DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Bir Sıfırdan Büyüktür

Sesli Dinle

Böcek vardır diye uzak durduğumuz ormanlara, kırk yıllık kampçı gibi hakim olduk. Kimi zaman aşka geldik, şair olduk. Kimi zaman duygularımızı renklerle tuale aktarır olduk. Evlerimizin kütüphanecisi olduk, yarım kalan kitapları tamamladık. Spor nedir bilmezken, cep herkülü olduk.

Bir Sıfırdan Büyüktür
05.01.2021
10.108
A+
A-

Ve görev tamamlandı, 2020’den sağ çıkmayı başardık.

Yıllardır “Yılbaşında ne yapıyorsun?” Sorusuna espri olsun diye kullandığımız “PTT” cevabımız vardı. Yani Pijama, Terlik, Televizyon şakamız tüm dünya için gerçek oldu. Geçtiğimiz yıllarda özenle hazırlanıp, süslendiğimiz etkinliklerin yerini, yılbaşı motifli pijamalarla çekilen videolar aldı.

Her yılbaşının vazgeçilmezi olan, İstiklal Caddesi vahşetleri, insanlık dışı davranışların sergilendiği haberler hayatımızdan çıktı. Bir rivayete göre 2020 sadece fragmanmış ve asıl film ise şimdi başlıyormuş. Açıkçası buna bende inanıyorum.

İşe alım görüşmelerinde adaylara sorulan “kısa ve uzun vadeli planlarınız nelerdir?” veya “ Önümüzde ki 5 yıl için planlarınız nelerdir?” sorusunun sorgulandığını düşünürseniz, Dünya içinde uzun vadeli planlar yapılmasına şaşırmamak gerekiyor.

Her yıl olduğu gibi The Economist dergisinin 2021 kapak sayfasındaki şifre çözümlemelerini dinlediğinde de insan bir tuhaf oluyor. Film gibi bir yılın bizi beklediğinden hiç şüphem yok. 2021 ile beraber insanlık bir elekten geçmek zorunda kalacak. Bir yanda boş vermişler, diğer yanda hala mücadele edenler olacak. Salgından fiziksel olarak değil, zihin olarak güçlü olanların hayatta kaldığı bir mücadele bizleri bekliyor.

Hepimizin illallah ettiği 2020 yılı doğal afetler, pandemi, yasaklar, kısıtlamalar derken yeni normal kavramını da hayatımıza soktu. Peki 2020 yılına ait bardağın dolu tarafından bakabilme ihtimalimiz var mı?

Eskiden kalabalık içinde bile mutlu olamayan insanlar, şimdi kendisiyle barışık ve mutlu olabildiğini gördü. Aşksız evliliklerde ya aşk başladı yada aşk olmadığı iyice anlaşılıp, sonlandırıldı. Çalışırken soru soran çocuklara bağırırken, artık onlarla beraber Zoom toplantılarına girmek ister olduk. Pandemi ilk başladığında çocuk ağlamalarında utanıp, sıkılırken, şimdi birbirimize anlayış ve şefkat ile bakar olduk. Böcek vardır diye uzak durduğumuz ormanlara, kırk yıllık kampçı gibi hakim olduk. Kimi zaman aşka geldik, şair olduk. Kimi zaman duygularımızı renklerle tuale aktarır olduk. Evlerimizin kütüphanecisi olduk, yarım kalan kitapları tamamladık. Spor nedir bilmezken, cep herkülü olduk. Müzmin bekarken, “Evet” Diye haykırır olduk. “Asla” Dediklerimizi, yapar olduk. Tövbe ettiklerimize döner olduk. Anlayacağınız olduk da olduk.

Yukarda saydıklarımdan bir tanesi bile hayatınızda gerçekleşmişse, 2020 yılında hayatınızda güzel bir değişim olmuş demektir, sonuçta bir sıfırdan büyüktür, öyle değil mi? İnsan doğası gereği negatif, karamsar duygulara daha yatkındır. Bu hepimiz için geçerlidir. Memnuniyetsiz bir varlığız. Yaradılışımızda var. Şimdi size bardağın boş tarafında neler olduğunu sorarsam, sayfalarca olay yazacaksınızdır. O yüzden sormuyorum bende.

Onun yerine Nasrettin Hoca’nın Eşek hikayesiyle bu haftayı bitiriyorum.

Hoca merhum, oğlu ile bir köye gidiyormuş. Oğlunu eşeğe bindirmiş. Bazı kimseler görüp:

— Hey gidi zamane gençleri, ağzının ilmiyle şu ihtiyar babasını yayan yürütüyor da kendisi rahat rahat eşeğe binip gidiyor, demişler.

Çocuk:

— Bak baba! sana ısrar etmedim mi? Haydi artık daha ziyade inat etme, şu eşeğe bin, demiş.

Hoca eşeğe binmiş. Biraz gitmişler. Bir kaç kişi tesadüf edip:

— Ayol senin kemiğin kartlaşmış, hem işte geldin işte gidiyorsun. Bu taze fidanı bu kadar zahmete koşup da kavurmak layık mı? derler.

Hoca tutar, çocuğu da arkasına bindirir. Birkaç adım gider gitmez, bir bölük herze-vekile daha tesadüf ederler. Bunlar da bakıp:

— Amma insafsızlık ha! Bir eşekçiğe iki kişi birden biner de uzun yola gider mi? Bakın şu herife, hoca da olacak! derler.

Hoca artık kızıp eşekten kendi de oğlu da inerler. Önlerine katarlar. Çok geçmez bittesadüf birkaç adama rast gelirler.

— Allah Allah! Bu ne budalalık. Eşek önlerinde bomboş hoplaya sıçraya koşsun da kendileri bu sıcakta toza toprağa bulanarak kan ter içinde yayan yürüsünler. Dünyada ne şaşkın adamlar var!

Dediklerini işitince Hoca oğluna dönerek demiş ki:

— Lakin yahu! Bu halkın dilinden kurtulabilen varsa ona aşk olsun. Ne yaparsan yap, herkesi memnun edemezsin. Sen yalnızca Allah’ı memnun etmeye bak.

Eğer ki 2020 gerçekten 2021’in fragmanıysa; sizi memnun etmesini beklemeyin, memnun olamazsınız. Sadece kendi kendinizi memnun etmenin yolunu yaratmaya bakın. Tekrar söylüyorum, sonuç olarak bir sıfırdan büyüktür, öyle değil mi?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.