DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Devlet Arayışı

Sesli Dinle

Gündemler içerisinde yerini alan asla altılı olmayan masa hakkında şuan bir şey söylemeye gerek yok. Gören gözler için her şey ortada.

Devlet Arayışı
06.03.2023
3.314
A+
A-

Selam olsun siz satır dostlarıma. Yaşadığımız acı felaket sonrası halen devam eden onca zorluğa ve sıkıntılara rağmen sorumlu ve suçlu arama gayreti toplumca devam ediyor. Bizde “Nerede Bu Devlet?” sorusunun cevabını aramaya devam edelim o halde.

Geçtiğimiz hafta yapıların tarihçesini özetle sıralamıştık. Bu hafta kamu görevi açısından silsileyi takip edelim.

Kamu görevlilerini atama yetkisi iktidardadır. İktidarın kim olduğu fark etmeksizin bu yetkinin ve sistemin oluşturduğu yük somut olarak görülmektedir. Merkezde ve taşra kurumlarında yüzlerce, binlerce kamu görevine atamalar tek bir yerden yapılmaktadır. Üzerinde sayısız iş yükü bulunan Cumhurbaşkanlığı bu yük altında gereğinden fazla emek harcamak zorunda kalmaktadır. Kimileri iyi bilir ki; atama yetkisine haiz bu kişilerin bırakın taşra veya merkez atanmışları yanlarındaki mevcut görevlilerin dahi yarısından fazlasını tanımaları mümkün değildir. Hal böyle olunca sistemin de sorunun kaynağının bir kısmı olduğu ve sayısız eksiklikler sorunlar silsilesinin başlangıcı olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Kendilerine yapılan sunumlarla veya yıllar yıllar öncesine dayanan kısmi tanışıklıklarla yapılan atamalar sonrası makama ulaşan kişi kendi donanımsal gerçekliğiyle mesaiye başlıyor. Yani demek istediğim şey özetle pek de fikir sahibi olunmadan, sunumlarla yapılan atamalarda tek sorumlu atama makamı değil. O makama sunum yapan, aracı olan, referans olan, talip olan sayısız kimse de bu sorumluluk ağının içinde.

Eğitimine, uzmanlık alanına, iş tecrübesine, donanımına uygun olmayan görevlere sırf makam sahibi olabilmek adına talip olan kimselerin sorumsuzluğunu iddia edebilir miyiz?

Deprem felaketinin ardından kurumlar alarma geçti. Buna karşılık durumun vahameti ancak 24 saat sonra idrak edilebildi. Kopan iletişim ve hava şartları sebebiyle imkânsızlaşan ulaşım gerçekliği bölgeye hareket eden sayısız sivil vatandaş gibi afet görevlilerini de etkiledi.

Zorlu şartlarda saatler sonra bölgeye ulaşabilen yetkililer; afetten direkt etkilenmiş olan bölge kamu görevlilerinin çaresizliklerini gördüler ve görevlerini yerine getirememe gerçekliği ile yüzleştiler. Dışarıdan gelen destek ise bölgeyi bilmeyen kişilerden oluşmaktaydı. Aynı zamanda kişisel yetersizlikleri sebebiyle de müdahaleler daha karmaşık hale geldi. Yetersiz yetkililerin sayesinde, yeterli ve tecrübeli yetkililerin iş yükünü de arttırarak koordinasyonda sayısız zafiyet kendini gösterdi.

Şimdi kendimize soralım. Makamlara talip olunurken, araya referanslar koyulurken “bu görevin sorumluluklarını yerine getirebilir miyim?” sorusunu kendisine sormamış kişilerin yanlışlarının, eksikliklerinin sorumlusu kim?

Makama atandıktan sonra acil durum aracı olarak özel statüde yer alan istisnai alım ve kullanım şartlarına tabi olunan araçları alarak makamda keyfi kullanan kişilerin yanlışının ve aç gözlülüğünün sorumlusu kim? Örneğin itfaiye, afad gibi kurumlar için oluşturulmuş özel statülü 4*4 araçları alarak, bu kurumlarda değil de makamda kullanan birçok yetkilinin sebep olduğu eksiklikte sorumlu kim?

Bölgeye akın eden yardımları koordine edemeyerek heba olmasına sebep olan yetersiz yetkililerin hatalarının sorumlusu kim?

Bölgede olağanüstü yetkilerle donatılmış aktif denetim ve kontrol mekanizması dışında olan yetkililerin yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaması gerçekliğinin sorumlusu kim?

Yakınlarını iş sahibi yaparken vasfına uygun iş kriterine bakmayan, yakınına kıyamayarak bölgeye göndermeyen, bölgede olsa dahi faydadan ziyade yük olan yetkilendirilmiş isimlerin yaptığı yanlışların ve yapamadığı işlerin sorumlusu kim?

Gönüllü kimselerin ve bölge insanlarının tecrübe ettiği, tanık veya mağduru olduğu birçok durum sosyal paylaşım ağlarında yerini aldı.

Siyasi liderler bölgede siyaset yapmama gayreti ve hassasiyeti gösterirken, bu liderlere kendini gösterme çabasındaki birçok siyasetçinin, bürokratın, sivil toplum kuruluşunun aktif siyasi söylemler yaptığına ve liderleri çıkmaza sürüklediğine tanık olduk. Bu bireysel küçük hesapların sorumlusu kim?

İlahiyat Fakültelerinde veya imam hatip okullarında eğitim almış, ardından farklı branşlarda eğitim almış kimselerin hem manevi hem milli sorumluluklarının daha net farkında olmaları beklenirken, kul hakkı, vebal gibi hususlarda daha hassas olmaları umulurken gerçekliğin daha zıt olmasının sorumlusu kim?

Hasılı en başta talip olunması hali sebebiyle göreve atanmış kimselerin ardından vasfına uygun olmayan işlere yerleşmiş kimselerin, yetkilerini suiistimal eden veya günümüz ifadesiyle “kötüye kullanan” kimselerin başarısızlıklarının sorumlusu kim?

Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Muharrem İnce, Ümit Özdağ ve diğer siyasi liderlerin yardımların istiflenmesi, çalınması, çalışmaların aksaması, koordinasyonun sağlanamaması gibi birçok halin sorumlusudur demek hem haksızlık hem de mantıksızlık olur.

Daha önce de belirtmiştim. Her birey devletin kendisidir. Sorumluluk ve suçluluk hali görev ve yetki ile daha da artar. Hükümet farklı, Devlet farklıdır. Devleti oluşturan, var eden bizler tabandan tavana her birey sorumluluk silsilesi içerisinde pay sahibi değil miyiz? “Nerede Bu Devlet?” sorusunun cevabını birlikte verelim. “Sorumluluk suçlamanın bittiği yerde başlar” sözü bir kez daha önemini doğruluyor.

Gündemler içerisinde yerini alan asla altılı olmayan masa hakkında şuan bir şey söylemeye gerek yok. Gören gözler için her şey ortada.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.