Yasak Olan Elma mıydı?
Benim kalemim bu hafta bu ülkede yaşananları başıma dert almadan anlatmaya yetmedi dostlar. Üzgünüm.
Bugün gündemden bir şeyler yazmak için onlarca nedenim vardı. Onlarca saçmalığı bir günde yaşamışken, hepsi ayrı ayrı üzerine konuşulmayı hak ediyorken (tüm saçmalıklarına rağmen) yazmamayı tercih ettim. İçime biriken hayal kırıklığını, öfkeyi ve umutsuzluğu düz yazıda, üstelik bir kaç sayfada anlatmak ürküttü beni. Benim kalemim bu hafta bu ülkede yaşananları başıma dert almadan anlatmaya yetmedi dostlar. Üzgünüm. Aşkı anlatacak cüreti kendimde bulduğum için bağışlayın. Ama insanlık tarihi ile eş değer, belki de daha ötesinden var olan bir duyguya sığınmak en güvenlisi…
Yasak Olan Elma Mıydı?
Ateş olmanı dilerdim
Tanrı’dan
Tutamadığım ellerini tutmasın diye
Hiçbir ölümlü, sıradan
Günah olmanı dilerdim
Bedeli cehennemin 7. Kapısı
Konuşamasın isterdim
Cesedini ateşten çok seven
Yüksek ruhuna erişmeyi,
Her şeyden çok istemeyen
Gözündeki saniyelik günaha
Varlığını harcamayan
Saçlarına erişmek için
Bilmem kaç Tanrıyla dövüşmeyen,
Yüzündeki kusursuz çizgiler için
Bilmem kaç Tanrıya şükretmeyen
Bakışlarındaki şefkat cennetin kaçıncı katı?
Dudağındaki şehvetli kıvrım,
Kaç Adem’i cennetten etti?
Cennetten olan kaç Adem
Yüksek ruhuna erişebildi
Sahi
Yasak olan elma mıydı?
Yoksa Tanrıları kıskandıran zarafetin mi?
Güneş diye baktığımız,
Uzun parmaklarının ucundaki sihir mi?
Yasak olan elma mıydı?
Yasak olan
Elma mıydı?