Liderlik Kavramı Üzerine
İnsan kendi yapmak istediğini başkası yapınca içinde hissettiği duygu ne ise insanın kendisi de odur…
Liderlik kavramı üzerine iki kelam da ben edeyim ne olacak ki?
Liderlik üzerine yıllardır çalışmalar araştırmalar yapılmaktadır, varılan sonuçların birçoğu şunu göstermektedir. Lideri kabul edilir ve lideri daha güçlü kılan değer lider ile ortak olunan kurum çatısı altında olmaktan ötesinde bir durum.
Lider ile ortak kişilik ve sosyal değerlere veya aynı olgulardan haz edip, aynı olgulardan haz etmiyor olmakta farklı bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Yani bir başka deyişle, insan ne ise ona meyl ediyor, gönlüde kendi de. Dolayısı ile durum böyle olunca içinde bulunulan halden insanın pek şikâyet etme hakkı kalmıyor. Zira o lideri güçlendiren, onun gibi düşünen ve liderde kendinden bir şeyler olduğuna inanan insanlardır. Bu hayatın tamamında böyledir diyemeyiz mutlaka ama büyük bir oranda insanların elinde güç olsa yapabilecekleri şeyleri yapan insanları lider olarak kabul etmektedir.
Daha önce bir yazımda “Lider olmak için etkilemek istediğiniz insanların anlayacağı dili konuşun, insanlarla anlayacağı dilden konuşmak onlara yaptırmak istediğiniz şeyleri yapmalarını sağlamanın büyülü bir yoludur” demiştik.
İnsan aklını ve ruhunu eğitip donanımlı bir hale getirmez ise kullanılmaya açık bir hal alacaktır. Bu süreç kendini yetersiz görmeye evirilecek sonrasında bilgi ve düşünce sahibi olan insanlara düşman haline gelmeye başlayacaktır. Sonra toplum içinde ki ilim irfan sahibi insanlar o toplumu terk etmeye başlayacak ve toplum kendinin de anlam veremediği bir hızla felakete sürüklenecektir.
Yine daha önce bir yazımda da belirtmiştim “Hayran kalmaktan vaz geçin hayran kalmanız, hayran kaldığınız kişinin başarısından aldığınız haz, sizin başarınızdan alacağınız haz ile aynı olursa sizi harekete geçmekten alıkoyar.” Bundan şu sonucu da çıkarabiliriz;
İnsan kendinde olmasını istediği fakat sahip olmadığı ve olamayacağını bildiği maddi, manevi değerlere sahip olanlara hayranlık duyar. Dolayısıyla bilinçaltında etik olmayan davranışlar varsa onları da sahiplenilir ve destekler. Hayran olunan kişi kendisine duyulan hayranlığı fark ettiğinde, insanların bu eylemleri sahiplendiğini görür, ardından olay öngörülenden ya da tahmin edilenden daha büyük sonuçlar doğurur.
Eğer bir hırsızı alkışlıyorsanız, bu sizin yapmak isteyip yapamadığınızı yapabildiği içindir.
Eğer bir katili alkışlıyorsanız, bu sizin yapmak isteyip yapamadığınızı yapabildiği içindir.
Eğer hakkı hukuku adaleti yok edeni sahipleniyorsanız, yine sizin yapmak isteyip yapamadığınızı yapabildiği içindir.
Aynı şekilde;
Eğer maddi imkânı zayıf olan birine yardım edildiğinde mutlu oluyorsanız, sizin yapmak isteyip yapamadığınızın, yapıldığı içindir, ya da insanları mutlu edecek herhangi bir durumun meydana geldiğinde seviniyorsanız yine aynı şeyler geçelidir.
Yani özünde siz ne iseniz hayatınız da o dur, neyi seviyorsanız hayatınıza çektiğiniz de o dur.
İnsan kendi yapmak istediğini başkası yapınca içinde hissettiği duygu ne ise insanın kendisi de odur…