DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Zaman

Bu dünya da en büyük ilaç ve her karmaşanın en büyük çözüm silahı kesinlikle “Zaman”dı.

Zaman
19.03.2021
6.112
A+
A-

Metkan, Nesren Jake’nin bu dünyada yaşayan tek akrabası olmuştu. İsminin de anlamını taşıyordu ruhunda. Eğitilmiş yüce kişi demek olan ismi, ana kulvarını aile alanına yönlendiriyordu. Bu alandan destek alması yine de aile sınavını yaşamasını engellememişti. Yine de kalp hanesinin dolu olması hem onu hem de kardeşini biraz da olsa rahatlatıyordu. Bir arada oldukları sürece mutlu kalmaları mümkün oluyordu. En azından şimdilik.

43 yaşına gelmişti. Hayatının en zor zamanlarında da okumayı, araştırmayı hiç bırakmamıştı. Sanki bu dünya da bir şey yapması gerekiyordu. Bir türlü o şeyi bulamıyor ve bulamadıkça da daha da fazla araştırma isteği duyuyordu. Annesinin tatlı sesine en çok öylesi zamanlarda ihtiyaç duyuyordu. Tabi hassas yüreğini üzmemek için Nesren Jake’ye bunu hiç belli etmiyordu.

1,92 santimetre boyunu ve kumral saçlarını babasından almasına rağmen, yeşil gözleri kesinlikle annesine aitti. Onu özlediğinde o yüzden aynaya uzun uzun bakardı. Sanki kendi kontrolünde olmadan gözleri gülümser ve ona cevap verirdi. O zaman içi ürperir ve aynadan uzaklaşırdı. Nesren Jake’de, “Annemi özlediğimde gözlerini görmek beni çok rahatlatıyor.” Diyordu.

Ergoterapi bölümünden mezun olduktan sonra aşk kapısını çalmıştı. Oysa nedense bir türlü bir noktaya varmamıştı. Yüreğinde annesinden sonra yer kazanan ikinci kadınla bir türlü bir araya gelememişlerdi. İşin ilginç tarafı ayrıda kalamıyorlardı. İşte bunun adı aşk oluyor muydu? Bu sorunun cevabını da bulamıyordu. Bölümden mezun olması onun araştırma isteğini bitirmemişti. Nöromusküler Sistem Bozuklukları alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamlamıştı. Şu an da üniversite de bilim tarihi, müzikle terapi ve sosyoloji temelli Ergoterapi derslerine hoca ile girmeye devam ediyordu. Mafe ile de bu derslerde tanışmıştı. Etrafına farklı bir enerji yayıyordu Mafe. Onu görmeyen insan yok denecek kadar azdı. Oysa o kendinin hiç farkında olmadan etrafta dolanıp duruyordu. Tabi bu ona başka bir hava da katıyordu.

Bugün çalıştırdığı yerde onu görünce kafasında bazı şeyler daha netleşmişti. O kendi dünyasında yaşarken, etrafa nasıl bir güç ile enerji yaydığını fark etmiyordu. Bu öyle bir enerjiydi ki, Nesren Jake bile onun sayesinde evde daha az vakit geçirir olmuştu.

Yurt dışında olduğu dönemlerde insanların yaydığı enerjilerin, beyin merkezli olması üzerine araştırmalar yapmıştı. Bu araştırmalar da enerjinin beyin merkezli olmadığını ama yeterince çalışılırsa beyin ile kontrolünün gerçekleşebileceğini gösteriyordu. Şu an Mafe aurasından yayılan enerjiden bihaber yaşıyordu. O yüzden belki de olması gereken yere henüz gelememişti. Her şeyin bir zamanı vardı. O zaman geldiğinde Mafe’nin çok daha farklı alanlarda olacağını anlıyordu. Nesren Jake ile bir arada olmaları gerektiğine de böylelikle karar vermişti. Zira ikisi de aynı enerji kanalından yayın yapıyorlardı sanki. Bunu anladıklarında her şey değişecekti. Şu an yorum yapmak için gerçekten çok erkendi.

Bu dünya da en büyük ilaç ve her karmaşanın en büyük çözüm silahı kesinlikle “Zaman”dı.

ETİKETLER: , , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.