DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“ene mış minhum”

Sesli Dinle

Başta söylediğim gibi bazen aidiyetlerimiz bizi biz yapar bazen de ait olmadıklarımız.

“ene mış minhum”
19.01.2024
9.528
A+
A-

Bazen bir gruba, cemiyete, topluluğa, ekole aidiyet hissetmek övünç sebebi olabilir. Bazen de tam tersine “onlardan değilim” demek. Türkiye’de aidiyet hissetmekten gurur duyacağım bir grup, cemiyet ya da toplulukla –henüz- karşılaşmadığım için genelde aidiyetimi karşıtlıkta konumluyorum. O yüzden bu yazıma başlık olan Arapça iki kelime çok hoşuma gidiyor. Türkçe meali “ben onlardan değilim.”

Türkiye’de gururla “ben onlardan değilim” diyeceğim o kadar çok insan grubu var ki…

Sosyal medyada dolaşırken, haberlere bakarken, TV programlarına göz gezdirirken içimden “ene mış minhum” diyorum. İyi ki de ene mış minhum hem de.

Kendisinden zayıfını gördüğü vakit ezen, kendisinden güçlü gördüğü vakit ceket ilikleyip el pençe duran zayıf karakterli insanları mesela;  gördüğüm vakit “ene mış minhum” diyorum.

Üç kuruşluk yardım için yahut üç kuruşluk maaş için kırk kişinin paçalarına yapışan, insanlık onurunu, öz saygısını hiç edenler;  “ene mış minhum”

Her seçim öncesi bizlere hizmetkâr olmaya geldiğini söyleyen siyasetçilerin ardına düşüp onları efendi belleyen gurur yoksunu tipler; “ene mış minhum”

Para için, makam için, mevki için vazgeçmeyeceği değer, vazgeçmeyeceği insan olmayan gözü dönmüşler; “ene mış minhum”

Kabalığı güç, nezaketi zayıflık, sadakati ahmaklık, iyi niyeti saflık, düşünceyi enayilik, kibirliliği saygınlık zannedenler; “ene mış minhum”

Tüm dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanacak kadar narsizm batağına düşmüş, düştüğü bataklığı ayrıcalıklı bir makam sanan zavallılar; “ene mış minhum”

Sırf dilinden, dininden, ırkından, ten renginden ötürü birilerini düşman bellemiş, kendi cenahından cemaatinden gayri kimseyi dileme zahmetine girişmemiş olanlar; “ene mış minhum”

Kendi rezil hayatlarını meşrulaştırmak için sürekli başkalarının açıklarını arayan, herkesi kendi ufak penceresinden görüp öylece yargılayanlar; “ene mış minhum”

Aşkı hafife, dünyayı fazlaca ciddiye alanlar, sevgiyi hafife alıp nefreti kutsayanlar, bilgeliği hafife alıp hırslarını ilahlaştıranlar, sükûneti hafife alıp kendi gürültüsünde boğulup gidenler; “ene mış minhum”

Kendini, tabiatı, kâinatı anlama çabasını reddedip, kendine yabancılaşanlar; “ene mış minhum”

Araçları amaç, amaçları araç edinmiş bedbahtlar; “ene mış minhum”

Bu liste daha da uzar elbette. Ama bu kadarı meramımı anlatmaya yetti sanırım. Başta söylediğim gibi bazen aidiyetlerimiz bizi biz yapar bazen de ait olmadıklarımız.  Neye ait olduğumuza, neyin karşısında olduğumuza vicdan ve mantık dengesini kurarak karar verdiğimizde daha anlamlı bir hayat yaşarız diye düşünüyorum. Diğer türlü ortaya çıkacak olan her dengesizlik bize yalnızca iç huzursuzluğu ve mutsuzluk getirecektir.

YORUMLAR

  1. Sevda dedi ki:

    Tebrik ediyorum kalemine yüreğine sağlık 👏🏻👏🏻👏🏻

    1. Hanifi Aktaş dedi ki:

      Çok teşekkür ediyorum