DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Dünyanın En Değerli Varlığı

Sesli Dinle

Dünyanın en değerli varlığı “Seni dünyanın en değerli varlığı olarak gören” biri tarafından sevilmektedir.”

Dünyanın En Değerli Varlığı
11.11.2020
5.484
A+
A-

Merhaba,

Bugün sizlerle 15. yazımı paylaşıyorum. Bu yola ilk çıktığımda ne yazacağımla ilgili hiçbir fikrim yoktu. Geçen zaman içinde de değişmeyen tek şey bu oldu. Hala her hafta “Ne yazacağım ben ya?” diye dövünüyorum. Benim için çok farklı ve biraz da fazlaca beyin jimnastiği yaptırıcı bir deneyim oluyor. Yazılı anlatım her zaman sözlü anlatımdan daha zordur. Hatta emojilerin yazın dünyasına katılmasında ki nedende; mesajlaşılırken duygu ve ifadeler aktarılmasını destekleyip, yanlış anlamaları bir nebze azaltmaktır.

Çenesi düşük biri olarak sabaha kadar konuşabilecek olsam da düşünceleri kaleme aktarırken, bu aktardıkların yanlış yerlere gidip gitmeyeceğini hesaplamak gerçekten zor oluyor. İlk yazımda bahsetmiştim, köşemde genelde kendi görüş ve düşüncelerimi aktarıyorum. Hayata duruşum ve olaylar karşısında kendimce yarattığım düşünce yapılarını sizlere aktarmaya çalışıyorum.

O yüzden bende ne yazsam derken; Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Tıngır elek, tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmışlar. Uzak mı uzak bir diyarda, ihtişamlı bir krallık varmış. Bu krallıkta sadece zengin insanlar yaşarmış. Çok yüksek surların arkasında kurulu olan bu krallığın içerisinde, her gün ziyafetler, kutlamalar düzenlenirmiş. Tüm kraliyette yaşayan insanlar davet edilir ve hep beraber eğlenilirmiş. Bu krallıkta yaşayan halkta hiçbir şeye ücret ödemezmiş.

Krallığın tüm zenginliği, kuyulardan çıkan siyah altından sağlanırmış. Bu siyah altın o kadar değerli ve kullanışlıymış ki, tüm diğer krallıklar siyah altın almak için sıraya girermiş. Kralımızda tüm kazandıklarını halkıyla beraber harcarmış. Çevresindekilere dağıtır ve her fırsatta eğlenirlermiş.

Kralımızın verdiği kutlamalara diğer krallıklardan hokkabazlar, sanatçılar katılıp, kralı eğlendirmek için sıraya girerlermiş. Kral beğendiği sanatçıları altın, kıymetli taşlarla ödüllendirirmiş, bir gelen de bir daha gitmezmiş. Krallık adeta panayır yeri gibi cıvıl cıvıl bir hale dönüşürmüş. Gene böyle bir gün, kutlamalara bir çingene katılmış. Kral, çingenenin dansıyla büyülenmiş ve o çingeneye aşık olmuş. Hemen çingeneyi huzuruna çağırmış ve Şato’ da onunla kalmasını istemiş. Çingene kalabileceğini ama tek bir şartı olduğunu söylemiş. Aşık kral, “Şartın neyse benim için emirdir, söyle yeter.” demiş.

Çingene; “Dünya üzerinde ki en değerli varlığı bana sunarsan, kalırım yanında.” demiş.

Aşık kral; kahkahayı patlatmış. “Bundan kolay bir şey var mı?” demiş. Askerlerine işaret etmiş. Askerler işaretten ne istediğini hemen anlamış ve içleri altın, mücevher, değerli taşlarla dolu sandıkları getirmişler odaya.

Çingene’nin suratı düşmüş. “Hayır” demiş. Siyah Altın ile dolu fıçılar getirtmiş, Çingene yine “hayır” demiş.

Krallıkta ki değerli her şeyi çingenenin önüne getirmiş kral ama çingene hep “hayır” demiş. Krallıktan ayrılırken; “dünya üzerinde ki en değerli varlığı bulana kadar seni köyümde bekleyeceğim” demiş.

Kral, çingeneyi gördüğü ilk andan beri onu düşünmeden edemez olmuş. Aklında sürekli Dünyanın en değerli varlığının ne olduğu sorusu dönüp dolaşırmış. Çingeneye krallığın dört bir yanında bulunan değerli olan her şeyi tek tek gönderip, onu ikna etmeye çalışsa da her seferinde başarısız olurmuş.

Kralımız, tüm krallıklara haber salıp, “Dünyanın en değerli varlığını bulana büyük ödül vereceğini” herkeslere duyurmuş. Krallığın kapısına akın akın insanlar gelmeye ve yanlarında getirdikleri değerli şeyleri krala göstererek, ödülü almaya çalışmışlar. Gel zaman git zaman, kral ne kadar denerse denesin bir türlü “Dünyanın en değerli varlığını” bulamamış.

