DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Köy Enstitüleri Üzerine – 2

Sesli Dinle

Fakat kısa ömrüne rağmen hala enstitüleri konuşuyor olmamız, hala daha iyi bir eğitim sistemini hayata geçirememiş olmamız da enstitülerin başarısı değil midir?

Köy Enstitüleri Üzerine – 2
26.03.2021
7.894
A+
A-

Köy Enstitülerinin kuruluş hikayesinden ve yetiştirmek istediği öğrencilerin profilinden ilk yazıda özetle bahsetmiştim.
Yazı dizisinin bu bölümünde Köy Enstitülerinin kapatılma sebeplerinden ve benzer akıbeti yaşayan Bauhouse Sanat Okulu örneğinden bahsetmeye çalışacağım.

Kısa sürede önemli eğitimsel başarılara imza atmış olan enstitülerin neden kapatılmak istendiği, enstitüyü araştıran insanların aklına illa ki gelmiştir. Biraz araştırıldığında bir gösterilen sebebe, bir de gerçek sebebe ulaşmak mümkün. Gösterilen sebep enstitülerin komünizm propagandası yaptığı iddiasıydı. Öğrencilerin ve öğretmenlerin aynı üniformayı giyip, yönetimde ortak söz haklarının oluşu ve Sabahattin Ali’nin enstitü ziyaretleri buna sebep gösterilmiş mesela. Bir diğer gösterilen sebep ise karma eğitim sistemini benimseyen enstitülerde kız ve erkek öğrencilerin bir arada okutulmasıydı. Enstitülerin ahlaksızlık yuvası olduğu propagandası, karma eğitim bahane edilerek yapılmıştı. Propagandayı yapanlar ağırlıklı olarak toprak ağalarıydı. Peki toprak ağaları gerçekten köylünün ahlakından endişe mi duyuyordu? Elbette ki hayır. Aslında tek dertlerinin topraklarında çalışacak ucuz iş gücünün ve itaatkâr ırgatlarının elinden kayıyor olduğunu kestirmek çok güç değil. Tüm bunların üzerine ekonomik krizdeki ülkenin krizden kurtulmak için kabul etmek zorunda kaldığı Truman Doktrini’nde, yardım şartı olarak enstitünün kapatılmasının istenmesi, süreci hızlandırdı diyebiliriz. Amerika’nın ekonomik yardım paketine neden böyle bir koşulu sunmuş olduğunu sizlerin yorumuna bırakıyorum.
Nihayetinde Köy Enstitüleri 27 Ocak 1954 tarihinde kapatıldı. Anadolu’nun köylü çocukları bir anlamda öksüz kaldı. Toprak ağaları ve onların ağaları kazandı. Toprağa emeğini ekenler kaybetti. Ne yazık ki masallar gibi olmuyor hayat, iyiler her zaman kazanmıyor.
Fakat kısa ömrüne rağmen hala enstitüleri konuşuyor olmamız, hala daha iyi bir eğitim sistemini hayata geçirememiş olmamız da enstitülerin başarısı değil midir?

Bauhous Sanat Okulu ve Köy Enstitülerinin Benzer Akıbetleri
Bauhous Sanat okulu ikinci dünya savaşı arasında Almanya’nın her alanda kaosun içinde olduğu bir dönemde kuruldu. Okul, sanat ve endüstriyel tasarım alanında eğitim vermek amacıyla kurulmuş fakat çok daha ötesinde, sanata ve topluma etki eden bir noktaya erişmiş. Öyle ki yeni akımlar yaratacak kadar nitelikli öğrenciler ve eserler çıkartarak adını silinmemek üzere tarihe yazdırmıştır. Üstelik çok kısa sürede: On dört yıl…

Alman Mimar Walter Gropius’un (1883-1969) kurduğu okul, modern mimari ve tasarımın doğmasına büyük katkılar sunmuştur. Sanatı ve zanaatı birleştirerek özellikle mimari alanda birçok yeniliğe yol açan okul Naziler tarafından “Yahudilik ve Marksizm” propagandası yapılıyor denilerek kapatılmıştır. Okulla ilgili ayrıntılı bilgiler birçok internet sitesinde mevcut. Merak edenlere tavsiye ederim.

Bauhous Sanat Okulu’nun kuruluşu, eğitim anlayışı ve maruz kaldığı akıbet Köy Enstitüleri ile çok büyük benzerlikler gösteriyor fakat bu benzerliğe şaşırmak yerine şaşırmamak gerek diye düşünüyorum. Çünkü dünyanın hemen her yerinde ve tarihin hemen her döneminde değişmeyen bazı denklemler vardır. Milletler, coğrafyalar, dinler değişir fakat bu gerçeklik değişmez. Gücü elinde tutanlar, gücü elinde tutmak için her zaman güçsüz yığınlar görmek isterler. Cehalet böylesi güçleri besler, eğitim ise aklı. Akıllı insanları yoksulluğa, ölüme ve adaletsizliğe ikna etmek ise her zaman zordur.

Meseleye bu açıdan bakıldığında Bauhous Sanat Okulu’nun ve Köy Enstitülerinin neden hedef haline geldiği, dahası neden tehdit olarak görüldüğü daha net anlaşılacaktır diye düşünüyorum.

Gelecek hafta Köy Enstitüleri deneyimi ile ilgili olumlu/olumsuz eleştirilerimi bir sonuç yazısı ile aktarıp mevzuyu noktalamaya çalışacağım. Ziyadesiyle özet geçtiğim enstitüler ile ilgili ayrıntılı okumalar yapmak isteyenler için kaynakları da sonuç yazısında paylaşacağım.

YORUMLAR

  1. Rıdvan Çicek dedi ki:

    Köy enstitülerini bölümünü merakla ve mutlulukla okuyorum. Şu iki paragraf çok hoşuma gitti.

    Fakat kısa ömrüne rağmen hala enstitüleri konuşuyor olmamız, hala daha iyi bir eğitim sistemini hayata geçirememiş olmamız da enstitülerin başarısı değil midir?

    Gücü elinde tutanlar, gücü elinde tutmak için her zaman güçsüz yığınlar görmek isterler. Cehalet böylesi güçleri besler, eğitim ise aklı. Akıllı insanları yoksulluğa, ölüme ve adaletsizliğe ikna etmek ise her zaman zordur…