DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Anka Kuşu Misali

Sesli Dinle

Bencillikten ne kadar nefret etsem de söz konusu benim duygularım olduğunda bencilleştiğimi fark ettim. Duygularımı kendimden başkasına aktarmamam gerektiğimi, tabii sen hariç sevgili okurum. Sen bu coğrafya da hiç tanımadığım bir sırdaşsın.

Anka Kuşu Misali
16.02.2021
9.335
A+
A-

Geçen hafta sonu elektronik aletlerlerle küçük bir imtihan atlattığım için köşem boş kalmak durumunda kaldı. İki gündür, bilgisayarları toparlamaya çalışıyorum, sizlere kelimelerimi biran önce aktarabilmek için.

Şansa bakın ki, yazımı kaleme alma zamanım 14 Şubat’ta denk geldi. Bu sene sevgililer günü, İstanbul’u beyazlara bürüme kararı verdi. Eh artık evlilik çağına gelmişti zaten. Dışarda kar kış kıyamet koparken, gökten pamuk taneleri süzülüyor. Günün anlam ve önemini belirtecek bir atmosfer yaratıyor. “Evde Kal” çağrılarına uymayan kar sevdalıları için, kayak merkezlerine gitmeleri yerine, beyaz örtüyü ayaklarına getirdi doğa anne. Ana yüreği işte, çocuklarının anlık zevkler uğruna kendilerini riske atmasına yüreği el vermedi herhalde. Lafımı da çarptığıma göre; konuya giriş yapabilirim diye düşünüyorum.

Yazımı kaleme alırken, pencereden kar tanelerinin rüzgar ile vals ederek, yere inmelerini takip ediyorum. Masumiyetin rengi toprağı örtüyor. Kar yağışını iki nedenle seviyorum; 1. Soğuk olması, 2. İnsanın içinde ki çocuğa ulaşabilmesi nedeniyle.

Herhalde hava olayları arasında, insanında içinde ki çocuğu su üstüne çıkartan tek olay olsa gerek. O yüzden de beyazın masumiyetini barındırıyor belki de. Yediden yetmişe herkes, kar ile çocukluğuna dönebiliyor. Dedeler nineler torunlarıyla, anne – babalar çocuklarıyla, eşler ve sevgililer birbirleriyle aynı yaş grubuna inebiliyorlar. Ego yok, hırs yok sadece masum çocuksuluk hakim oluyor. Bu sene de sevgililer gününe gelmesi, en azından evlerine hapsolmuş romantik serseriler için paha biçilmez bir etkinlik yaratmasına neden olmuştur. Yalnızlar içinde bir umut. Düşünsenize “Nasıl tanıştınız?” sorusuna cevabınız “Kar topu savaşı yaparken…” ile başlayan bir anıyla soranlara aktarıyorsunuz.

Eskiden camdan baktığımda farklı görürdüm hayatı, daha hayalperest, daha romantik bakardım kar yağışına. İçine sığdırılmamış hayallerim olurdu. Yaşanmamışlıklarımı serperdim hayal gücümle çevreye. Pandemi sonrasında kendim de gördüğüm en büyük değişiklikle bugün yüz yüze geldim. Baktığım yerlere hayaller serpiştiremediğimi fark ettim. Ne yaşanmış dünde ne de yaşanmamış yarın da olduğumu gördüm. Anda yaşayıp, anın hissettirdiği duyguları kucakladığımı anladım. Eskiden mutsuz olduğumda mutlu olmaya çalışırdım, mutlu olduğumda da “Çok güldük, Allah ağlatmasın.” Derdim. Şimdi daha fazla sahip çıkıyorum duygularıma. Mutsuzsam, mutsuz kalıyorum, mutluysam, gülmenin tadını çıkartıyorum. Ama tüm hissettiğim duygularıma sahip çıkıyorum.

Bencillikten ne kadar nefret etsem de söz konusu benim duygularım olduğunda bencilleştiğimi fark ettim. Duygularımı kendimden başkasına aktarmamam gerektiğimi, tabii sen hariç sevgili okurum. Sen bu coğrafya da hiç tanımadığım bir sırdaşsın.

Galiba bu düşüncelerimi tetikleyen, Geçen hafta teknolojiyle sınavım en büyük etken oldu. Uzun süredir, evimle ilgili bazı değişiklik yapmak gibi, zihni boş projelerim vardı. Evet, yanlış yazmadım, Zihni Boş projelerim. Çünkü gerçekten evimi nasıl daha güzelleştireceğimle ilgili hiç fikrim yoktu. Geçen hafta ise ansızın kafama tavayla vurulmuş misali bir şekil belirdi gözümün önünde. Yatak odam ile Salon’u yer değiştirme fikri.. Çizdim, yazdım, projelendirdim ve kendime kusursuz bir ergen odası odası ve oyun salonu tasarladım.. Her şeyi bilgisayara aktardıktan, alışveriş listeleri oluşturduktan, saatlerce süren araştırmadan sonra da benim emektar bilgisayarım “Hooop dedi, sen gene hayal kurmaya başladın” ve birden mavi ekran verme kararı aldı. İşte bu mavi ekran, sadece bilgisayarımın değil, benimde işletim sistemimde büyük bir format etkisi yarattı. Düşe, kalka geldiğim bu yıllara, düşmelere artık enerjim kalmadığını fark ettim. Uzun süredir, ilk kez canlandırdığım bir hayali de diğerleri gibi tozlu raflara kaldırdım.

Yazılarımda her zaman sizlere empoze etmeye çalıştığım, hayal et, üret, çabala yaklaşımımdan vazgeçmesem de biraz vitesi boşa alma zamanımın geldiğini hissettim. Hep yetişmeye çalıştığım bir tren varmış gibi koşturduğum hayatımda, hep daha iyiye, hep daha güzele hedeflediğim yolda, bir süre sadece anda kalmaya ihtiyacım olduğunu fark ettim. Belki de bu pandemi döneminde bana zaman zaman düşüncelerle gelse bile. Geçtiğimiz haftadan sonra; zengin olmak, kitap yazmak, örnek iyi biri olmak, 2021 Hedeflerim, başarı, gelecek, kariyer planları derken tıpkı bilgisayarıma yaptığım gibi kendime de çok fazla yükleme yaptığımı fark ettim. Tek fark bilgisayarımın mavi ekran vermesi için komut satırları varken, benim mavi ekran vermemek için sistemi zorladığımı anladım. Yani anlayacağınız, mavi ekran moduna girmişim de farkına varamamışım. O yüzden bir süreliğine hayatımda mesleğimin dışında sadece sizlere ve sizlerin hikayelerine zaman ayırmaya, geri kalan her şey içinde vitesi boşa takıp, rüzgara kendimi bırakmaya karar verdim.

Ne kadar ilginizi çeker bilmiyorum ama; Sizin pandemi dönemiyle beraber kendi değişim hikayeleriniz okumayı çok isterim. İlginizi çekerse “ Kutay Kara Dikkatine” başlığıyla ‘info@mevzuhaber’  bizlere kendi değişim hikayelerinizi, hatta anlatmak istediğiniz herhangi hikayenizi iletebilirsiniz.

Yeni dönem maceraları beraber karşılayalım,

Sağlıcakla kalın, haftaya  görüşmek üzere

YORUMLAR

  1. Coşkun Güzer dedi ki:

    Tebrikler. Çok sıcak ve samimi bir yazı. Muhabbet tadında olmuş. 👍