Kral çaresizlik içerisinde askerlerini sağa sola göndermeye devam ederken, kuyulardan gelen bir haber ile yıkılmış. Kuyularda ki siyah altın bitmiş. Bu haber krallıkta ışık hızıyla yayılmış. Halk şatoya hücum ederek, değerli bulduğu her şeyi çalıp, krallığı terk etmişler. Kralımız ise, geride bir başına ve beş parasız bir şekilde kalmış. Beraber ziyafetler verdiği, güldüğü, eğlendiği halkı, dostları kalmamış.

Kral utancından tanınmamak için elini yüzünü çamura bulamış, eski püskü kıyafetler giyerek, kendini yollara vurmuş. Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş ve bir köye ulaşmış. Bir köşede oturup, köyün sakinlerini izlemeye başlamış. Evlerden birinin penceresinden sıcak ekmek kokusunu duyan kralımız, günlerdir bir şey yemediğini fark etmiş. Bir somon ekmek almak için elini pencereden içeri uzattığında yakalanmış. İri cüsseli bir köylü, kralın kolundan tuttuğu gibi, onu pencereden içeri çekivermiş.

Oduncu “ekmek istiyorsan, çalışıp emeğinin karşılığı olarak kazanman gerekir” demiş. Krala odunları toplaması için kendisine yardım etmesini söylemiş. Odun taşıma işi bittiğinde yere yığılan kralımıza, köylü “Hak ettin hadi al.” diyerek bir somon ekmek ile bir fıçı şarap ikram etmiş. Günlerdir aç olan kral için adeta bir ziyafet gibi gelmiş.

Oduncu kralın haline o kadar üzülmüş ki, ona yemek ve yatacak yer karşılığında yanında çalışmasını teklif etmiş. Kral hemen kabul etmiş ve her sabah Oduncu ile ormana gidip, ağaç kesmeye ve odun toplamaya başlamış. Topladıkları odunları da köyde ki insanlara her gece dağıtırmış. Günler geçtikçe kral ile köylüler arasında bir bağ oluşmuş. Her akşam köyün meydanında ateşler yakılır, herkes evinden yaptığı yemekleri birbiriyle paylaşır ve birbirileriyle yardımlaşarak eğlenirlermiş. Ama bizim Kral hala aklından çingeneyi çıkaramaz, ona “Dünyanın en değerli varlığını” veremeyeceği için üzülür dururmuş. Günlerden bir gün; köyün yaşlı kadınlarından biri Krala yaklaşıp, neden üzgün olduğunu sormuş. Kral başından geçenleri ve Çingene’yi anlatmış. Yaşlı kadın sormuş;

“Senden dünya üzerinde ki en değerli varlığını mı istedi? Sen ne yaptın?” demiş

Kralda altınları, mücevherleri tüm değerli olan şeyleri ona sunduğunu anlatmış

Yaşlı kadın gülümsemiş; Krala “Dünyanın üzerinde ki en değerli varlığı arıyorsan, büyük dağların tepesine gitmelisin” demiş.

Kral “şu an bir önemi yok ki, artık kral değilim.” demiş.

Yaşlı Kadın; “Önemli olan kim olduğun, nelere sahip olduğun değildir. Sevdiğin için neler yapacağın önemlidir.” demiş.

Kral heyecanlanmış, koşarak oduncunun yanına gitmiş ve durumu anlatmış. Sabahın erken saatlerinde Büyük dağların zirvesine doğru yola çıkmış.

Karanlık ormanlardan geçmiş, dik yamaçlardan tırmanmış. Azgın suları aşmış ve Büyük dağın eteklerine ulaşmayı başarmış. Büyük dağ daha da büyümüş, devleşmiş adeta. Kral başlamış saatler sürecek tırmanışına.

Büyük dağların zirvesine ulaşmayı başarmış ve burada onu bacasından dumanlar çıkan, küçük bir ev bekliyormuş. Yavaşça eve yaklaştığında içerde birini fark etmiş. Pencereden içeri baktığında gözlerine inanamamış. Çingene orda duruyormuş. Hemen kapıyı çalmış. Çingene kapıyı açmış ve “Sonunda dünyanın en değerli varlığını bana getirmeyi başardın demek.” demiş.

Kral: ‘Maalesef. En değerli varlığı bulamadım ama en değerli varlığımı, seni, buldum’ demiş.

Çingene: ‘Evet. Dünyanın en değerli varlığını bulmuşsun.’ demiş.

Kral:” Nasıl?” demiş

Çingene: Dünyanın en değerli varlığı “Seni dünyanın en değerli varlığı olarak gören” biri tarafından sevilmektedir.” Demiş.

Bu masalda burada bitmiş.

Ben diğer hafta ki yazımı düşünürken, sizler esen kalın değerli okuyucular.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.