DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İçsel Bakış

Sesli Dinle

Hem sosyalleşmek arkadaş edinmek güzel vakit geçirmek istiyoruz hem de yerine göre o ortamdan koşarak kaçmak istiyoruz.

İçsel Bakış
05.05.2021
5.036
A+
A-

Koca kalabalıklar arasında yalnız hisseder misiniz kendinizi? Cevabınız evetse böyle yalnız hissettiğiniz zamanlarda kendinizi nasıl hissedersiniz? “Neden böyle hissediyorum?” sorusunun cevabını mı arasınız? Yoksa “Neden buradayım?” sorusunun cevabını mı? Ya da farklı bir bakış açısıyla sormam gerekirse; etrafınızdaki insanlar yapbozun birer parçası ve hep beraber bir tam ya da bir tam olduğunuzu hissediyor musunuz? Yoksa siz kendi başına bir yapboz musunuz? Tabi bu son cümle şu meşhur kamu spotunu aklınıza getirmiş olabilir. Tek bir insan figürü olan bir yapboz ve onu birleştirdiğinde arkasını bir çeviriyorsun ki koskoca dünya haritası tamamlanmış. Nasıl kocaman ve güzel çelişkiler değil mi? Hem sosyalleşmek arkadaş edinmek güzel vakit geçirmek istiyoruz hem de yerine göre o ortamdan koşarak kaçmak istiyoruz. Durup düşündüğümüzde bunun cevabını kendimize net verebiliyorsak bir sorun yok bence ama hep bir cevap arayışı içindeysek hala tamamlanmamış bir şeyler var demektir. En basitinden önce etrafımızdaki insanlara bakarız. “Kim bunlar? Ben neden onları seçtim?” Diye. İnşallah bu soruya dürüstçe cevap verebiliriz. Çünkü bazen o noktada o kadar güzel kendimizi geçiştiriyoruz ki hep bahaneler ve üzerini kapamalar, hep bir antidepresan kafası. Bu noktadan giderken bir sürü iç içe soru sarmalıyla karşılaşırız neden, niye ile başlayan? Peki hangi noktada kendimizi tam ve net hissederiz? Kendimizin, potansiyelimizin ve sınırlarımızın farkında olduğumuz noktada tüm sorular cevabını bulur.

İnsanlara hayır diyemiyoruz, canım istemiyor diyemiyoruz ya da canım şunu istiyor diyemiyoruz. Hep kendimizi ikinci plana atıyoruz. Peki neden? Karşıdaki incinmesin, üzülmesin aman yanlış anlamasın. Tamam kabul, insan sosyalleşmek istiyor ama tam olarak ne istiyoruz acaba? Sadece vakit geçsin de nasıl geçerse geçsin diye mi? Vakit geçireyim ama bana da minikte olsa bir katkısı olsun diye mi? Sadece karşımızdakiyle vakit geçirmek istediğimiz için mi?

Ne çok soru sordum bugün değil mi? Aslında cevapları ne kadar basitmiş gibi görünüyor ama aslında o kadar derin ki hepsi kendi içinde.
Peki ben ne mi düşünüyorum? (Düşünemedi). Ben insan insanları kendine yük etmemeli diye düşünüyorum. Herkes sınırlarını korusun, kimse kimseye karşı haddini ve sınırını aşmasın. Herkes karşısındakinin alanına saygı duysun ve anlamadığı noktada konuşabilsin istiyorum. Tripler atılmasın, konuşamadan yarım kalınmasın, küsülmesin, fazla beklentiye girilmesin istiyorum. İyilikler güzellikler istiyorum.
Ben bunları bu şekilde ne zaman düşünmeye başladım? Tabi ki o zamana kadar bende güldüğüme, eğlendiğime, günümü geçirdiğime bakıyordum. Zaman 2017’i gösterene kadar. O noktada daha sonra anlatacağım hayatımın en ilginç olaylarından biri var. Tabi 28 yıllık yaşanmışlık tecrübeler (böyle yazınca kendimi bir 40 yıldan bahsediyormuş gibi hissetmedim değil). Ama o noktadan sonra artık kendime ve etrafımdaki insanlara karşı daha dürüst bir ben vardı artık. İnsanları idare etmeyen, onlar kırılmasın diye kendinden ödün vermeyen biri olarak her geçen gün daha da büyüyen, yaşadıklarından hep bir şeyler öğrenen.
En önemlisi ise her geçen gün daha da gerçek ve mutlu hisseden…
Tam da bu noktada Can Yücel’in “Her şey Sende Gizli” şiirinden bir alıntı yapmaktan alıkoyamayacağım kendimi.

Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.