Canınız mı sıkılıyor?
Başta da belirttiğimiz gibi, canınızı sıkmayın iyilerin ve kötülerin seçileceği bir süreç önümüz de, her şey aslına rücu edecek!
Düzgün ve dürüst olduğunuz halde hiçbir işiniz rast gitmiyor ve kendinizi kötü mü hissediyorsunuz?
Çok çalışıyor ve emeğinizin kıymet görmediğinden sizden daha az çalışanların insanların sizden daha iyi konumlarda olduğunu mu düşünürsünüz?
Canınızı sıkmayın sizin de zamanınız gelecek az kaldı diyebilirim, tükeniyor hiçbir şey yapmadan alın terinin emeğin ne olduğunu bilmeden var olan insanların hüküm süresi.
Siz doğru yoldasınız moral bozup yolun sonlanmasına az kalmışken hem kendinize hem de emeklerinize yazık etmeyin.
Bu durum sürdürülebilir bir durum değil emin olun devam etmeyecek, sadece göstermelik iş yapıp kumda oyması gereken insanların kelli felli koltuklarda oturdukları devir bitecek eğer insanlık varlığını sürdürmek istiyorsa.
Bir an için, hayalini kurduğunuz her şeye ulaşabilir hale geldiğinizi düşünün!
Ya sonra, sonrası için bir planınız var mı?
Bu gün hayalini kurduğunuz her şey, diğerleri olmadan bir anlam ifade etmeyecek bunun farkına varmak bu günü daha anlamlı yaşayabilme olanağı sağlayacaktır.
Bir arkadaşım anlatmıştı, büyük şehirde özel bir bankada yönetmen olarak görev yapan bir yakını, ege bölgesinde küçük bir ilçenin şube müdürü olarak terfi ediyor, görev yerine başladıktan bir yıl sonra huzursuzluk baş gösteriyor yeni müdür de. Büyük şehirde bulamayacağı sessizlik huzur, deniz manzaralı makam odası olmasına rağmen mutlu olmadığını söyler yakınına, bizim arkadaş ise, onun sahip olduğu şeylerin büyük şehirde hayalini kurduğu şeyler olduğunu hatırlatınca asıl sorun dökülür dilinden ve şöyle devam eder. “Evet, büyük şehirde şube müdürü değildim, deniz manzaralı bir odam da yoktu, burada hepsi yerli yerinde ama bunu gösterecek kalabalıklar yok burada.” Yani adam sahip olduklarını birilerine gösterip başarısını daha çok insana gösteriş yapabilme derdindeymiş, büyük şehirde şube müdürü olunca sosyal statüsünün daha yüksek ya da belirgin olacağı kanaatindeymiş acar müdürümüz.
Belki de o şube de müdürlüğü hak ettiğine inanan başka birileri vardı onlar da bundan ötürü huzursuzdular ve onların çevresi yeterliydi arzu edilen tatmini yaşamak için. Demin de bahsettiğimiz gibi hayalini kurduğunuz her şeye sahip olduğunuzu düşünün, etrafınız da bunu gösterecek birileri yoksa bunların hepsi sizi rahatsız eder hale gelir ve başlarsınız “bizim sonumuz ne olacak?” diye. Hz. İsa’ya yanındakiler sorar “sonumuz ne olacak?” Diye, Hz. İsa, “sonu aradığınıza göre başlangıcın perdesini mi açtınız” der. Belki de bütün insanlık başlangıcın etrafında dönüyoruz da bizim haberimiz yoktur ve ruhumuzun başlangıçta ki halimize olan özlemidir bizi böyle huzursuz ve tatminsiz kılan şey.
Bunları bildiği için söylemiştir belki de, Sevgili dostum Fatih bu haftaki yazısında “Başladığımız yere döneceğiz” diye, eğer öyle ve bizden de bunu gizliyorsa en hafif tabiri ile vallahi çok ayıp ediyordur.
Başta da belirttiğimiz gibi, canınızı sıkmayın iyilerin ve kötülerin seçileceği bir süreç önümüz de, her şey aslına rücu edecek!