DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Dönme Dolap

Sesli Dinle

Muhalefetin telaşa getirdiği yeni erken seçime gebe önümüzdeki seçimlerin heyecanı, hevesi, hesapları, siyasilerin öncelikli gündemleri malum. Üzerine liyakat sorunu aşikar kamu görevlilerinin beceriksizlikleri de aşikar. Sonuç; bunlara paydaş toplumun döngü sonundaki mağduriyeti yaşanan gerçeklik.

Dönme Dolap
20.03.2023
3.784
A+
A-

Saygı ile selam ederim siz değerli satır dostlarıma. Yaşanılan afet sonrası acılara boğulduğumuz asrın felaketi olarak adlandırdığımız depremin yaralarını saramadan sel afeti de felaket olarak yeni acıların, yeni yaraların kaynağı oldu.

“Devlet nerede?” sorusunu geçtiğimiz haftalarda sorduk ve cevabını aradık. Özetle her bir birey devlet dedik. Dolayısıyla her birimiz sorumluyuz diyerek düşüncemi ifade ettim.

Bu süreçte hafızalarımızda uzun ömürlü kalmayacağını biliyor olmanın acısını yaşadığımız nice ibretlik olaylar gündemimiz oldu. Ateş düştüğü yerde kaldı mı bilinmez, ama ne yazık ki gündemdeki yerini hızla kaybetti.

Adeta savaş içindeki ülkenin yaşayacağı kayıp bir dakikadan az sürede yaşandı. Sayıların muamma olduğu ölümler, kayıplar, yaralılar, öksüz, yetim, evsiz, barksız, kimsesiz kalan insanlar, milyonları aşan maddi kayıplar bırakın ibret almamızı, gerektiği gibi gündemimizde kalmayı dahi başaramadı.

Tüm siyasi parti teşkilat ve yöneticilerinin, taraflarının dost meclislerinde ifade ettiği gerçeklik parti yönetimindeki kemikleşmiş kadroların kudreti oluyor. Sadece Liderlerden bahsedilmiyor yani. Bu gerçeklik daha önce çok kez ifade ettiğim bir gerçekliğin de teyidi aslında. Uzunca yıl aynı kulvarda varlığını sürdüren kimselerin yolları sayısız kez sayısız farklı şekilde kesişmiş durumda. İnsani, ahlaki değerlerimize göre bir kahvenin kırk yıl hatırı var ise şayet bu kesişmeler ve ilişkilerin de elbet hatırı olmalı.

Demem o ki sayısal tanımı eksik ünlü, birileri için altınlı masada sandalye sahiplerine baktığımızda başarıları ve başarısızlıklarıyla yıllardır tanınan isimler asrın hatasını yaptılar. İktidara gelmeyi ne kadar arzu ettikleri bilinmeyen bu masa üyeleri savaş hali dışında seçim ertelenemez diyerek asrın felaketi denilen depremin yaralarının sarılmasını acıların paylaşılmasını engellediler.

Gündemimiz masadan kalkanlar, masaya oturanlar, geri dönenler, beğenmeyip gidenler, gelmek isteyenler, gelemeyenler gibi bir yığın boş sarmallara hapis oldu. Ne yazık ki siyasi mazilerinin kaynak olması sebebiyle Recep Tayyip Erdoğan’a rakip olma ihtimali olmayan taraflar bugün depremzedelerin aç ve açıkta kalmasının yaralarının sarılamamasının en büyük sorumlusu oldular. Zaten içler acısı olan saymakla bitirilemeyecek yetersizlikler, eksiklikler, aksaklıklar, çaresizlikler üzerine bir de gündemde olması gerektiği yerde olamayan acılı bölge insanı şimdilerde işgüzar şovmenlerin mağduru. Bir başka mağdur kesim ise siyasetçisinden, bürokratına, iş insanından sivil toplum kuruluşuna kadar sayısız tarafta bu işgüzarlara direnen güzel insanlardan oluşuyor.

Recep Tayyip Erdoğan uzunca bir süre seçim konusuna girmedi. Aksine önceliğimiz var, acımız var dedi. Bölgede siyaset yapılmamasının önemini ifade etti. Tabi liderlerini anlamaktan aciz bir gurup partili bu söyleme aksi davrandı. Gerçi bunun perde arkasından verilen talimat olduğu veya lideri kasten ezmek amaçlı olduğu da düşünülebilir.

