DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İhtiyacımız Var

Sesli Dinle

Yengeç sendromu dediğimiz insan etrafındaki 5 insanın ortalamasıdır kavramı çok doğru bir tespittir. O yüzden vizyon sahibi, hayat kalitemizi gerçekten artıracak insanlarla haşır neşir olmak çok kıymetli…

İhtiyacımız Var
18.08.2021
3.786
A+
A-

Küçük prens de ne diyor “kelebeklerle dostluk kurmak istediğime göre iki üç tırtılın kahrını çekeceğim elbet.” Eskiden, bende biraz böyle düşünüyordum çünkü insanlara karşı tahammüllerim daha fazlaydı. Şimdilerde ise o tırtıllara katlanacağıma kendi yalnızlığımın ve mevcut güzelliklerin tadını çıkarma düşüncesindeyim. Böyle olunca çoğu zamanım bana özel ve daha anlamlı oluyor.

Yine küçük prensin dediği gibi “Biliyor musun, insan üzgün olunca gün batımının tadına daha iyi varıyor.” Tabi ki insan sadece üzgünken yalnız kalmaz, ya da yalnız olmamak için birilerine ihtiyacı yoktur. Koca kalabalıklar içinde de ne kadar yalnız ve kimsesiz hissedildiğini hatırlayabiliriz. O yüzden kendi başımıza anlamlandırdığımız zamanların sayısı artmakta. Çünkü hala etrafımızda hayatımızda fazlalık olduğunu bildiğimiz insanların var olduğunu bilmek bu da mı kalburun üzerinde kalmış diye şaşırmak ekstra yorgunluk olabiliyor bazen. Hayatımız hakkında hiçbir fikri olmayan, hayatta nelerin amacımız ya da kazancımız, nelere sahip olduğumuzda kendimizi kazanmış hissederiz gibi soruların cevaplarıyla ilgili tek kelime fikri olmayan insanların hayatlarımızla ilgili ahkam kesip yargılara varıyor olması durumu karşımızdakini, bizden uzaklaştıran hareketten öteye geçemiyor. Bu kişiler öyle insanlar ki, kederliydim ama onlara, “yorgunum” dedim, şeklinde hayatımızda en ufacık şeyimizi bile paylaşmaya lüzum görmediğimiz insanlar.

Hayallerimizden bahsederken bizi daraltmayan daha da geniş fikirler ve hayaller kurmaya iten insanlara ihtiyacımız var. Biz ona hayalimizdeki evin bahçesindeki salıncağı derinlemesine betimlerken, kalkıp da kaç para ki bu ev diyen insanlara değil. Nikos Kazancakis’in Zorba eserinde dediği gibi “Ruhunu sıkı tut dostum, dağılmasın.” Ruhumuz, zihnimiz o kadar değerli ki onları daraltan, yoran ve ağırlaştıran insanlar az ötede dursunlar.

Herkesin hayat kalitesinden çıkardığı ya da ona yüklediği anlam çok farklıdır. Kimisi sürekli marka giyinmeyi hayat kalitesi bilir, kimisi de etrafındaki kaliteli insan sayısındaki artışını onların varlığını.

Bizim oralarda buldumcuk diye bir tarif vardır, ben çok severek kullanırım. Çoğu insana, köylüce bir ifade gibi gelebilir ama ben köyümdeki böyle kelimeleri ya da kalıpları kullanmayı seviyorum ki yok olmasınlar. Tabi bazı insanlar için komik, demode veya absürt gelebiliyor, ama ben kullanmayı bırakmıyorum. Hatta bir ara bu ifadeler ve anlamlarıyla ilgilide yazmak istiyorum. Neyse gelelim buldumcuk insanlar kimlerdir. Sonradan görme ifadesi biraz bunu karşılayan bir kavram olabilir. Mesela para kazanmış insanın, uzun süre hayatında biri olmamış bir insanın, hayatına biri girdiği an, o zamana kadar ki davranışlarından, farklı davranmaya başlaması, diğer insanları anlamsızca ve faydasızca eleştirmesi, bilgiç tavırlar denilebilir. İşte bu şekilde artan egosuyla, hayatında çok büyük şeyler başarmış gibi davranan insanlara söylenir. Onlar açısından bakınca evet bir şeyler başarmışlardır. Ama bu tarz insanlar hayatta bizi aşağı çekme riski olabilen insanlardır.

Yengeç sendromu dediğimiz insan etrafındaki 5 insanın ortalamasıdır kavramı çok doğru bir tespittir. O yüzden vizyon sahibi, hayat kalitemizi gerçekten artıracak insanlarla haşır neşir olmak çok kıymetli…

Mevlâna der ki; “Dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme, sen dağları seyret. Yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma, kalbindeki o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset. Işıklar sönmüşse ve karanlıksa; ona da aldırma, ay ışığını seyret. Sabret… Sabret ki her şey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun. Sabret ki her şey gönlünce olsun.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.