DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kadın Ve Başarı

Sesli Dinle

Ne demek başarılı olmak? Ben mi? Yoksa herkesin zaten yapabileceği bir şey de, bende yapabildim diye mi düşünüyoruz?

Kadın Ve Başarı
16.03.2022
3.308
A+
A-

Feminist bir insan değilim ama kadınlarla derdi olan insanlara tahammülü olmayan bir insanım galiba. Konuşurlarken ki üslupları, onlar için kullandıkları kelimeleri duyunca tartışmaya girmesem bile ortamdan anında uzaklaşıyorum. Bunu yapan insanlar da öyle eğitimsiz ya da eğitim seviyesi düşük insanlar değiller, toplumda kendine yer edinmiş, eğitimli kültürlü diye nitelendirilen kişiler bunlar.

Evet, hep diyoruz eğitim önemli diye ama işte sadece eğitim bir yere kadar getiriyor insanı. Diploma insana bir statü veriyor belki ama vizyon veremiyor. Kadınlarla ilgili çok şey yazılabilir sayfalarca, kitaplarca. Ama şimdiye kadar duyduğum ve okuduğum en anlamlı ve kapsamlı cümle hep Neşet Ertaş’ın ‘Kadın insandır biz insanoğlu’ olacak belki de.

Bu aralar çok çeşitli şeyler okuyamasam da dinlediklerimi çeşitlendirmeye çalışıyorum. Ve tabi ki burada her zaman imdadıma podcastlerim yetişiyor. Bu hafta sonu sevgili Evrim Kuran’ın 3+3 podcastini seçtim kendime. Daha önce de dinlemiştim fakat uzun bir ara vermiştim.

İpek Ongun ve Ece Temelkuran’ı listede görünce öteleyemedim daha fazla dinlemeyi. İpek ongun deyince tabi ki lise yıllarım geldi gözümün önüne ve onun Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisini sınıfta deli gibi elden ele dolaştırarak okuduğumuz birbirimize özetlediğimiz zamanlar. O zamanı özellikle o seneyi hatırlamak bana iyi geldi, şöyle ki; o sene sınıfımız okuma konusunda garip bir hal içindeydi sadece birkaç kişi değil, tüm sınıf kitap okuyorduk. Herkes belli başlı serileri ya da kitapları alıyordu, değiş tokuş yaparak kendi içimizde belli bir sıraya koyarak ve sanki bizden sonrakini daha az bekletmek istercesine muazzam bir okuma hevesiyle okuyorduk. Harry Poter’lar, Ahmet Günbay Yıldız kitapları, İpek Ongun’un serileri daha aklıma gelmek popüler kitaplar. Şimdiki okuma alışkanlığım o zamanlara dayalıdır. Bir ismin bir konuşmanın bana bunları hissettirmesi o kadar iyi ve sıcacık bir yerden geldi ki…

Ece Temelkuran’ın ise sadece bir kitabını okudum şimdiye kadar ama listemde olan ve tüm kitaplarını okumak istediğim yazarlardan kendisi. Çünkü kadın üzerine yazıyor olması ve her daim kitaplarında da günlük yaşantısında da derdinin kadınlar, kadın hakları olması, onlara bir şeyler anlatma ya da anlamalarını sağlama çabası kıymetli.

Podcastten alıntılarla gideceğim çünkü Evrim Kuran çok iyi bir Ece Hanım okuyucusu ve okuduklarını o kadar güzel damıtarak önümüze koyuyor ki alıntıladığı cümleler insana kendini sorgulatır cinsten. “Düğümlere Üfleyen Kadınlar”’da mesela yazar demiş ki: “yapmanız lazım gelenler ortadan kalkınca olmanız lazım gelen kadınlar olacaksınız.” Ve devamında Kendi kendini çerçöpten bir saray olarak var etmiş bir kadın ifadesi geçen başka bir cümleyi referans veriyor. Kadınlar hep kendini var etmek, kendini kabul ettirmek zorunda kalmışlar. Bunları okuyunca dinleyince şunu daha iyi anlıyorum; kadının gücünü konuşuyoruz hep ama baktığımızda kadınların güçlü olmaktan başka bir seçenekleri olmamış ki. Kadın olarak, evlat olarak, eş olarak, anne olarak… Hiçbir şeyi kolay elde edememişler.

Bu konuşmadan öğrendiğim en önemli terim ise ‘imposter sendromu’ oldu. Tanımı ise başarılı bir kadın olduğum için özür dilerim imiş. Yani kadın olarak başarılıysak bunu kabullenmekte çok zorlanıyormuşuz ve böyle olmayan kadınları sevmiyormuşuz. Kadın yapamaz, kadın yetemez, üstesinden gelemez algılarıyla büyütüldüğümüz için başarılı olunca afallıyormuşuz.

Ne demek başarılı olmak? Ben mi? Yoksa herkesin zaten yapabileceği bir şey de, bende yapabildim diye mi düşünüyoruz? Kadın kadına bile bunu yaparken karşı cinsten birilerinden bunları duymak yine de yola devam ederken bir es vermemize sebep oluyor. Çünkü gerçeği fark edip, yola devam edebilmemiz doğrularımızdan sapmadan zaman alabiliyor.

Hafızamız her konuda kötü olsa da kendimize neleri başardığımızı hatırlatma konusunda asla unutkan olma lüksümüz yok. Çünkü önce kendimizin farkında olmak zorundayız. Kendimiz olabilmek için, kendimiz kalabilmek için iyisiyle kötüsüyle, yaralarımızla, defolarımızla. Ve Audrey Hepburn’un şu cümlesini arada sırada hatırlamayı ihmal etmeyelim ‘Her şeyin ters gidiyor gibi göründüğü zamanlarda güçlü olmak gerektiğine inanıyorum. Ben mutlu kızların en güzel kızlar olduğuna inanıyorum. Yarının başka bir gün olduğuna inanıyorum ve mucizelere inanıyorum.’ Bence mucize insanın tamda kendisidir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.