DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İlham Alabilmek

Sesli Dinle

İşte tüm bunları okuyunca ve o gün biraz kırık ve buruk hissetmişsem, neden yine bunları yaşıyorum diye kendimi suçlamaya başlamışsam beni o kadar güzel silkeleyip kendime getiriyor ki. Kendime

İlham Alabilmek
05.10.2022
4.830
A+
A-

Gözlerin neden acıyor? Daha önce hiç bakmadıkları için. Schopenhauer şöyle bir ifade kullanıyor; Paris’in keyfini mi sürüyorsun? Paris’te kendi keyfine mi bakıyorsun. Kendimizde çok şey buldukça dışarda daha az şey bulmaya başlarız. Çünkü Dostoyevski der ki “Kimse seni sen olduğun için sevmeyecek, herkes seni, seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için, yani kendileri için sevecek. Ve buda demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek.” Evrim Kuran okumayı da dinlemeyi de çok seviyorum. Anlatırken kullandığı dili ve seçtiği kelimelerin özenini fark edebiliyorum. Sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları takip ediyorum. Belki aynı yöne aynı taraftan bakmıyoruz ama yaptığı alıntılar, bazen insanlara ve ilişkilere dair yazdığı şeyler bir yerlerden aynı yaraya parmak basıyor, ya da rahatsız olunan aynı konu ile ilgili aynı konuda bağırıp çağırıyor.

Yazarken çok kez ondan ilham almalarım o yüzdendir. Çünkü aynı konuya rastlaştıysak, o kadar güzel anlatmış ki ben ne üstüne eklemek ne de eksiltip anlam bütünlüğünü bozmamalıyım diye düşünüyorum. O anlarda sadece kalemine sağlık diyorum. Dinlerken de acık yürekliliğine sağlık. Çünkü çoğumuz anlatırken açık olmaktan hep bir adım geri duruyoruz.

Mesela ta Ağustos ayında yazdığı bir paylaşımı buraya biraz olsun yazmak istiyorum. Çünkü o kadar iyi geldi ki bana okuduğumda. Hani bazen kendimizi çok yalnız hissederiz ya işte bana hayır yalnız değilim hissi verdi bana.

Şöyle diyor paylaşımında “kısa bir süre önce kalbim kırıldı, elimi kalbime götürdüm ve yaradana şükrettim. Bir kalbim var demek ki sevmeye aşina, kırılmaya teşne.” Devamında da Jonathan Swift’in çok sevdiğim bir sözü var. “Fil olduğundan küçük, bit ise olduğundan büyük çizilir hep.” Hayatımıza perspektif katmak kalp kırıklıklarını onarır bu yüzden diyor.

İşte tüm bunları okuyunca ve o gün biraz kırık ve buruk hissetmişsem, neden yine bunları yaşıyorum diye kendimi suçlamaya başlamışsam beni o kadar güzel silkeleyip kendime getiriyor ki. Kendime “bir dakika ya, sen de herkes gibi kırılıp, üzülebilen kalbe sahip bir fanisin. Hayatla bu inatlaşma neden? Sanki taştanmışsın herhangi bir şey hissetmen anormal bir şeymiş gibi davranıyorsun” diyorum.

Evet bazen çok üzülüyorum ve sanki o üzüntü üzerime yapışıp kalacakmış da hiç ayağa kalkıp eski günlere dönemeyecekmişim gibi bir his geliyor. Ama tabi biraz daha sağlıklı düşünmeye başlayıp geçmişten itibaren bir tarama yapınca iyi ya da kötü yaşanılan her şeyin zamanını doldurunca geçip gittiğini ve hayatıma hep yeni ve baştan bir hikâye yüklendiğini görüyorum.

İşte öyle zamanlarda yalnız olmadığımızı hissetmek, acımızı yaşarken de kendimize yüklenmeden olduğu gibi geldiği gibi alıp onun içimizde eriyip yok olmasını bekleyebilmemiz için bize zaman kazandırıyor. Ondan sonra daha makul ve sağlıklı olarak yolumuza devam edebiliyoruz.

 

Çekemezsin bir yere sineden başka

Biliyorum günler hep böyle geçecek.

Ne akşamleyin komşu ne bir akraba,

Ne bir dost, oturup karşılıklı içecek.

Yalnızlık sade şurda burda değil,

Düşüncede, hatırada ve dilekte.

Hangi taşı kaldırsan, nerde ‘of! ‘ çeksen,

Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte.

Bilmem rengi nasıldır, boyu ne kadar.

Biçen her kimse yıllardır yanlış biçiyor.

Bir elbise ki, alabildiğine dar.

Nedir bir türlü sırrını anlamadık,

Kimdir bizimle böyle şaka ediyor.

Hangi cebini karıştırsan yalnızlık.. Turgut Uyar

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.