DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Arka Kapılar & Sokakların Gücü

Mustafa Kemal gibi ileri görüşlü Fatih gibi devleti yönetmekte çelik yumruklu siyasetçiler çıkmadığı sürece iktidar değişse fayda yok arka kapılar hırsızlar için açık bırakılacaktır.
&
Demokrasisi sabıkalı bir toplum olarak halk ekonomisinin derdine düşmüşken sokakları gündeme getirmek başta kendi parti tabanı olmak üzere çoğu kesimleri rahatsız etti.

20.01.2022
8.808
A+
A-

Son bir haftadır ekonomi ve siyaset gündeminde arka kapı tartışmaları var.

İşin esası yüksek kurun düşürülmesi mevduat garantili ekonomik modelin uygulanması için dolar satışının gizli tutulması ve arka kapılardan ucuza satılması.

Ahali olarak arka kapı muhabbetlerini ve kazanımlarını evvel ezeldir severiz her fırsatta kapı ardında alicengiz oyunları oynar veya dâhil oluruz. Fakat gerçeklerin ortaya çıkması gibi kötü bir huyu olduğunu biliriz ama işimize gelmez mevzubahis şahsi menfaat ise her yolu mubah görme başarımız gerçekten herkesi kıskandıracak kadar büyüktür.

Dolar düştüğü için halay çekenlerin görmek ve göstermek istemediği gerçek ise, 20 ve 21 Aralık günlerinde kamu bankaları marifetiyle 7 milyar doların “arka kapıdan” gizlice satıldığıdır.

Kur korumalı TL mevduat mekanizması ilanı edildiğinde 1 dolar 18 TL’ye kadar yükselmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla dolar kuru 12-13 TL seviyesine düştü, piyasalar kapalıydı ama uluslararası işlem platformları açıktı.

Neden?

Bir başka soru ise 7 milyar dolar kaç TL’den satıldı arka kapılarda?

Merkez Bankası verilerine göre yaklaşık 4 milyar doların satışının yapıldığı kesinleşirken kaçtan satıldığı şimdilik bilinmiyor ama kamu bankaları eliyle satışların bilgileri fısıltı gazetesine düşmeye başladı yakında bu satışlardan kağıt üzerinde kimler ne kadar para kazandı ortaya çıkacaktır, çünkü kahpelik gizli yapılsa da gizli kalmaz.

Arka kapı ekonomisi olarak adlandırılan doların gizli satılmasının ardından ortaya çıkan bir gerçek ise devletin 84 milyon insanını ilgilendiren devlet sırrının birilerinin menfaati karşılığında ifşa edilmesi.

Şimdilik bu ayrıntı kimsenin gündeminde değil siyaset kurumu hamaset yapmaya devam ederken kağıt üzerinde devletin sırrına vakıf olanlar servetlerine servet katıyorlar.

Yasa taslağına göre, sır niteliğindeki bilgi ve belgeleri yetkisiz kişilere veren veya açıklayanlar ile koruma yükümlülüğüne aykırı hareket edenler, TCK’nın 258’inci maddesi uyarınca 1-4 yıl arasında hapse mahkûm edilecek hükmü var ama adaletin geldiği yer malum.

Günümüzde bu türden hak yemeler yapanın yanına kar kalıyor lakin iktidar değişmeden bu düzen değişmeyecek, çünkü düzene çomak sokmak isteyen deliler henüz tam delirmedi.

Mustafa Kemal gibi ileri görüşlü Fatih gibi devleti yönetmekte çelik yumruklu siyasetçiler çıkmadığı sürece iktidar değişse fayda yok arka kapılar hırsızlar için açık bırakılacaktır.

 

Sokakların Gücü

Adaletin tecelli etmediği iktidarların halkın gerçeklerini görmek istemediği dönemlerde sokaklar ve toplu gösteriler hak arayışının sığınma limanlarıdır.