Ancak muhalefetin aç gözlülüğü şu an içinde bulunduğumuz seçim sürecinde sıkışmamızı sağladı. Ünlü masanın her bir liderinin mevcut iktidarla uzun yıllara dayanan yakın hukuku olduğu ortadayken, tüm liderler uzunca yıllara dayanan mesaileriyle halkın önündeyken, yeni ve heyecan yaratan bir isim görünürlerde yokken, adayları halk belirlemiyorken, bu neyin iddiası neyin heyecanı anlamakta zorlananlardanım.

Akçeli işlere bulaşmamış aday tanımını duymaktan hoşlanamıyorum, tanımın doğruluğunun, acabasının ötesinde; örneğin merhum Bülent Ecevit için bu tanım net olarak söylenir. Ancak merhum Ecevit’in iktidarlarında ki sayısız şaibeli işler hafızalarda yerini korumakta.

Hasılı muhalefet halkı görmezden gelmiştir. Bir de halkın belediye başkanlığı için seçtiği isimlerin Cumhurbaşkanı Muavini olacağı deprem gündeminden daha büyük gündem oldu. Bizim zamanımızda yardımcılara muavin denilirdi. Halk Belediye Başkanlığı için oy vermiş, seçmiş. Örneğin Ankara’yı elimiz cebimizde sallanarak gezmek istesek 30 gün sürer. Belediye Başkanı sayısız iş yüküyle boğuşurken bir de Cumhurbaşkanı Yardımcılığı nedir? Anlayamayanlardanım.

Ekrem İmamoğlu’nu tanımıyorum. Ancak uzun yıllar önce tanıdığım zarif, dürüst, naif biri olarak bildiğim Mansur Yavaş’ın başını kaşımaya vakti yokken görüşmek isteyen onlarca kişi, STK randevu için sırada beklerken Cumhurbaşkanlığında ne iş yapacak bu isimler?

Belki birileri bu satırlar sebebiyle bana kızacaktır, ancak uzman olmayarak tamamen tarafsız ve halkın içinde, bürokraside ve iş dünyasında temasları olan biri olarak Cumhurbaşkanlığı sonucunu kesin görüyorum.

Halk olarak bizler geçim sıkıntısını çözememişken, binalar, araçlar, personeller gibi sayısız maliyetleri yerine getirerek hergün yeni bir siyasi parti kurulması bence bu iddiamı teyit eden doneler arasında yerini alıyor.

Muhalefetin adayı Muharrem İnce olsa idi iktidarın daha sorumlu, daha ciddi, daha gelişim hedefli mesai yapması gerekebilirdi. Gerçi Sayın İnce’nin bir önceki adaylığı için yaptığım yorum arşivde yerini koruyor. Şu an Sayın İnce’nin “ikinci turda Sayın Kılıçdaroğlu lehine çekilirim” sözünden, ikinci tur olmayacak sonucunu bir tek ben çıkarıyor olamam.

Burada önemli ayrıntı mecliste oluşacak vekil sayıları. Sayın Erdoğan ivedilikle yakınlarında yer alan, ancak hep geride kalmak zorunda bırakılan isimlere tecrübelerini gösterme imkânı vermeli. Seçim üzeri ortada gezen isimleri değil, gerçekten bilgili, liyakatli kalifiye isimleri aday listelerine taşımalı. Kadroları kamera önünde sıra kavgası yapan, felaketi nimet gibi yorumlayan, yetki ve sorumluluğunun hakkını vereni geçtik, ne diyeceğini, nasıl diyeceğini bilmesini dahi bekleyemez olduk, en azından sadece susmasını bilen yeni simalara yer vermeli.

Muhalefetin telaşa getirdiği yeni erken seçime gebe önümüzdeki seçimlerin heyecanı, hevesi, hesapları, siyasilerin öncelikli gündemleri malum. Üzerine liyakat sorunu aşikar kamu görevlilerinin beceriksizlikleri de aşikar. Sonuç; bunlara paydaş toplumun döngü sonundaki mağduriyeti yaşanan gerçeklik.

Afetlerin felakete dönüşme sebebi olan bizler, felaketzedeleri unutuyoruz, mağduriyetlerin vebali tabandan tavana herbirimizin üzerinde.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.