DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Tartışılan Mektup

Türkiye’yi Allah ile aldatma zehrinin panzehiri ancak İslam’ın gerçeği içinden çıkarılabilir” uyarılarında bulunmuştu. Fakat din üzerinden cehaletin körüklenmesine devam ediliyor.

06.01.2022
17.850
A+
A-

Mehdi, hilafet ve halife.

İslam düşmanlarından çekmedi içindeki cahil ve menfaatçi din tüccarlarından çektiği kadar.

Günümüz dünyasında geriliciliğin iç savaşlarının bitmediği bitirilmediği evrensellikten uzak yaşamaya mecbur bırakılan insan topluluğunun yaşadığı İslam coğrafyası. Türkiye’de son zamanlarda İslam coğrafyasındaki olumsuzluklardan etkilenen ülkelerin başında geliyor.

2021 yılının ilk aylarından itibaren sosyal medyada mehdi, hilafet ve halife konuları işlenmeye başlamıştı, muhafazakâr kesimin cep telefonlarına kaynağı belli olmayan mektuplar gönderilirken cemaatlerin bazı vaizlerin ise mehdi ve hilafet konularını anlattığı biliniyor. Cep telefonlarına gönderilen bu türden mektuplara karşı diyanet ve devlet yetkilileri henüz bir açıklama yapmış değil.

Semavi dinlerde Mesih kavramı her zaman bu günde olduğu gibi tartışılan bir konudur, Mesih’in geri geleceğine dair Kur’an’da bir ayet yoktur ama tartışması vardır. Bu kesim Türkiye boyutunda ise Mesih tartışmalarının yanında hilafet ver halife konularında gündeme getiriyorlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden.

2020 yılı sonlarında Yasin Kendirci sahte ismiyle sosyal medyaya düşen mektupta şu ifadeleri yer verilmişti.

4 Kasım 2011 yılında Arafat’ta manevi olarak zuhur etmiş.

Nâzım Kıbrıs-î isimli tarikat şeyhi de bu olayı yaşamış ve anlatmış manevi olarak görmüş, diğer evliyalarda görmüş. 2018 yılında rüya âleminde müminlere mehdi görünür olmuş.

2 rekât istihare namazı kılın göster ya rabbi deyince görürsünüz deniliyor. 6 Haziran 2025’de Kâbe de mehdi As. olacak. Bu karar Ayasofya’da 23-24 Temmuzda manevi toplantıda alınmış, bilgi kesindir deniliyor.

Said Nursî, Mahmut Efendi’nin söylediği gibi kendisi bunlar son müceddid, Mahmut efendinin müridi olduğu belirtiliyor. 1994 yılında okula başladı. 4 Kasım 2011 yılında tekbir aldı Mehdi As.

Mücahitleri küffara karşı Şam’a çağıran mehdiydi. Süfyan Esad’tır. (Suriye devlet başkanı ).

Ebu Muhammed Colani Hz Mehdinin amcaoğludur, Ahrar uş-Şam ve Nusra cephesini kuran Hz Mehdi Ebu Muhammed Colani ‘yi el kaideden çekip alan ve haricîlerden alan oydu. Fehim İsa, Seyf Ebubekir ‘de mehdiye yardım eden komutanlardır.

Rüya âleminde ikinci tekbir oldu, Recep Tayyip Erdoğan’da velilik makamına ulaştı. 2020 yılında Erdoğan manavı ameliyattan geçti ( Hz Muhammed’e yapılan gibi ) reisin bundan haberi olmaya bilir.

3 tekbir umuma açık olacak 2025 6 Haziranda olacak Kâbe’de. Bu karar Ayasofya’nın açılacağı gece alınmıştır, o gece 66 veli cismen ‘de İstanbul’a gelmişti semt, semt bunlar dağıldı ve İstanbul’u hilafete hazır hale getirdiler. Hareket biraz zaman alacak, maddi yansıması olaylar silsilesi ile gerçekleşecek. O cuma Ayasofya’nın velisi Reis’ti, Hz mehdi ona yardım eden bir veli ile Üsküdar Valide Camii’nde namaz kıldı”. Bu mektuba karşı hiçbir resmi açıklama yapılmadı ve mektup halen paylaşılıyor.

