DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Adalet mi İstiyoruz?

Sesli Dinle

Bu insan ısrarla adaletin yokluğundan bahsediyor, adalet var kardeşim sen rahat ol!

Adalet mi İstiyoruz?
14.10.2021
3.732
A+
A-

Günlük menfaatlerinizin peşine takılıp giderken yerlere göklere sığdıramadığınız aklınız var ya;

İşte ona hükmeden arzu ve istekleriniz, nefsiniz. Yani esasen düşündüğünüz kadar akıllı olsanız bunun böyle olduğunu da bilirdiniz, başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyamayışınızı, evinizdeki huzursuzluğu, kazancınızdaki bereketsizliği, hastalıklarınızın bitmeyişini neye bağlıyorsunuz mesela?

On liralık işi ya da emtiayı 100 liraya satmayı nasıl becerebiliyorsunuz? Ayıplı bir ürünü veya malı ayıbını söylemeden nasıl satabiliyorsunuz? Her koyun kendi bacağından asılır değil mi? Herkes kendi yaptığından sorumlu öyle mi? Eğer öyle ise herkesin yaptığından, yapmayan diğer herkes neden zarar görüyor kardeşim

Helalinden alnının teriyle çoluğunu, çocuğunu, evini barkını geçindirmeye çalışan insanlar neden diğerlerinin yaptığı her şeyden zarar görüp bunun vebalini çekiyor? Dışarıdan hiç kimse senin satacağın evin ya da arabanın veya ürünün ayıbını, eksiğini bilmiyor, herkeste bir adalet aşkı var, hepsi yanıp tutuşuyor adalet kavramı ile.

Örneğin bir kimse hastanede tanıdığı veya bahşişini aldığı hastanın tetkiklerini ve görüntüleme randevularını öne aldırmaya çalışıyor.  Yetkisi bu kadarına yettiği için elinden bu geliyor, gücü yetse daha büyük işleri de yapar neden yapmasın, bu adam yaptığının yanlış olduğunu biliyor olsa da diğerlerinin yaptığının yanında, kendisinin yaptığının çok küçük bir şey olduğuna kendini inandırıp daha büyük işleri nasıl yapabilirimin arayışı içerisine giriyor.

Bu insan ısrarla adaletin yokluğundan bahsediyor, adalet var kardeşim sen rahat ol!

İşini hakkı ile yapmıyorsan da, gerek devlete gerek millete bir liralık ürünü ya da hizmeti ederinin yüz katı bir bedel ile yapıyor olsan da, işi ehlinin eline vermeyip hem işi hem taliplerini perişan ediyorsan da, adam kayırıp ona göre hüküm veriyorsan da, bana bir şey olmaz diyorsan da, o meftunu olduğun adalet var ve gelir seni, bulur hiç canını sıkma.

Önemli olan, adaletin gelip seni bulduğunda onun adalet olduğunu biliyor olman, bu sende çeşitli korkular olarak belirebilir, belki hastalık olarak belirir, içindeki o tarifsiz boşluk, huzursuzluk, mutsuzluktur belki adalet.

Sarı çizmeli Mehmet’in alın teri ile kazandığı kuru soğan ile ekmekten aldığı tadı, evinde onu bekleyen eşi ve çocuklarının yüzündeki gülümsemenin ona verdiği huzuru, villanda ziyafet sofralarında lüks ve şatafatın içerisinde bulamıyor olman da adalettin tecellisidir belki? Nereden bileceksin.

Geçmişte bir sultanın kimisine göre deli kimisine göre veli olan bir kardeşi varmış. Kardeşi insanlardan doğru ve adaletli olmalarını ister, yer yer bu konuda halka baskı yaparmış, halk bundan bıkar, sultan olan abisine gider şikâyet ederlermiş. Bir gün sultan, abisi, kardeşini “Her koyun kendi bacağından asılır, karışma insanlara” diye azarlamış.

O da şehrin bütün sokaklarına birer koyun keserek bacaklarından asmış, tabi bu koyunlar gün geçtikçe kokmaya başlamış, halk kokudan muzdarip tekrar sultanın yolunu tutmuş, “Kardeşin böyle bir şey yaptı kokudan durulmuyor.” Diyerek şikâyet etmişler. Sultan kardeşini çağırmış sormuş sebebi, hikmeti nedir bunu neden böyle yaptın? Diye.

Kardeşi, “Ölçüde, adalette, ahlakta yapılan yanlışları söylediğimde sen demedin mi her koyun kendi bacağından asılır diye sultanım, işte bu mantıkla iş yapıldığı zaman böyle kokuşmuş bir hal alıyor dünya, neden şikâyet ediyorsunuz?” Diye cevap vermiş.

Yani işin özüne baktığımız da Sevgili Fatih’in de dediği gibi “Doğru şartlar ve imkânlar oluştuğunda herkes hırsız olabilir”  durumunda isek boşuna adaletten söz etmeyelim en azından kendimizi kandırmayalım…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.