DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kafe Sohbetleri – 2

Sesli Dinle

Bu kış Adana pek Adana gibi değildi. Hepimizin kimyası Selahattin Abi’nin çayı gibi bozuldu. Bir Adanalı’nın kıştan anladığı sabah yağmurda ıslanıp öğleden sonra güneşte kurulanmaktan ibaretken bu sene hafta boyunca mesai yapan yağmurla ne yapacağımızı şaşırdık.

Kafe Sohbetleri – 2
11.02.2022
6.598
A+
A-

“Zamlar”

Kadıköy’de bir kafede olsaydık muhtemelen şuan tütün kesesinden vanilya aromalı tütününü çıkarıp yarım saat boyunca aromalı tütün öven etnik kıyafetli rastalı bir abiyle yazın Olimpos’a, otostopla mı yoksa bisikletle mi gidelim tartışmasını yapıyor olacaktık. Gel gör ki Adana’dayız. Kaçak çay övüp “bahar gelse de Menderes’te mangal yapsak abi” muhabbetine mecburuz. Bir de tabi alışılmadık zamları ve alışılmadık soğukları konuşmak zorundayız…

***

Bu kış Adana pek Adana gibi değildi. Hepimizin kimyası Selahattin Abi’nin çayı gibi bozuldu. Bir Adanalı’nın kıştan anladığı sabah yağmurda ıslanıp öğleden sonra güneşte kurulanmaktan ibaretken bu sene hafta boyunca mesai yapan yağmurla ne yapacağımızı şaşırdık. Haliyle muhabbetler hep özlenen mangal dumanlarına bağlanıyor. Malum üç hafta üst üste mangal yakmayan Adanalı, Adanalılıktan çıkmış sayılır.

Tabi mevzu kebaptan mangaldan açılınca et fiyatlarına gelen zamlar -pardon güncellemeler- muhabbetin merkezine oturuveriyor. Üç beş sene öncesine kadar masaya kilo hesabı et söylediğimiz mekânları biraz hayret biraz özlemle andıktan sonra biraz isyan biraz sitemle zamlara nezaket çerçevesinde söylenip çaylarımızdan birer yudum daha alıyoruz…

Sessizlikle birlikte tam mevzu kapandı, başka muhabbet deryalarında kulaç atacağız diye ümit ederken masadan acı bir soruyla tadımız yine Ayten’in ten çorabı gibi kaçıyor.

“Abi peki elektrik faturalarına ne diyorsunuz? Bu artık fatura falan değil abi bu düpedüz soygun. Bizim berber İbrahim’in asansörden hallice dükkânına bin lira fatura gelmiş. Adam gırtlağına usturayı dayadı geçen canına kıyacaktı çırağıyla ben zor ikna ettik. Hayır, nereye kadar yani. Size ne kadar geldi fatura?”

“Bizim derginin aşağısındaki veterinere dört bin lira gelmiş abi, kadıncağız geçen akvaryumun led lambalarını sökmüş balıklar bunalıma girmiş, akvaryumun tabanına çökmüş bön bön dışarı bakıyorlar.”

“E biz de bunalımdayız dayı. (Adana’da tüm erkek bireyler birbirinin dayısıdır) Biz de tabana çöktük biz de bön bön dünyaya bakıyoruz.”

“Bir balık kalmıştı kendini kıyaslamadığın Kerim. Ne ruh hastası herifsin be oğlum. Vallahi içim şişti kapatın şu zam muhabbetini. Sabah kalkıyoruz zam, akşam yatıyoruz zam… Ben haber izlemiyorum artık şu ruh halinden sıyrılmak için sizin açtığınız muhabbete bak yahu. Onu bunu bırakın da hafta sonu hava güzel, bir motor turu yapalım da kafamız boşalsın ha?”

“Yapalım yapmasına da abi benzine yine 70 kuruş zam geldi”

“Hay zamına da sana da be Kerim. Vallahi şiştim. Ben kalkıyorum arkadaşlar. Siz de zam muhabbetinizi sabaha kadar sürdürün. Malzemeniz çok nasılsa. Selahattin abi benim iki çayın parasını alır mısın abi?”

“Beş lira daha alayım kardeşim.  Çaya iki buçuk lira zam geldi”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.