DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Odalar Rengarenk

Sesli Dinle

Psikoterapist Stephen Grosz tarafından kaleme alınan ve hayatı boyunca yolunun kesiştiği danışanlardan damıtarak ve danışan mahremiyeti referans alınarak kaleme alınan bir eser İncelenen Hayatlar.

Odalar Rengarenk
12.08.2021
5.154
A+
A-

Stephen GROSZ, “İNCELENEN HAYATLAR

Kendimizi Nasıl Yitirir, Nasıl Buluruz”

“Değişime direniriz. Bütünüyle iyiliğimiz için bile olsa kendimizi küçük bir değişime teslim etmek, genellikle tehlikeli bir durumu görmezden gelmekten daha korkutucudur.

Kendi dünya görüşümüze, kendi öykümüze bütünüyle sadığız. Eski öyküden dışarı adım atmadan önce, içine gireceğimiz yeni öyküyü baştan sona bilmek isteriz. Acil durumlarda bile –belki de özellikle acil durumlarda- bizi nereye götüreceğini bilmediğimiz bir çıkışı istemeyiz.”

Ağır aksak adımlarla ilerliyor günün telaşından kaçmak isteyen yaşlı adam. Yavaş ve ölgün adımlarla elindeki kitabı bırakıyor masasının üzerine, çayını bırakıyor sonra, sonra simidini koyuyor masanın üzerine serilmiş bir peçetenin üzerine. Derin bir soluk aldığında elindeki kitaptan elimdeki kitaba kayıyor gözlerim.

Psikoterapist Stephen Grosz tarafından kaleme alınan ve hayatı boyunca yolunun kesiştiği danışanlardan damıtarak ve danışan mahremiyeti referans alınarak kaleme alınan bir eser İncelenen Hayatlar.

Hastalarını anlatarak geçmişten geleceğe notlar bırakan bir danışman sevgili yazar. Hikâyelerden oluşan eser kimi vakit bir deneme tadı kimi vakit de hafızanın inisiyatifine bırakılmayacak kadar kıymetli anıların bir araya getirilişi gibi bir tat bırakıyor okuyucuda.

Bugün odasının renginden kaynaklı hepimizin az ya da çok aşina olduğu danışan-danışman seanslarının bir benzeri gibi gözükse de kitabın içinde yer alan hikâyeler, sıkıp bunaltmadan, terimlere kurban edilmemiş konu ve her konuda kendimize doğru açılan pencerelerin çokluğuyla ayrı bir boyut kazanıyor.

Sadece konuya meraklı kişileri satırlarına buyur eden bir kitap değil İncelenen Hayatlar. Benim gibi konuya uzaktan bakanların da içinde pek çok şey bulabileceği, kendine ve etrafına daha bilinçli ve sorgulayıcı bakabileceği bir kişilik haline getiriyor.

İnsanda var olan yaraların derinliğini, yaraların dokusuna zarar vermeden yahut okuyucuyu olan bizleri ruhi bunalıma sokmadan anlatılıyor olması ve bugün yaptığımız her davranışın;

“Öykülerimizi anlatarak yaşamlarımızı anlamlandırmaya çalıştığımıza inanıyorum, fakat Peter anlatamadığı bir öykünün tutsağıydı. Öyküsünü anlatacak sözcüklere sahip olmadığı için kendini başka yöntemlerle ifade ediyordu. Zamanla davranışlarının benimle iletişim kurmaya çalıştığı dil olduğunu anladım.” Sözlerinde olduğu gibi psikanalitik bir gerçeği de barındırdığını görüyoruz.

Sevgili yazar; “Psikanalistler geçmişin şimdiki zamanda yaşadığını işaretlemekten hoşlanır. Ama gelecekte şimdiki zamanda yaşıyordur. Gelecek gitmekte olduğumuz bir yer değil, şu an zihnimizde olan bir düşüncedir.” Diyerek okuyucuyu geçmişte yaşananların ve gelecekte olacak olanların kaygısından kurtarmaya çalışarak önemli olan anın, içinde yer aldığımız ve daima ileriye doğru akan şimdinin kıymetini anlamaya davet ediyor.

Bunu yaparken bireyde var olan yaraları küçümsemiyor, üstünü bir yara bandı ile kapatıp, yok hükmüne koymuyor. Tam tersi önce bireyin farkında olduğu ya da olmadığı o yarayla, korkularıyla yüzleşmeye cesaretlendiriyor.

“Yumruklanan küçük bir çocuk, büyülü bir kapı için her şeyini verirdi.” Diyerek yaşamımızın devamındaki süreçlerinde yaşanılan psikolojik sorunların ya da davranışsal bozuklukların sebebini çocukluk anılarımızda yaşanılan travmalardan kaynaklı olduğunu gösteriyor ve yetinmiyor sevgili yazar, “En çok kaçındığı kişi, en fazla bağımlı olduğu kişiydi.” Sözleriyle kimi zaman en yakınımızda bulunmalarına rağmen davranışlarını beğenmediğimiz yahut ciddi bir biçimde eleştirdiğimiz kişilere dönüşüşümüzü anlatıyor.

Hâsılı sadece kırmızı değil, odaların rengârenk olduğu bir hana okuyor sevgili yazar bizleri. Kendimizde var olan renklerin her birine değmemizi sağlıyor. Sarısıyla, siyahıyla, alıyla yahut moruyla, karasıyla buluşturup, yüzleştiriyor. Sonrasında acılarımızdan ve ağrılarımızdan kurtaracak bir ip uzatıyor benliğimize ve biz, yaralarının farkında olmayan okuyucular, o ipi birbirinden güzel renklerin donattığı bir uçurtmaya iliştiriverip, gökyüzünde salınmanın mutluluğuna erişiyoruz.

Sevgili okurlarım, zihninizde hala “Bu kitabı neden okumalıyım?” diye bir soru dönüp duruyorsa, İncelenen Hayatlar ’da farkında olmadan kendi hayatınıza ait izdüşümleri de bulabilmek adına okumalısınız. Yaralarınız yahut yarım kalmışlıklarınızla yüzleşmeye cesaretlenemediğiniz zamanlarda, sırtınızda bir dost eli hissetmek ve yalnız olmadığınızı bilmek adına okumalısınız.

Odalarındaki renklerle gökkuşağı oluşturan cümle satır seyyahlarına tavsiye olsun.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.