DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Fark Yaratabilmek

Sesli Dinle

Ardımızda ne bırakmak istiyorsak ona uygun çalışmalıyız ve hayallerimizi gerçekleştirme fırsatı geldiğinde bunu görüp o yoldan yürüme cesaretini gösterebiliriz.

Fark Yaratabilmek
27.04.2022
3.524
A+
A-

İnsanoğluna hep maymun soyundan geldiği söyleniyor ya, maymun iştahlılığımızda mı oradan geliyor acaba? Bir türlü karar veremeyişlerimiz, sürekli yeni bir gündemle ortaya çıkmalarımız. Evet değişim ve değişmek güzeldir, değişime karşı koymamamız gerekir ama hayat yolumuzda verdiğimiz kararlar da birazda tutarlılık olmalı.

Hayatta hepimiz birer yolcuyuz. Geçen gün bir dizide Haluk Bilginer şöyle diyordu: “Biz hayatta gökyüzündeki bulutlar gibiyizdir, gökyüzü baki bulutlar geçicidir o yüzden hayatta hep kalıcıymışız gibi davranmaya gerek yok. Bir gün öleceğimizi bile bile inadına yaşamaya çalıştığımız gibi.”

Hayatta bilinen en net gerçeklik herkesin bir gün öleceği ve ne zaman olduğunu hiç bir zaman bilenememesi. Fakat hep ne diyoruz? -daha iyi bir yaşam daha kaliteli bir yaşam, her gün kendini yenile, bir sonraki günün bir önceki gününden daha farklı olsun.

Düşününce şöyle bir ihtimal de hep insanlar için mesela, -madem öleceğim ne gerek var ki yeni şeylere zaten maddi durumum şuan için yeterli hayatımı devam ettirmek için.  Kesinlikle bu ihtimalde çok insani ve kişisine göre doğru ya da geçerli.

Kimseyi de yargılayamayız böyle bir fikri benimseyip ona göre hayatına devam ediyor diye. Sabah kalk, kahvaltını yap işe git gel yemek ye televizyon izle yat, sabah uyan ve yine aynı döngü.

Kaybedenler kulübü filminde bir replik vardı muhtemelen çoğu kişi hatırlıyordur. “Nasılsın?, Standart.” Bu durumu o kadar net açıklayan bir replik ki. Bende uzun zamandır özellikle pandemiden itibaren şu şekilde kullanıyorum bu repliği: Allah standarttan ayırmasın ama ne zaman? Daha kötü olmaktansa en azından alt limit olarak standartta kalabilelim diye.

Tabi ki birde madalyonun öteki yüzü var. Öleceğini bile bile hep daha iyiye daha farklıya, güncele, kaliteye yürüyen. Arkamda neler bırakabilirimin derdinde olan insanlar. Yine bu hafta dinlediğim insan biyografi ve yaşamlarında tekrar tekrar hayat bana şunu gösteriyor ki: başarı tesadüf değil. Bülent Eczacıbaşı konuşmasını bitirirken birkaç özlü söz söyleyip bitirelim diyor ve ilk kurduğu cümle şu: Başarının çalışmaktan önce geldiği tek yer sözlüktür. Bu kişiler maddi olarak varlıklı kişiler evet ancak hayatlarında hep çalışmış ve başarmış kişiler. Zaten aileden varlıklıyım deyip hayat geçirmemişler. Çalışmanın yanında müziği ve sanatı da hayatlarında tutmuşlar. Rafine zevkleri olmuş hep. Bu vizyonu kendileri oluşturmuşlar yıllar boyu. Sporlarını yapmışlar, müzeler gezmişler, koleksiyon yapmışlar.

Böyle insanları dinleyince hayatımda kendi adıma bir gün sonrası için daha neler yaparımın planlarını yapma hevesi geliyor bana. Bülent Eczacıbaşı’ nın söylediği diğer sözlerden biride şuydu: Bir posta pulu gibi olun gideceğiniz yere varıncaya kadar yapışıp kalın. Vazgeçmeyin diyor, yılmayın diyor. Bazıları sizin düşüncelerinizi küçümseyebilir, basit görebilir, bundan bir şey çıkmaz diyebilir fakat siz inandığınız fikirlere sadık kalın ve kendinize inanın diyor. Edison bir sözünü paylaşıyor aynı zamanda: başarının sırrı saatinize bakmamaktır diyor.  Çalıştığınız işte kadar tutkulu olursanız aldığınız zevk de o kadar yoğundur ki ne kadar çalıştığınızın ve nasıl çalıştığınızın bir önemi kalmaz. Ve son olarak şu sözle bitiriyor: Nerede başarılı bir iş görürseniz, bilin ki orada bir insanın bir yerde bir zamanda aldığı cesaretli bir karar vardır. Her zaman emin adımlarla inandığımızın şeyin arkasında durabilme gücünü bulabilmeliyiz kendimizde. O zaman fark yaratabiliriz.

Ardınızdan ne denmesini istiyorsak ona göre yaşamalıyız demiştim daha önceki yazılarımdan birinde. Ardımızda ne bırakmak istiyorsak ona uygun çalışmalıyız ve hayallerimizi gerçekleştirme fırsatı geldiğinde bunu görüp o yoldan yürüme cesaretini gösterebiliriz. Hayatta bazı fırsatlar üstü kapalı çıkar karşımıza, onu görüp gözlerimizin kamaşmasına müsaade etmeden emin adımlarla ilerleyebilecek şekilde kendimize inanmalıyız.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.