Bir yıl aradan sonra mektup yurt dışından yayın yapan FETÖ’CÜLER tarafından yeniden gündeme getirildi ve ciddi izlenme oranlarına ulaştılar. Fakat geçmişte Fetullah Gülen’in de bu konulardaki konuşmaları halen youtube de duruyor. Bu gün eleştirdikleri konuların aynısı Gülen tarafından vaaz edilmiş.

Allah’ın adını gönderdiği ayetleri ve peygamberi baskı aracı olarak şahsi menfaatler karşısında kullanmak hangi dinden olursa olsun insanoğluna yapılan bir zulümdür ve zulümüm en fazla görüldüğü coğrafya maalesef İslam coğrafyasıdır.

“Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz gerçektir. Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın, o aldatma ustası da Allah hakkında sizi kandırmasın” (Fâtır 5)

Merhum Prof. Dr Yaşar Nuri Öztürk 2008 yılında basılan “ Allah ile aldatma” kitabında Kur’an, “Allah ile aldatılmayın!” ihtarında bulunmasına rağmen Türk halkı, dinine olan derin saygısı yüzünden Allah ile aldatılıyor.

Allah ile aldatmanın rantından en büyük terör örgütleri bile yararlanıyor. PKK’nın başı, yandaşlarına şu talimatı veriyor: “Peygamberler şehri Urfa’ya ilahiyat akademisi kurun!”

Allah ile aldatmak; dini; çıkar, koltuk, baskı, egemenlik aracı yapan bir sanayi koludur. İşin esası bakımından ne dini vardır ne de imanı. Onun dini-imanı, Tanrısı, ibadeti hep çıkarı ve hesabıdır.

Allah ile aldatanlar dokunulmaz, eleştirilmez bir ‘tahakküm teolojisi’ oluşturmuşlardır. Türkiye’de bu teolojiyi egemen kılmak istiyorlar ve bunda büyük ölçüde başarılı olmuşlardır.

Bu bir Haçlı-İngiliz siyasetidir. Atatürk bu şeytanî siyaseti, ta 1920’de Müslüman dünyaya tanıtıyor; İngilizlerin siyasetinin ‘İslam’ı İslam’la yok etme siyaseti’ olduğunu ilan ediyor.

Allah ile aldatma zulmünün en ağırları kadın ve kadın hakları konusunda işlenmektedir. Türkiye’de bugün kadın, özellikle örtünme meselesinin istismarı aracılığıyla, Allah ile aldatan zümrelerin temel sömürü aracı olarak öne çıkarılmaktadır.

Türkiye’de sosyal devleti çöküşün eşiğine getiren sebeplerin başında Allah ile aldatanların yarattığı ‘sadaka kültürü’ ve bu kültürün yarattığı ‘sömürü merhametçiliği’ gelmektedir. AKP iktidarı bu yıkıcı sebebin saltanat dönemini temsil etmektedir. Allah ile aldatanlar, iane çadırlarıyla yetinecek bir toplum özlemektedirler.

BOP’ un temel hedefi, Ortadoğu’da İsrail’den daha büyük devlet bırakmamaktır.

Yaşadığımız günlerin ABD ve AB’sinde, Türkiye ile ilgili ilk hedef Türk Ordusu’nu etkisizleştirmek olarak dikkat çekiyor.

Laikliğe saldırıyı emperyalizmin Haçlı kurmayları kotarıyor. Müslümanlar burada sadece taşeronluk yapmaktadır.

Türkiye’yi Allah ile aldatma zehrinin panzehiri ancak İslam’ın gerçeği içinden çıkarılabilir” uyarılarında bulunmuştu. Fakat din üzerinden cehaletin körüklenmesine devam ediliyor.

Ne demişler cahil arkadaşın olacağına akıllı düşmanın olsun.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.