahi takdir olasılığı sonrasını kurgulamaya, sorgulamaya başlamıştı bile.

“Erdoğan’dan, AKP’den başka kime verilir?” Diyen isimler alternatif üretir olmuştu. Meral Akşener diyenleri, Süleyman Soylu’ yu tek geçenleri, AKP’nin dağılım tablosunu sıralayanları tebessümle izledim.

Suskunluğuma şaşırmış olacaklar ki fikrimi sordular. Uzun zamandır çalışmalarını izlediğim, yoğunluklarına tanık olduğum iki isim aklımda yerlerini almıştı. Görünüşünün aksine sert kişiliğiyle, sinirlendiğinde Sayın Erdoğan gibi sert sözleri sarf etmekte namlı Hulusi Akar, sadece Cumhurbaşkanlığı makamını dikkate alan yapısıyla, duygularını belli etmeyen fakat zekâsıyla sıra dışı olarak değerlendirdiğim Rıfat Hisarcıklıoğlu isimlerini söylemiş bulundum. Bu isimlerin yanında Mehmet Özhaseki, Numan Kurtulmuş gibi tamamlayıcı isimleri de anmıştım.

Dostlar kısa bir duraksamanın ardından, Kayseri sevdanın sebebi hikmeti gönlün o taraflara mı kaydı, kıdemli bekar diyerek tebessüm ettiler. Doğum, ölüm gibi oda mutlak kader, yazgı ne ise vakti geldiğinde o olur diyerek tebessümlere eşlik ettim, aklımda Margaret Thatcher’ ın beğeniyle izlediği Jim Hacker karakteriyle sevilen “Emret Başbakanım” isimli diziyi izleme arzusuyla.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.