Çukurova’dan Havadisler
Toprağı kadar etkinlikleri de bereketli Çukurova’mdan bu haftalık havadislerim bunlar. Haftaya başka bir pencereden yine Çukurova’yı anlamaya ve anlatmaya çalışırız umarım.
Mevzuhaber ailesine katıldığım ilk yazımda, yaşadığım yer olan Çukurova’yı anlatacağımı, buralara ses olmaya çalışacağımı belirtmiştim. Yazılarımın kiminde doğrudan kiminde ise dolaylı olarak bu toprakların rengini, kokusunu dokusunu anlatmaya çalıştım. Bir süredir buna ara verip yazma yelpazemi geniş tutayım dedim. Fakat fark ettim ki seçtiğim konular yerelden, kendimden ve çevremden uzaklaştıkça okunma da o oranda azalıyor.
Ne zaman Çukurova’ya, kendime ya da çevreme ait bir konu üzerinden meramımı anlatsam gösterilen teveccüh de o oranda artıyor. Bu aslında bana açık bir mesajdı ve o mesajı aldığımı düşünüyorum. Okurlarım bana “Çukurova’yı anlat, biz geneli zaten her gün her mecrada okuyor izliyoruz” dedi. Haklılar da. O yüzden bugün hiç de dolaylamadan direkt olarak Adana’dan havadisler aktaracağım. Özellikle etkinlikler üzerinde durdum ki hem Adanalılara hem de Adana’ya yolu düşeceklere, ve de “ne yapsak acaba” diye düşünenlere bir parça faydam olsun istiyorum.
***
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’nin en köklü film festivallerinden olan Altın Koza Film Festivali gerçekleştirildi. Festival, eski ihtişamlı kortejlerinden, kalabalık katılımlarından ve coşkudan biraz uzakta da olsa kente değer katmaya devam etti. Umarım seneye pandemi gölge etmez de başka ihsan istemeyiz. Fakat film festivalinde eksik kalan coşku ihtiyacını karşılayacak bir festival önümüzdeki günlerde başlayacak. 14-17 Ekim arasında Çukurova Rock Festivali’nde “rock, festival ve kamp” havasına doyacağız gibi görünüyor.
“Coşku da film de karın doyurmuyor kardeşim” diyen Adanalılar da unutulmamış… 8-9-10 Ekim tarihlerinde Adana Lezzet Festivali başlıyor. Yöresel tatların yanı sıra gastronomiye dair birçok atölye çalışmasının olacağı festival hem göze hem mideye iyi gelecek cinsten. Kebap kokusu üstünüze sinene dek festival alanını terk etmemenizi öneririm.
***
Çukurova’nın yayın hayatına dair güzel haberler de gelmeye başladı. Adana’nın köklü gazetelerinden 5 OCAK Gazetesi, artık dijital dünyaya merhaba diyerek 5 OCAK TV’yi kurdu. Kentin sokağından il/ilçe meclislerine, ekonomisinden sporuna her alanda habere doyacağımız, sesimizi dünyaya duyuracağımız yeni bir mecramız daha oldu. Bu vesile ile 5 OCAK ailesini bir kez de buradan tebrik ederim
Çukurova ve Doğu Akdeniz Bölge basını adına diğer bir sevindirici haber ise bölgenin tek ekonomi dergisi İş’te Life Adana Dergisi’nden geldi. Yeni sayısını okuyucuyla buluşturan İş’te Life Adana dergisi içeriği ve özel röportajları ile kentte çok konuşulanlar arasına girdi.
***
Adana Devlet Tiyatro’sunda “Ben Anadolu” isimli övgüler alan bir de oyun önereyim. Tolga Çiftçi’nin yönettiği Güngör Dilmen’in yazdığı oyun tiyatroyu özleyenler için kaçırılmaz bir fırsat.
Son olarak güzel bir konser müjdesi ile havadisleri noktalayalım. Ünlü Rus müzisyen, piyanist Evgeny Grinko 21 Ekim’de Adana Çukurova Üniversitesi Açıkhava Sahnesi’nde konser verecek. Özellikle “Valse” adlı şarkısıyla dünya üzerinde hatırı sayılır bir hayran kitlesine ulaşan Grinko’nun konserini ben de merakla bekliyorum.
***
Toprağı kadar etkinlikleri de bereketli Çukurova’mdan bu haftalık havadislerim bunlar. Haftaya başka bir pencereden yine Çukurova’yı anlamaya ve anlatmaya çalışırız umarım.
İlk günden bu yana takipçinizim. Siz de bişiler fark etmişsiniz ama artık yazılarınızı tanıyamıyorum.
Eleştiriniz için teşekkür ederim. Takip etmeye devam edin lütfen. Bu hafta derinliği olan bir yazı kaleme almaya çalışacağım.