DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İnsanın Gücü

Sesli Dinle

Dünya ya da insanlar seni ne kadar geri planda tutmaya çabalarsa çabalasın, her zaman ulaşmak ve başarmak istediğin şeylerin mümkün olduğuna inanarak yola devam etmek gerekir.

İnsanın Gücü
02.06.2021
2.738
A+
A-

Adamın biri fil kampından geçerken çok acayip bir görüntüyle karşılaşır. Fillerin kafeslerde veya zincirlerle tutulmadıklarını fark eder. Kamptan kaçmalarını engelleyen tek şey bacaklarından birine bağlanmış küçük bir ip parçasıdır. Adam fillere bakarken şaşa kalmıştı. Filler ipi koparıp kamptan kaçabilme gücüne sahip olmalarına rağmen bunu yapmıyorlardı. Hatta biraz daha dikkatli bakınca, bunu kolayca yapabilecekler olsalar bile hiç denemediklerini fark etti.

Adam meraklanmıştı. Hemen yakınlardaki bir fil eğiticisine başvurdu. Fillerin neden öylece durduklarını ve kaçmaya çalışmadıklarını sordu. Adamın merakı içten içe onu kemiriyordu. Eğitmen sakin bir şekilde şöyle cevapladı: “Çok küçükken onları bağlamak için aynı boydaki ipleri kullanıyoruz. Bu ipler o yaşlarda onları tutmaya yeterlidir. Büyüdükçe, kaçamayacaklarına inanmaya şartlanmış olurlar. Dolayısıyla iplerin hala onları tuttuğuna inanıyorlar. Bu yüzden asla serbest kalmaya çalışmıyorlar.”

Bu hikayeyle neden başladığımı soracak olursanız hemen cevaplayayım, çünkü böyle hissediyorum galiba bu aralar. İçimdeki gücün farkında gibi ama motivasyonsuz. Yapmam gereken çok şey olup sanki hiç bir şey yetişmiyor ve yetişmeyecekmiş gibi plansızlık hissi.

İnsan çok zaman tökezler, tükenmiş hisseder, bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmayacak başaramayacağım hissine kapılır. Devamında içindeki gücü yeniden alevlendirip, kendinde başlangıç enerjisini bulduğu an önüne ne çıktığı çok da önemli değildir, çünkü güçlüdür, korkmuyordur.

Çevre baskısı denen şeyde böyle bir şey değil midir? Seni hep yapamayacağına, yakışmayacağına, ulaşamayacağına inandıran insanlar ve kalıpları. Seni geride tutmaya çalışırlar ki onlar önde olsun. Nasıl da kocaman bir kendini kandırma. Onların önde olma sebebi, onların iyi olması değil, senin geride kalmayı tercih etmen. İnsanların egolarına kendimizi kurban ediyoruz. Ne için? Onlar kendilerini tatmin etsin diye.

Kimseye bir şey ispatlama çabası değildir bu kesinlikle ama seninle boy ölçüşemeyecek derecede olan insanlara söz söyleme, yorum yapma hakkı verildiğinde bir sınırları olmuyor ve hadlerini aşmaktan da geri durmuyorlar maalesef. İşte bazen insanlara nerede durmaları gerektiğini belirtmek gerekir. Dervişe sormuşlar; “Huzura neyle ulaşılır?” Cevap vermiş: “Uzaklaşarak.” Başka bir meşhur ifadeyle; Mesafe iyidir. Ne haddini aşan olur, nede canını sıkan.

Dünya ya da insanlar seni ne kadar geri planda tutmaya çabalarsa çabalasın, her zaman ulaşmak ve başarmak istediğin şeylerin mümkün olduğuna inanarak yola devam etmek gerekir. Ee ne demişler başlamak bitirmenin yarısıdır.

Son olarak Sam Levinson’un sözüyle bitirelim: “Saati seyretme, saat gibi yap. İlerlemeye devam et.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.