DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İnsan Hazır Olmadığı Şeye Geç Kalır…

Sesli Dinle

Bu serüvene başlarken kendime hep hatırlatacağım 2 şey; “Asla hiçbir şey için geç olduğunu düşünme, çünkü insan hazır olmadığı şeye geç kalır.” ve Mark Twain’in hikayesinde geçen “O işin imkânsız olduğunu bilmedikleri için başardılar.” Sözleri olacaktır.

İnsan Hazır Olmadığı Şeye Geç Kalır…
14.04.2021
4.348
A+
A-

Evet insanlık için küçük ama benim için kocaman bir adımla karşınızdayım. Deselerdi ki; “Bir gün yazdıklarını yayınlamak için yaz.”, sadece kahkaha atar içimden bir keşke der ve bırakırdım orada. Hem de öyle küçücük değil, kocaman bir “keşke”yle. O yüzden Turgut Uyar’ın dediği gibi, “Aslında bir alıştırmadır Umut ve devam eder çünkü umut kaçınılmaz gelecektir bütün gümbürtüsüyle, umut kaçınılmaz gerçektir çünkü.” İşte o yüzdendir ki artık, hayallerimi gerçekleştirmem de bana güzel kapılar açan MevzuHaber ailesiyle kaderlerimizi birleştirmek de, benim için, en gerçek ve en umut vaat edici bir an gibi oldu.

Neler mi olacak peki? Her şey ya da herkes, her duygu, her düşünce yani aslında hayatın akışında o gün önümüze düşenler, bazen daha anlaşılır bazen de sadece olduğu gibi ve hissettiğim halleriyle buluşacak kalemin ucundan, kağıtla. Bir bakmışız bir gün yüzünü değil, gözünü değil sesini göresim geldi dediklerimiz dizilecek sıraya. Diğer gün, “Çayın kalabalıkla arası iyidir muhabbet ister.” deki muhabbetimiz gelmiş oturmuş satırlara. Kafamın içinden geçenleri süzgecimden geçirdiğim şekliyle, bizi biz yapan her şey ile bazen eğlenceli bazen hüznüyle ama sadece o “an” ın duygusuyla aktarmaya çalışacağım sizlere.

Yazarken içim kıpır kıpır, nasıl coşkulu. Duygularımızı yerine göre en uçlarda yaşıyoruz ya da öyle yaşamayı seviyoruz. Yerine göre bir gülüşe koskoca dünyayı sığdırıyoruz, ama o koskoca dünyaya yeri geliyor sığamıyoruz.  Sait Faik’in “Nefes aldığın şehir ne kadar şanslı, kim bilir sesini gökyüzü sanan kuşlar bile vardır.” Dizelerine ne aşklar ne hayaller ne çok sevilme umutları sığdırabiliyoruz. Severken de abartıyoruz yere göğe koyamıyoruz, acı çekerken de en dipte yerin 7 kat altında karanlık da kendimizi buluyoruz. Belki de şiirleri de masalları da çok sevmemiz ondandır. Söylemek istediklerimizi uğraşsak da o kadar caf caflı ve cüretkâr kelimelerle anlatamayız ya da cesaret edemeyiz ama oradan Özdemir Asaf; “Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de sana hep, hep yeniden başlamak isterim.” Diyerek bizi hülyalara daldırıp, ne hayallere ne başlangıçlara götürür. Ayrılıklar gelir belki de bir gün, korkusuz başımıza. Dünyanın sonu geldi, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye düşünürken Cahit Sıtkı Tarancı; “Sensiz uykuyu haram bilen için, ayrılık ölümün diğer ismidir.” Dediğinde hemen oracığa ruhumuzu bırakırız. Ölüm acısını bile unutup hayata devam eden insan, olmaz denileni oldurur, yapılmaz denileni yapar ve yoluna kaldığı yerden devam eder.

Bu serüvene başlarken kendime hep hatırlatacağım 2 şey; “Asla hiçbir şey için geç olduğunu düşünme, çünkü insan hazır olmadığı şeye geç kalır.” ve Mark Twain’in hikayesinde geçen “O işin imkânsız olduğunu bilmedikleri için başardılar.” Sözleri olacaktır.

Bu ilk yazım benim için imkansızı başardığım ve hazır olduğumu hissettiğim ilk adım. O yüzden son sözüm şudur ki hadi kusura bakmayın, buyurun…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.