Evrensel hukukta protesto sözcüğü “açıkça ilan etmek, tanıklık etmek” anlamında kullanılıyor. Bizim muhitte ise bir davranışı, bir uygulamayı, bir düşünceyi vb. haksız, gereksiz, yersiz, yolsuz bularak karşı çıkarak bunu her türlü yoldan belirtme şeklinde yorumlanıyor.

Demokrasi yoksunu ülkelerde sokaklardaki protestolar iktidarların korkulu rüyasıdır, geçtiğimiz hafta Kazakistan’da yaşananları hatırlayalım iktidar gitti kendilerini daimi yönetici ilan edenler koltuklarını kaybetti göstermelik olarak, lakin koltuktan kalmak o kadar kolay değil her yol mubah.

Kazakistan’da iktidar demokrasiyi uygulamak yerine iktidarda kalmak için Rus askerlerini ülkelerine davet etti ne acı bir gerçek değil mi?

Bizim tarihimizde lider eksenli yönetimler esas olduğu için gerek monarşi gerekse cumhuriyet döneminde sokakta protesto veya hak arayışlarının sonu acı olmuştur.

Örneğin yakın tarihimiz 10 Ekim 2015’te Barış Mitingi için Ankara Garı önünde toplanan kalabalığa bombalı saldırıda bulunuldu 103 kişi hayatını kaybederken gerçek failler sırra kadem bastı. Yine 28 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da çevreyi koruma “ Gezi direnişi” olarak bilenen protesto eylemlerinde 8 sivil 2 güvenlik görelisi dâhil on kişi hayatını kaybederken on bine yakın insan yaralandı. Fakat gezi olayları aydınlatılamadı anlatılamadı anlaşılmadı.

Kazakistan’da daha sokak protestoları başlamadan sokak uyarısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi ilginç bir çıkışla. Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında ““Utanmadan, sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş, meydanlara döküleceklermiş. Siz 15 Temmuz’u görmediniz mi? Nereye dökülürseniz, dökülün. 15 Temmuz’da sokağa dökülenlere bu millet nasıl dersini verdiyse siz de dökülün, siz de aynı dersi evvel Allah alırsınız. Biz de Cumhur İttifak’ı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız” dedi lakin muhalefetten beklediği tepkiyi bulamadı.

Demokrasisi sabıkalı bir toplum olarak halk ekonomisinin derdine düşmüşken sokakları gündeme getirmek başta kendi parti tabanı olmak üzere çoğu kesimleri rahatsız etti.

15 Temmuz’da halk sokaklarda devletine sahip çıktı bunu en iyi Cumhurbaşkanı biliyor, o zaman muhalefetin sokağa çıkma talebi olmamasına rağmen neden uyarıda bulundu?

Sokak protestolarının iki nedeni vardır, biri ekonomik sıkıntılar diğeri uzun süre iktidar olanların toplumun hakları konusundaki baskılarıdır, dünya tarihine geçen protestoların temelinde talepler genelde aynı maalesef sonuçlarda hep aynı olmuştur.

Günümüzde ekonomi ve adaletteki düzensizlik her insanı etkilemeye başladı, ekonomide hayat pahalılığının önüne geçilemiyor ve her zam vatandaşın cebini yakıyor adalet ise Allah’a havale edilmiş durumda dayısı olana ceza yok maduna gelmiş durumdayız.

Halkın yaşadığı ekonomik buhranın şu zamanda sokağa taşması geçmiş protestolar gibi olmayacaktır, gerçekten hayat pahalılığı ciddi boyutlara ulaşmış durumda, daha bir hafta önce 10 TL’ye alınan ayran bu gün 14,95 TL’ye satılıyor süt fiyatlarını çocuk temel ihtiyaç maddelerini söylemeye gerek yok millet burnundan soluyor.

Halklar seslerini duymak istemeyen iktidarlara seslerini nasıl duyuracak? Elbette protestolarla.

Muhalefetten basından protestolardan iktidarlar korktuğu sürece ne demokrasi olur ne sorunlar çözülür ve sokaklardaki hak arayışları hiç bitmez.

ETİKETLER: , , , , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.