DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Yapay Zeka

Sesli Dinle

Günümüzün en değerli hazinesi bilgidir. Bilgi kimdeyse güç ondadır. Ve bu günler de böyle bir olayın yaşanması hafife alınabilecek bir şey değil.

Yapay Zeka
16.12.2020
6.036
A+
A-

14.12.2020 tarihinde Google serverları bir süreliğine çöktü. Hatta bir paylaşım çok güzel özetlemiş; “Ve o gün geldi. Google’a ne olduğunu Google’a soramadığınız gün. Ve yıl hala 2020” bu hafife alınabilecek bir olay değil aslında.

Günümüzün en değerli hazinesi bilgidir. Bilgi kimdeyse güç ondadır. Ve bu günler de böyle bir olayın yaşanması hafife alınabilecek bir şey değil. Kullandığınız Google servislerini bir düşünün. E-posta, depolama, videolar, arama motoru vb. Zaten Google şirketini bu kadar değerli yapan şey de sahip olduğu bilgi kaynaklarından başkası değil.

Günümüzde hızlı bir şekilde Yapay Zeka çalışmaları devam ederken, en büyük desteği bilgi kaynaklarından gelecek. Zaten şu an kullandığımız çoğu sosyal medya bu algoritmalar sayesinde bizleri yönlendirme, yönetme konusunda bir nevi pilot bölge görevi görmektedir. Daha önce çoğu kişinin önerdiği ve hala izlemediyseniz The Social Dilemma belgesel filmini izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Zaten çoğunuz izlerken, “Hakikaten ben neye ihtiyaç duyuyorsam, karşıma çıkıyor” şeklinde iç sesinizle düşünmelere başlayacaksınızdır.

Covid-19 ile beraber de internet, sosyal medya kullanımı artış gösterdi. Bilgi bankalarını çılgınlar gibi besledik. Covid-19 aşısı ile “Bize çip takacaklar” diye veryansın eden insanların aslında uzun süredir akıllı telefonlarla bu durumu yaşadıklarının farkında değiller. Şu an nerede olduğunuz, sağlık durumunuz, kişisel bilgileriniz, alışkanlıklarınız daha tonlarca bilgi kayıt altına alınmış durumda. Hatta daha güzeli okumaya tenezzül etmediğimiz “Şart ve Koşullar metinleri” ve izin verdiğimiz Çerezler ile beraber kendi özgür irademizle bunları paylaşmayı kabul ediyoruz. Hiç KKVK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) güvendiğinizi söylemeyin, keza kanun çıktıktan sonra zaten ilk istenen izinlerin başında Kişisel Verilerinizin kullanılmasına dair oldu.

Şu an tehdit aslında elimizin altında, İnternet ve akıllı telefonlar ile beraber sınırsız bilgiye erişim sağladığımız gibi, internette yaptığımız her işlem kayıt altına alınarak, kişisel bilgilerimiz, karakterimiz ve alışkanlıklarımız ile ilgili bir bakıma çiplenmiş gibi kategorileştiriliyoruz. Aslında bunlar Yapay zeka altyapı çalışmaları ve biz de sanal kobaylar olarak görevini yapan farelerden başka bir şey değiliz

Gümbür gümbür geliyor dediğimiz Yapay Zeka hayatımıza gireli çok uzun zaman oldu anlayacağınız. Sadece yüzde yüz kontrolü ona henüz vermedik. Bununla da ilgili 2025 yılından sonra da tüm hızıyla devam edecek.

Aslında süreçler çok önceden başlatıldı. Önce görsel algımız alıştırılmaya çalışıldı. Daha mobil telefonun kullanılmadığı dönemlerde sinema ve televizyonlarda Yapay zeka konulu filmler ile algımız alıştırılmaya çalışıldı.

Çoğu filmde gerilim türü olarak izleyicilerinin beğenisine sunuldu. Hepsini aşağıda sıralamasam da bir kaç örnek aşağıya yazıyorum.

