DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Aydınlık

Ben Nesren Jake. Bir “Nart Kahramanı”nın ismini taşıyorum. Annem “masalsı bir yön” ile doğduğumu düşünürdü. Halkının ateşini alan Tanrılarla savaşan bir kahramanın ismini vermek istemelerinin sebebi buymuş bana.

Aydınlık
22.01.2021
9.836
A+
A-

Hayat içerisinde pek de bir etkimiz olduğunu düşünmedim hiçbir zaman. Sanki dünyaya geldiğimiz andan itibaren her şey belirlenmiş durumda. Nereye geleceğiz? Ebeveynlerimiz kim olacak? Onlarla ne kadar yaşayacağız? Nasıl bir birey olacağız? Nasıl bir karakterimiz olacak? Bunu nasıl kullanacağız? Hepsi belirlenmiş ve netleştirilmiş. Yani bir “yeni yıl ajandası”nda yapacaklarımız gün gün belirlide, biz sabah olunca o gün ne yapacaklarımıza bakarak evden çıkıyormuşuz gibi. Aslında iyi ya da kötü yapacağımız her şey oluşturulmuş. Gerisi bize bırakılmış durumda. Hepsi bünyemde yüklü ama hangisini aktifleştireceğim tamamen irademin ellerine teslim edilmiş durumda.

Bazen bu düşünceler içinde boğulduğumda, kendimi çaresiz hissettiğimde ve en önemlisi annemin sıcak gülüşünü özlediğimde kendimi dışarı atardım. Bilinçsizce gezerdim sokakları. Düşüncelerin karanlığında öylesine kör olurdu ki gözlerim, nereye gittiğimi dahi göremezdim. Olmak istediğim ben, bu ben miydi? Yoksa ben hep yanlış tercihleri mi aktif ediyordum? Doğru neydi ki? Herkes için aynı mıydı mesela doğru? Düşünme! Düşünme! Düşünme!

Yine karanlıklar içinde yolda sürüklendiğim bir gündü. Nerede olduğum hakkında en ufak bir fikrim de yoktu. Aniden bastıran yağmur, düşüncelerle karmakarışık olan zihnimi rahatlatıyordu. Karanlık sokağı aydınlatan ışık bir an için gözlerimi kamaştırmıştı. Bir dükkân, tüm karanlığın içinde tüm sıcaklığı ile aydınlanıyordu. İçeriden enfes kokular, sokağa yayılmıştı. O zamana kadar aç olduğumu bile fark etmemiştim. Farkında olmadan dükkânın kapısına doğru yöneldim. Bir çift gülen göz ile karşı karşıya kalmıştım.

İLLÜSTRATÖR: GÜLNAR İŞLER

Sanki dükkânı aydınlatan şey lambadan yayılan ışık değildi. Bu gözler ile aydınlanan dükkân, bir an beni de aydınlatmıştı. Kapıyı açtı güzel gözlerin sahibi ve kadife bir sesle “Buyurun, hoş geldiniz.” Dedi. Donup kalmıştım. Kan akışımın hızlanması korku muydu? Şu an kaçmam mı gerekiyordu? Beynime kayıtlı olan uyarılar yayılmıyordu sanki. Kan akışımın hızına bakılırsa çoktan ne yapmam gerektiğini öğrenmeliydim. Oysa sadece gözlere kilitlenmişti tüm benliğim. “İyi misiniz?” Diye sordu kadife ses. O an biraz toparlandım ve gülümseyebildim. “Evet, teşekkür ederim.” Diyerek içeri süzüldüm ve en uygun gördüğüm masaya oturdum. Pizza’ya benzeyen, siparişe göre çeşitleri olan ama menü de “Anne eli değmiş gibi, Biberli ekmek” Diye tanımlanmış yiyecekten sipariş verdim.

Güzel gözlerin sahibi tezgâhın arkasına geçmişti şimdi. Siparişi alınca elleriyle kendisi yapmaya başlamıştı. Şaşkındım ama neden şaşkın olduğumu da bilmiyordum. Sanki evdeydim. Annem yemeği hazırlıyordu ve babam ona yardım ediyordu. Birazdan dersten başını kaldırmayan abime sesleneceklerdi ve ailecek sofraya oturacaktık. Gözümden damlayan yaşı sildim ve ortamın huzurunda düşünmeyi bıraktım. Zaten sonra da o aydınlık ortam benim sığınağım oldu. Evden sık sık çıkmaya başlamam ve yüzümde beliren huzur abimin de hoşuna gitmişti. Artık beni daha az sorguluyor ve yarıda bıraktığım üniversite hayatım hakkında daha az konuşuyordu. Bir gün sürekli gittiğim yere gitmek istemişti. Sadece gülümsemiştim. Gülümseyişimin evet cevabını içerdiğini gayet iyi biliyordu artık. İkimiz baş başa kaldığımızdan beri en iyi öğrendiğimiz şey bu olmuştu. Daha az söz, daha çok sessizlik.

Ben Nesren Jake. Bir “Nart Kahramanı”nın ismini taşıyorum. Annem “masalsı bir yön” ile doğduğumu düşünürdü. Halkının ateşini alan Tanrılarla savaşan bir kahramanın ismini vermek istemelerinin sebebi buymuş bana. Efsane bu ya Nartlar için ateşi getirmeye giden Nesren Jake, Tanrı Pako tarafından cezalandırılır ve Oşha Mafe’ye zincirlere vurulur. Eh kahraman ya hikâye de başarıya ulaşıyor. Annem beni bir kahraman olarak mı gördü? Yoksa bir kahraman olmamı mı istedi bilmiyorum. Nesren Jake gibi “Uğurlu ve aydınlık” bir dağa hapsedilmediğim kesin. Onlar yanımda olmadığından hep karanlıkta hissediyordum kendimi. Şu an bulduğum, ayaklarımın beni sürüklediği aydınlık “Azemet Pizza”’yı saymazsak tabi.

KURGU: NESLİHAN ÖZBEN ATİLA

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.