DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Herkesin Bir Beklentisi Var

Sesli Dinle

Teknoloji, insanı tembelleştirdi sanırım hem fiziksel olarak hem de mental olarak.

Herkesin Bir Beklentisi Var
06.01.2022
4.516
A+
A-

Yeni yıldan herkesin bir beklentisi var.

Yeni yıl veya hayat tren istasyonu değil dostlar beklemek ile bir şeyler düzelmez, düzeltmek istediğiniz şeyler için harekete geçmeniz gerekir. Küçücük bir adım bile olsa atın o adımı, okunmuş pirinç ile anca bu kadar oluyor demek ki.

Geçenlerde, rahmetlik Naim Süleymanoğlu’nun hayatını anlatan filmi ilk kez izleme fırsatı buldum, biraz duygulandım biraz sinirlendim derken güzel bir filmdi benim için. Orada bir sahnede Naim’e bir devletin bize iltica edersen şu kadar para, şu imkânları vereceğiz gibi vaatleri oluyor fakat Naim bunu kabul etmiyor. Filmi izledikten iki gün sonra şu aklıma geldi. Naim’in çektiği sorunlardan bi haber olan insanlar, Naim’in kendilerine katacağı değerleri gördükten sonra kendi varlıkları altına almak istiyorlar. Bu sadece bahsettiğim filmden ibaret olan bir durum değil maalesef.

Hayatın gerçeğidir aslında bu durum, başarılı bir öğrenci iseniz öğretmenler tarafından en çok sevilen olursunuz, aidiyetlerinize yaşattığınız gurur ve övünç kadar değerli olursunuz birçok zaman. Bu doğrudur yada yanlıştır tabiki tartışılır, örneklerini de tabi ki çoğaltmak mümkün bu durumun. Bu hal hayatın bir gerçeği ve bunu kabul ederek hayata şekil vermeye başlarsak hem kendimiz için hem de hayatımızda ki insanlar için daha kolay ve sorunsuz bir hayat tasarlayabiliriz.

Gelişmek için geriye mi gitmek gerekir yoksa ileri denilen bilinmeyene mi?

Belki de ileri denilen yer insanlığın daha önce deneyimlediği bir yerdir bunu da bilmiyoruz.

Teknoloji, insanı tembelleştirdi sanırım hem fiziksel olarak hem de mental olarak.

Haliyle bir şey ilerler ise başka bir şey geriler, görünen o ki gerileyen insan oldu bu durum da.

Geçmişte yapılan yapılardan günümüzde ayakta kalanları bunlara en güzel örnekler olacaktır. Mısır da bulunan piramitlerden tutun Ayasofya ya varana kadar birçok örnek verebiliriz bu duruma dünyanın dört bir yanından. Yine geçmişte yapılan matematik hesaplamalarını yapan insanlar, o hesaplamanın mantığını bilerek yapıyorlardı, günümüzde ise bilgisayara veriyi girdin mi en doğru sonucu en kısa sürede veriyor fakat bu hesaplamanın mantığını ve sistemini bilen kişi sayısı günden güne azalıyor.

İnsanlık kadim bilgiden uzaklaştı veya uzaklaştırıldı, bundan en büyük zararı görenin yine insanlık oldu. Örneğin uğur böceğine neden uğur böceği denildiğini öğrendim geçenlerde. Uğur böceği ilkbahar sonu yaz başı ne kadar erken çıkarsa o yıl tahıl ve bağ bahçe ürünleri o kadar bereketli olurmuş, bundan kaynaklı olarak da o böceğe uğur böceği adı verilmiş. Yine şaman öğretilerinde de mevcut bilgiler vardır, karıncaların çıkışından tutun rüzgârın estiği yönden şiddetine varana kadar nelerin olabileceğine kadar bilgi sahibi olunabiliyormuş.

Yani geçmişte bu günün teknolojik şartları olmadan bundan daha iyi hayat tasarlayabilen bilgilere sahip iken bizi bu matriksin içine sokanı bulup cezasını vermeliyiz.

 

Bunu yapmaya mecburuz bütün bir insanlık adına, yoksa en başta dediğimiz gibi her yeni yıldan temennilerde bulunup, tren istasyonunda bekler gibi bekleyemeyiz…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.