DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Avrupa Yollarında Mavi Müşavir

Sesli Dinle

Ömür yolculuğu içinde, kendime ve sizlere  keşif ve mutluluk dolu yolculuklar diliyorum. Belki bir gün başka bir yolculukta karşılaşırız.

Avrupa Yollarında Mavi Müşavir
11.10.2023
2.644
A+
A-

“Fransa’dan Viyana’ya Fırtınalı Bir Tatil:  Karmaşık Paris yollarında dolaşırken sanki uzay gemisine binmişim gibi hissettim. Kuzeye doğru yol alırken Marş Denizi’ne ulaştım ve Le Havre’deki gemi doklarını keşfettim. Şehrin içinde dolaşan kanalları görünce şaşırmamak elde değildi!

Etretat  Kasabası’na yol alırken Orta Çağ mimarisinin ve şirin yapıların büyüsüne kapıldım, Kayalıkların üzerinde Manş Denizi ile rüzgârın sohbetine şahitlik ettim, sonra kendimi Rengârenk bir meydanda ve Honflour’un şirin sokaklarında buldum. Sen Nehri’nin deniz ile birleşen göz alıcı güzelliği beni büyülerken, huzuru hissettim.
Eski dönem Morina ve balina avcılığı hakkında dinlediklerim ve  Denizin karanlık sularında kaybolmuş gemi mürettebatını kurtarma hikâyeleri  ise işin cabasıydı.

Normandiya bölgesindeki ilerleyişim Deauville kasabasında devam etti, zenginlik, lüks ve konforlu yaşamı görünce kendimi şaşkın bir turist gibi hissettim. Fransa’nın Caen şehrini panoramik bir şekilde gezip, Katedralde bir nikâha şahitlik ettikten sonra manzaralar, egzotik yapılar, ağaçlar, kırlar, tarlalar arasında kaybolup, kendimi Fransa’nın batısında, onlarca km öteden fark edilen efsanevi  bir Kartal Yuvasının önünde buldum, Burası eski dönem Hristiyan hac yeriydi. Biskay körfezinin sularında bu gizemli bataklığa adım atıp Kayalıkların üstünde yükselen Mont Saint Michel katedralini gördüğümde, sanki kendimi büyülü bir kartal yuvasında bulmuş gibi hissettim.

Bu esrarengiz yapının  tarzı ve  mimarisi, gözlerimi kamaştırdı. Eski Hristiyan hac yeri olan katedralin etrafında dolaşırken, Hac yolculuğuna çıkan Hristiyanları da gözlemledim.
İşler karıştığında ise beklenmedik bir kahraman olan Renness’li Guilherme yardımıma koştu. Onun eşsiz bilgisi ve cesareti sayesinde zor durumdan kurtuldum.

Bir saat ötedeki Kelt etnik kimliği ve  Gizemli geçmişi olan Rennes  şehrinin sırlarını keşfetmeye başladım. Fransızcadan Türkçeye geçmiş bine varan kelimenin aslında Fransızca olduğunu  burada fark ettim.
Nantes şehrine doğru yola çıktım. İlk işim katedrallerin, parkların ve doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetmek oldu. Her bir adımda, bu şehrin geçmişindeki derin izlerini hissettim. Bir mezarlık ziyareti, insanların ölü sevdiklerine olan saygılarını görmem için ilham verici bir deneyimdi.

Sonraki durak Bordoya yolculuk oldu, Atlas Okyanusu kıyısındaki bu şehirde kaybolmaktan keyif aldım. Nehir kokusunu içime çekerken, sokaklarını keşfetmek için heyecan dolu bir serüvene çıktım. Su kenarında yürüyüş yapıp, insan dalgalarının harmonisini izlerken, anın tadını çıkardım.

Saint-Émilion kasabasında kendimi bir peri masalının içinde hissettim. Bağ bozumu zamanında, şarap üretim hanelerini, dar ve kalın duvarlı taştan sokaklarını dolaşırken, tarihin derinliklerine yolculuk ettim. Yüksek kayaların oyularak yapılmış eşsiz kiliselerini görmek, beni derinden etkiledi. İnsanoğlunun yaratıcılığını ve inanca olan güvenini anlamak için mükemmel bir fırsattı.

Venedik’e geçiş, beni adeta büyülü bir dünyaya taşıdı. 118 adanın kanallarla birbirine bağlandığı bu eşsiz şehirde gondollarla ve deniz araçlarıyla gezinerek, hatıralarımı canlandırdım. Her bir köşesinde tarih ve romantizm bir araya geliyordu. Venedik’in güzellikleri karşısında hayranlıkla dolup taştım. Şehrin sokaklarında gezerken, tarihin soluklarını derinden hissettim ve bir an için oranın geçmişine daldım.

Son durak Viyana’ydı ve bu şehrin mistik sokaklarında yürümek, tarihin derinliklerine yolculuk etmekti amacım. Büyüleyici tarihi yapıları keşfederken, kültürel mirasına tanık oldum. Bu şehirde lezzet dünyasına da adım attım ve Viyana’nın enfes tatlarını deneyimlemek zevkine vardım.

Üç ülkeyi kapsayan bu fırtına gibi geçen tatilim, aslında kendime olan yolculuğumu keşfettiğim, eğlenceli, coşkulu ve gizemli bir hikâyeye dönüştü. Her adımda, yeni bir dünya keşfetmek, kendimle ve çevre ile bağlantı kurmak için bir fırsattı. Bu tatil, hayatımın en unutulmaz anılarından biri oldu ve beni daha da zengin bir insan yaptı ancak içimdeki sonu gelmeyecek mükemmeliyet arayışı hiç bitmiyor gibi görünüyordu.

Tüm bu deneyimlerden bir şey anladım: Nereye gidersem gideyim, kendimi buluyordum. Keşfettiğim yeni kültürler, tanıdığım yeni insanlar ve her biriyle yaşadığım anılar beni bir adım daha öne taşıdı. Yaşamın gerçek anlamını bulmaya çalışırken, aslında içimizdeki farklı benleri tanıyıp kabul etmek gerektiğini anladım.

Ömür yolculuğu içinde, kendime ve sizlere  keşif ve mutluluk dolu yolculuklar diliyorum. Belki bir gün başka bir yolculukta karşılaşırız. Görüşmek üzere!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.