2008 yapımı Kartal Göz filmiyle savunma sanayi için yaratılan Yapay Zeka’nın kontrolü ele alarak, kontrolden çıkması ele alıyor

Azınlık Rapor (Minority Report) Spielberg’ün yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, suçluları daha onlar suç işlemeden tespit edip tutuklayan bir polis birimi konu alıyor.

1984 yılında hayatımıza giren Terminatör filmini hepimiz hayranlıkla izledik. Yok edici, Skynet’I gelecekte yok edecek kişinin annesini öldürme göreviyle 2029 yılından geçmişe gönderiliyor.

Yukarda ki filmlerin ortak özellikleri Yapay Zeka’nın hataları karşısında insanların mücadelesini konu alıyor. Bazı filmlerde Yapay Zeka’nın Duygusal Zeka yoksunu olmasından kaynaklı yaşanan gerilimler konu oluyor. Algı üzerine oynanan oyunların etkisi hafiflenmeyecek kadar az, Barack Obama’nın 2009 yılında Amerikan’ın ilk Afroamerikan başkanı olmadan önce de çoğu film AfroAmerikan Başkanları algısal olarak görsel yayınlarla hayatımıza dahil etmişti. Böyle bir değişim yaşanmadan önce toplumun hazır olmayan kesimlerinin de bunlara hazırlanabilmesi için sistemli olarak kullanılan bir algı oyunu yaratılmıştı.

Düşünün mesela Covid-19’un hayatımıza girmesinden kısa bir süre sonra 2011 yapımı Salgın (Contagion) filmini hatırlanmaya ve hatırlatılmaya başlandı. Filmin içeriği, çıkış noktası, yayılma şekli, virüsün yapısı (Başlarda Yarasa – Domuz DNA’sı barındırdığına dair söylentiler ) çok fazla ortak nokta barındırdığı konuşulmaya başlandı. Simpsonlar ( The Simpsons) çizgi filmlerinin bölümlerinde veya başka yayınlarda ortak noktalar bulundu. Hepimizde senaristlerin hayal gücünü ayakta alkışladık, ne kadar öngörülü olduklarını takdir ettik. Alın size sokağa çıkma yasaklarında izlenebilecek film konusu; Yapay Zeka üzerine kurgulanmış filmleri bir de bu gözle izlemenizi tavsiye ederim.

Şimdi gelinen nokta da yıllardır görsel algımızı hazırlayan filmler sayesinde Yapay Zeka hayatımıza tam hızıyla girme arifesinde.

Yapay Zeka ile beraber 85 milyon iş kolu yok olup, 97 milyon yeni iş kolu yaratılacağı söyleniyor. Ofis asistanlarından, muhasebecilere, işçiden, tamirciye çoğu iş kolu önemini yitirerek ilerleyecekken, onun yerine Veri işleme, Yazılım, makine – robot, Dijital uygulamalar ve bilgi güvenliği alanları daha çok aranır olacak. En büyük darbe de Hizmet/Eğitim sektörü alacak gibi gözüküyor. Çünkü Kendin Yap (Do it Yourself(DIY)) kavramına ilave olarak Kendin Öğren (Learn it Yourself) kavramı da hayatımıza dahil olacak. Anlayacağınız artık bir yerlerde var olmaya gerek duymadan kendi kendini geliştireceğin bir düzene dahil olunacak. Peki bizler hazır olacak mıyız? Bizi olacaklara hazırlayan süreçlerden edinimlerimizi aldık mı? Hayata ve geleceğe bakıp, düşündük mü? Yoksa biz 2020’yi yaşamış bir nesiliz, gönder gelsin diyerek bekleyecek miyiz?

Şu an geleceğini kurgulayan gençlere ve ebeveynlerine tavsiyem şu an günümüzde popular olan meslek ve eğitim alanlarına odaklanmamaları olacaktır. Hayata atılacakları zaman, Dünya’nın en çok neye ihtiyacı olacağını düşünerek seçimlerini yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Unutmayın, bugün popular olan bir meslek grubu siz mezun olana kadar önemini yitirmiş olabilir ama yarınlarda popular olacak bir meslek grubunu seçtiğinizde siz hayata önde başlamış olabilirsiniz.

İyi haftalar

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.