DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Heyecanımı Paylaşmaya Geldim

İnsan yemeğe sevgisini katabilir mi?” Demeyin, gerçekten katabiliyor. Önemli olan gerçekten severek yapmanız ve sonu ne olursa olsun mutlu hissetmeniz.

Heyecanımı Paylaşmaya Geldim
21.12.2020
4.584
A+
A-

Merhaba. Ben Tuba Yılmaz. Küçük yaşlarda başlayan mutfak heyecanımı sizinle paylaşmaya geldim.

Herkesin yapmaktan zevk aldığı ve yaparken de mutlu olduğu işler vardır hani. İşte benim “tutkum” da mutfak olmuştur hep. Mutfakta olmak bana inanılmaz iyi geliyor. “İnsan yemeğe sevgisini katabilir mi?” Demeyin, gerçekten katabiliyor. Önemli olan gerçekten severek yapmanız ve sonu ne olursa olsun mutlu hissetmeniz.

Kendimi bildim bileli hayalim hep aşçı olmaktı. Orta okul zamanlarımda başlayan bu hevesimi lisede yiyecek ve içecek okuyarak geliştirmek istedim. Lise de hem okul mutfağında hem evde kendi çapımda ilerledim. O zamanlar pastacılığa ilgim başladı. Kendimi bu yönde geliştirmeye karar verdim. Pasta ve şeker hamuru kurabiyesi üzerine çalışıp siparişler aldım. Bu beni aşırı motive etti. Çünkü; ilk siparişi alıp, çevremden de olumlu sonuçlar alıyor olmak beni çok mutlu ediyordu.

Bu şekilde ilerledikten sonra üniversitede de bu bölümü okuma kararı alıp, yoluma devam ettim. Üniversite de Türk mutfağı, Gastronomi Tarihi, Dünya mutfağı, Pastacılık, Osmanlı mutfağı üzerine eğitim aldım.  Üniversite stajımda bir pastanenin imalatında gerçekleştirerek hayalim olan pastacılığa dair her şeyi öğrenme fırsatını yakaladım.

“Üniversite sana ne kattı?” Diye sorarsanız şöyle toparlayabilirim. Mesela insanların eski çağdan itibaren yeme alışkanlıklarını ve detaylarını öğrendim. Daha sonra hangi ürün nereden gelmiş, mesela domates Avrupa da 16 yy. da kullanılırken bizim mutfağımız da   19. yy. da kullanılmaya başlanmış, aslında yediğimiz yemeklerin birbirine uyumlu olması protein yanında karbonhidratta tüketmemizin gerektiğini, Osmanlı döneminde yapılan yemeklerin birçoğunun şu an unutulmuş veya farklılaştırılmış olduğunu bilgileri ile donatıldım.

Bunun gibi pek çok örnek verebilirim siz değerli okurlarımıza. Tabi ki biz bunların bazılarını biliyoruz da. Aslında yediğimiz ve yaptığımız yemeklerin çok eskiye dayalı olduğunu görüyoruz.

Türkiye’nin çok çeşitli mutfağı bulunmakta ve pek çok farklı yapıya sahiplik etmiş durumdadır. Bunun sonucunda da birçok mutfak kültürü ortaya çıkmıştır. Tarihsel sürece bakarsak her bir toplum birbirinden etkilenmiş ve birbirine farklı zenginlikler katmış. Mesela Lübnan mutfağı. Ortadoğu ülkesi olan Lübnan, Fransa ve Osmanlı hakimiyeti altında kalmıştır. Lübnan mutfağı Osmanlıdan kalan izi bulgur ve acıdan dolayı Güney Doğu mutfağını andırmaktadır. Ülkenin Akdeniz’e kıyısı olmasından zeytinyağı ve otların kullanım benzerlikleri de tartışılmaz bir biçimde ortadadır. Osmanlıdan kalma bir başka iz ise bu ülkedeki yoğurt kullanımıdır. Daha birçok bilgiyi bizleri yetiştiren çok değerli hocalarımdan edindim. “Mutfak” ve orada meydana gelen “yemek pişirme” eyleminin, başlangıçta düşündüğümden de derin bir anlamı olduğunu tüm benliğimle hissettim. Bu süreçte hayallerim daha çok büyüdü.

Kendime ait bir kafe açmak en büyük hayalim oldu. O kafe de elbette ki Türk mutfağının sınırsız güzelliklerini insanlara sunarak, damaklarda başlayacak yolculuğumuzla yüreklerine ulaşmayı arzu ediyordum. Malum pandemi süreci bu planları biraz değiştirdi. Ben de hayallerimi ertelemek yerine, evde kalmanın bizler için hayati olduğu bu dönemde, bir sosyal portal aracılığı ile sizlere ulaşma kararı aldım. Bunun için de öncelikle bir sayfa oluşturdum. Sayfa içeriğimde videolu yemek anlatımı ve kendime ait tarifler vermeye başladım. Farklı ne tarifi verebilirim diye düşünürken de leylak reçeline kadar gittim. İlk denememde başarısız oldum tabi. Hepimizin bildiği gibi yeni şeyler üretilirken başarıya ulaşamama diye bir durum yoktur. Başarıya ulaşırken neyi yapmamamız gerektiğini öğreniriz daima. Ben de bu düşüncelerle neyi yapmazken, neyi yapmam gerektiğini öğrenerek denemelerime devam ettim.

Gerçekleştirdiğim denemelerin ardından da istediğim sonucu aldım. Sizinle olan yolculuğumda sizlere Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini, yeri geldiğinde yiyeceklerin faydalarını ve zararlarını, hangi besini ne ile tüketmemiz  gerektiği, et ve benzeri ürünleri ne kadar ve nasıl pişirmemiz gerektiğini, pastacılığa dair önemli olan tüyoları, yemeğe dair ne varsa her şeyi yazmaya geliyorum.

Yazılarım da buluşuncaya kadar iştahlı kalabilmeniz dileklerimle.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.