DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Işıltıyı Korumak

Sesli Dinle

Korkmaktan korkuyoruz çoğu zaman ya da korkularımız yüzünden harekete geçemiyoruz. Ama o korkular da bizi biz yapan ve güçlendiren en gerçek duygumuz.

Işıltıyı Korumak
07.09.2022
4.148
A+
A-

Başarmak nedir? Çabalarımız sonucunda istediğimiz sonuca ulaşmak mı yoksa o yolda ilerlerken kazandıklarımız ve önümüze çıkan ihtimaller mi? Yol alırken önümüze çıkanlar bizi hep ihtimallere sürükler ve o ihtimallerde değerlendirmemizi yapıp gitmeye karar verdiğimiz yeni yol bize yeni bir hikâyeye kapı açar. Hep derler ya “insan kendi kaderini kendi yazar” diye. Aslında bu tam olarak onu ifade ediyor. Hayatta önümüze çıkan yol ayrımlarında verdiğimiz kararlar bir sonraki hamlemizi belirliyor işte o süreçte yaşadıklarımızın hepsi de bizim kadersel yolumuz oluyor. Yerine göre korkularımız artıyor azalıyor, yerine göre umutlarımız değişiyor.

Korkmaktan korkuyoruz çoğu zaman ya da korkularımız yüzünden harekete geçemiyoruz. Ama o korkular da bizi biz yapan ve güçlendiren en gerçek duygumuz. İnsan olduğumuzu yerine göre aciz olduğumuz olaylarla da yüzleşeceğimizi unutuyoruz bazen. En son başardığımızda ise daha doğrusu başarının bizdeki karşılığına ulaşınca koskoca bir oh çekip arkamıza yaslanıp yaşadıklarımız aklımıza gelince kocaman bir tebessüm olarak yerleşiyor yüzümüze.

İşte her zaman kendimize hatırlatmamız gereken şey şimdi bize çok zor veya acı olarak görünen olay bundan belki kısa belki uzun bir süre sonra üzerinden geçince hatırladığımızda iyi veya kötü olarak hatırlayacağımız birer anı olarak kalacak.

Işıltımızın sönmesine müsaade etmeden tam yol ileri…

 

Düşünüyorum da,

Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek…

Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,

Naif yönlerimizin keşfedilmesi,

Cesaretsizliğimizin anlaşılması,

Korkularımızın paylaşılması,

Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti…

Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız

Ve ne kadar güçlü korunuyoruz kalkanlarımızın ardında

Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden

Deniz minareleri, midyeler, kirpiler ve kaplumbağalar gibi.

Sahi koruyor mu bizi çatlamamış sert kabuk?

Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?

Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?

Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?

Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?

Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak…

Ne çıkar ateşböceği sansalar beni?

Belki…

En hoyrat yürek bile ateşböceğinin o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz?

Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,

Korkaklığımı, sevgi isteğimi,

En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem………

Oysa bir görebilsek bunu

Kalmadı böyle insanlar demesek

Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak

Kırılmaktan korkmasak

Yaralansak

Ne olur bir darbe daha alsak

Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu

Denesek

Risk alsak

Yanılsak

Fark etmez…

Tekrar, tekrar bıkmadan denesek

Ve kucaklaşsak yeniden…

Tıpkı eskisi gibi

Ne olduğunu anlayamadığımız o 15 yıldan öncesi gibi

O zaman fark edeceğiz

Ne kadar özlediğimizi birbirimizi

Neler biriktirdiğimizi, kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi…

Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa

Vakit az paylaşmak, sarılmak için

Yaşadığımız coğrafya zor, şartları ağır

Yüreği daha fazla küstürmemek lazım

Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan

Ve koşullar bir türlü düzelmeyen

Sevgiye çok ihtiyacımız var…

 

Ufukta kara bir kış görünüyor…

Ancak birbirimize sokularak atlatırız o günleri…

Kırın o sert, o ağır kabuklarınızı

Kurtulun bu yükten…

Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize

Yalnızlığa mahkûm ediyor bizleri

Hem…

Hepimiz bir yıldızız…

Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi… Rabindranath TAGORE

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.