DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Astrolojik Açıdan Korona Virüs

Yani artık konularımız, insan hakları, ileri teknolojik gelişmeler, özgürlük, bağımsızlık, bireyselliktir. Satürn oğlak burcundan kova burcuna geçerken bu konular hakkında yeniden yapılanma için düzenlemeye, kısıtlamaya gelen bir öğretmendir.

Astrolojik Açıdan Korona Virüs
24.05.2021
5.564
A+
A-

Merhabalar değerli okurlarım,

Korona Virüs, tüm dünyayı yeniden yapılandıran, doğru bildiğimiz alışkanlıklarımızı sorgulamamıza neden olan, daha çok içe dönüp değer yargılarımızı tekrar gözden geçirmemizi sağlayan bir süreci de başlatmış oldu. Astrolojik bulgulara göre, korona virüsünün ortaya çıktığı dönemdeki en önemli gökyüzü olayı iki jenerasyon gezegeni olup kitleleri etkileyen, Satürn-Plüton kavuşumu olarak kabul edilmektedir.

Astrolojide gezegenler 2’ye ayrılır. Bireysel Gezegenler ve Kolektif Gezegenler. Dünyadaki kuşakları, önemli olayları etkileyen enerjiler kolektif ya da jenerasyon dediğimiz gezegenler tarafından yönetilir. Uranüs, Neptün, Satürn ve Plüton kolektif gezegenlerdir, yani tüm dünyayı etkileyen insanlığın evrimini işaret eden olayları bizlere yaşatır. Uranüs, beklenilmeyen, ani şok edici gündemleri yaratır. Kova burcunun yöneticisi olan Uranüs, devrimler, insan hakları, teknolojik gelişmeler ile alakalı konuları gündemimize getirir. Neptün ise ilahi olanla bağlantımızı yönetir. Manevi gelişmeleri, şifa enerjisini, hayal gücümüzü, bu dünyada 5 duyu organımızla göremediğimiz fakat daha yüksek bir bilinçle kaynakla bağlantılı olduğumuzu bir şekilde deneyimlediğimiz olgu ve olayları hayatımıza getirir. Satürn; kısıtlayan, düzenleyen, yapılandıran, inşa eden bir enerjiye sahiptir. Plüton ise derin dönüşümlerin gezegenidir. Plüton geldiği yeri tamamıyla yıkarak yerine yenisini koyar. 2020 yılının en önemli gökyüzü olayı ise Satürn ve Plüton gezegenlerinin oğlak burcunda kavuşmasıdır. Bu gökyüzü olayının astrolojik olarak yorumu ise eski yapıların yıkılıp yerine yeni yapıların kurulması gerekliliğidir. Fakat kitleleri etkileyen bu tip evrensel olaylar bir gecede gerçekleşemez bu tip gezegenlerin etkileri bir Merkür Retro’su gibi çalışmaz, daha uzun vadede toplumsal köklü değişimler şeklinde hissedilir.

Daha detaylı bir analiz için oğlak burcunda gerçekleşen bu olayın neleri temsil ettiğine de bakalım. Oğlak burcu tema olarak ataerkil, geleneksel, otoriter, zaman sınırlaması olan, duygulardan bağımsız ve materyalist bir düzeni temsil eder. Yani aslında uzun zamandır insanlığın canla başla çalışarak ulaşmış olduğu kapitalist düzeni inşa eden enerji, hedef odaklı, eril, çalışkan ve disiplinli oğlak enerjisidir. Satürn ise Oğlak burcundan Kova burcuna geçiş yapmaya hazırlanırken, artık bu enerjinin eskisi kadar işe yaramayacağını söylemektedir. Yani artık konularımız, insan hakları, ileri teknolojik gelişmeler, özgürlük, bağımsızlık, bireyselliktir. Satürn oğlak burcundan kova burcuna geçerken bu konular hakkında yeniden yapılanma için düzenlemeye, kısıtlamaya gelen bir öğretmendir. Plüton enerjisi ise derin değişim ve dönüşümü ya da yok oluş ve yeniden varoluşu adeta virüs kanalıyla tüm insanlığa yaymıştır. Plütonun vermiş olduğu etkiler kitleler üzerinde olduğunda genelde virüsler, salgınlar, savaşlar şeklinde çok daha yıkıcı olmak zorundadır. Çünkü yeni doğan sistemde eskinin hiçbir izi kalmamalıdır. İşe yaramayan tüm inanç ve kalıplar bir şekilde yok olmak zorundadır.

Tüm bu anlattıklarımıza bakarak bulmamız gereken çözüm ne Plütondan ne de Satürn’den korkmak olmamalıdır. Bu güçlü enerjiler insanlığın konfor alanından çıkıp, ilerleyebilmesi yani tekamülümüz için gereklidir. Yaşanılan hiçbir olay da nedensiz ve tesadüf değildir. Burada önemli olan mesajları doğru yorumlayıp bireysel anlamda sorumluluklarımızı görüp, bunları dönüştürebilmektir. Bireysel anlamda ulaşılan her farkındalık ve atılan her adım, kollektif anlamda uyanıp aydınlanmamıza vesile olacaktır.

Haftaya bir başka konu ile görüşmek üzere, sevgiyle kalın,

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.