DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Evrensel Dil Ve Gelişimin Vazgeçilmezi

Zengin bir melodi ve armoni ağına gömülü sesleri duymak için eğitilmiş müzisyenler, gürültülü bir arka plandaki konuşmayı anlamaya hazırdır.

Evrensel Dil Ve Gelişimin Vazgeçilmezi
15.06.2023
3.576
A+
A-

Sevgili dostlar,

Dünya’ya gelen her insan, müzik konusunda kendi dönemine hatta daha eski dönemlere ait eserlerin insana daha anlamlı geldiği konusunda hem fikirdir. Daha önce de bu konuda birkaç yazımız olmuştu ki bunun bilimsel gerçeklerini de aktarmamıza yardımcı olacak çalışmalar yapılmış onu paylaşmak istiyorum sizlerle.

Müzikle özellikle bir enstrüman çalan insanın yeni bilgileri öğrenme konusunda ki faydaları hakkında yapılan araştırmada aşağıdaki bilgilere yer veriliyor.

Müziğin sinirbilimi üzerine yapılan araştırma sonucunda, müzisyenlerin beyinlerinin anlamlı duyusal bilgileri gürültüden ayırt etmeye hazır olabileceğini gösteriyor. Bu yetenek, öğrenme, dil, hafıza ve çeşitli beyin alanlarının nöroplastisitesi gibi diğer bilişsel yetenekleri geliştiriyor gibi görünmektedir.

Müzik eğitiminin sinir sistemini nasıl hazırladığına ve öğrenmeyi nasıl artırdığına dair bilimsel incelemeyi aktarıyor olacağız yazımızda. Araştırmacılar  yayınlanan veriye dayalı bir inceleme, bilimsel literatürden müzik eğitimi ile dil, konuşma, hafıza, dikkat ve hatta vokal duygu gibi becerilere yayılan öğrenmeyi birbirine bağlayan yakın araştırmaları bir araya getiriyor. Dünyanın her yerindeki laboratuvarlardan, çeşitli bilimsel felsefelere sahip bilim adamlarından, çok çeşitli araştırma yöntemleri kullanarak yapılan araştırma.

Hugh Knowles İletişim Bilimleri Profesörü Doğa perspektifinin baş yazarı Nina Kraus, incelemedeki çalışmalar da dahil olmak üzere son yıllarda müzik eğitiminin sinir sistemi üzerindeki etkilerine odaklanan araştırma patlamasının eğitim için güçlü etkileri olduğunu söyledi. Bilim adamları, nöroplastisite terimini, bir kişinin yaşamı boyunca aldığı eğitim ve deneyimin bir sonucu olarak beynin uyum sağlama ve değişme yeteneğini tanımlamak için kullanırlar. Kraus, Northwestern incelemesinde ele alınan çalışmaların bir nöroplastisite modeli sunduğunu söyledi. Araştırma, müzik eğitimi sırasında kurulan nöral bağlantıların beyni insan iletişiminin diğer yönleri için de hazırladığını güçlü bir şekilde öne sürüyor.

Müzikal seslerle aktif bir ilişki sadece nöroplastisiteyi arttırmakla kalmıyor, aynı zamanda sinir sisteminin öğrenme için çok önemli olan anlamlı kalıpların istikrarlı iskelesini sağlamasına da olanak tanıyor.

Kraus, “Beyin, mevcut tüm duyusal bilgileri saniyeden saniyeye işleyemez ve bu nedenle ilgili olanı seçici olarak geliştirmek zorundadır” dedi. Bir enstrüman çalmak, beyni, bir partisyonu okumayı veya hatırlamayı, zamanlama sorunlarını ve diğer müzisyenlerle koordinasyonu içerebilecek karmaşık bir süreçte neyin alakalı olduğunu seçmeye hazırlar.

Kraus, “Bir müzisyenin beyni, sesteki bilgi taşıyan öğeleri seçici olarak geliştirir” dedi. “Duyusal ve bilişsel süreçler arasındaki güzel bir karşılıklı ilişkide, sinir sistemi karmaşık sesler ve ne anlama geldikleri arasında ilişkiler kurar.” Verimli ses-anlam bağlantıları sadece müzik için değil, iletişimin diğer yönleri için de önemlidir, dedi.

Nature makalesi, örneğin, müzisyenlerin yeni bir dil için ses kalıplarını kelimelere dahil etmeyi öğrenmede müzisyen olmayanlardan daha başarılı olduğunu gösteren literatürü gözden geçiriyor. Müzik eğitimi almış çocuklar, konuşmadaki değişiklikleri perdelemek için daha güçlü nöral aktivasyon gösterirler ve müzik eğitimi almamış çocuklara göre daha iyi bir kelime dağarcığı ve okuma becerisine sahiptirler.

Zengin bir melodi ve armoni ağına gömülü sesleri duymak için eğitilmiş müzisyenler, gürültülü bir arka plandaki konuşmayı anlamaya hazırdır. Müzisyen olmayanlara kıyasla zorlu dinleme ortamlarında konuşmayı işlemek için onlara belirgin bir avantaj sağlayan gelişmiş bilişsel ve duyusal yetenekler sergiliyorlar.

Yapılan bu araştırmanın sonucuna bakılırsa gönüllere yer etmiş ve etmeye devam edecek olan halk ozanlarımızın her birinin en azından bir enstrüman çalan insanlar olduğu gerçeği ile yola çıkarsak, sadece öğrenmede değil, kendini daha net ifade etmek ile birlikte insanı daha rahat anlamaya da yarayan bir sanat dalı müzik.

Örnek vermemiz gerekirse; Karacaoğlan, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, bunların hangisinin en az bir eserinin gönlümüzde yeri yok ki?

Çocuklarınıza en azından bir enstrüman çalmayı öğretin, gönül almayı da öğrenirler bunu yanında, şu dönemde en çok ihtiyacımız olan kavram değil mi gönül almayı bilmek, öğretmek.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.