DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ağaç Diken Kozmik Böcek

Sesli Dinle

Sayın okuyucu bundan sonra astronomi bilip, romantik geziler yapan bu böceğe gübre böceği demek sanki biraz ayıp olacak gibi. Ben bundan sonra Kozmik Böcek diyeyim de biraz kabültü ve…

Ağaç Diken Kozmik Böcek
02.06.2021
5.902
A+
A-

Sayın okuyucu bu hafta; kozmik, antik, romantik biraz fosseptik dolayısıyla da eksantrik bir yazı ile huzurlarınızdayım.  Çocuk Roketi Bir Uzay Macerası yazımda uzaya olan merakımın temelinin nasıl atıldığını anlatmıştım. O merak, o heyecan uzunca bir zaman kaybolmamış hatta artarak devam etmişti. Bu merak ve heyecan içerisinde çocukluğumuzun Pazar gecelerinin vazgeçilmezi olan özel bir kanalda; “Karla Bonoff’un – All My Life” şarkısı ile açılış yapan sinema kuşağında, “Stargate” adında ağzımızı açık bırakan bir film izlemiştik. O filmde köpek başlı insan formunda bir karakter vardı. “Neden acaba köpek başlı bir karakter?” Diye aklımda soru ile filmin etkisinden uzunca bir zaman çıkamamıştım. Bu filmi izledikten üç beş yıl sonra konusu mumya olan seri filmler gösterime girmişti. O filmlerde asıl adı “Gübre Böceği” olan, halk arasında da “Bok Böceği” olarak bilinen böceklere anlamlar yükleniyordu. “Bu böcekler ne alaka?” Diye kafamdaki soru kitaplığına bir soru daha eklenmişti. Tabi o zaman internet hala o kadar kolay ulaşılabilir bir durumda değil. Ya bir bilene soracaksınız ya da ciğerlerinize kütüphane kokusu çekeceksiniz.

Zamanla bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça antik mısırla alakalı şeyler öğrenmeye başlamıştık. Antik Mısırda; Ölüler Kitabında, Lahitlerde, Anıtlar Mezarlarda bolca köpek başlı tasvirlerin ve gübre böcekli resimlerin çok fazla olduğu meraklı gözlerden kaçmıyordu. Hatta birçok yerde ise gübre böceği böceklikten çıkmış, gübre böceği başlı insan formlarında da resmediliyordu. Yıllar geçtikten sonra hayatımıza giren internetle bu böcekleri, köpek başlı adamları tanımış oldum. Köpek başlı karakterin adı Anubis, Gübre böcekli karakterin adı ise Khepri’ydi. Anubis’ e başka bir zaman köşe ayıracağım, gelelim benim asıl merak ettiğim Khepri’ye.

Bir arama motorunda görsellerde arama yapılarak Khepri’yi görebilirsiniz. Muhtemelen sizde benim gibi aynı soruyu soracaksınız; “Neden Bok böceği abi?”

Önce bu böcekleri açıklayıp soru-cevap yaparak devam edelim. Gübre böcekleri, hayvanlar ve böcekler arasında oval herhangi bir şey yapabilen tek canlıdır. Neden oval? İtme/yuvarlama eylemini kafası aşağıya dönük, arka ayakları ile yapar. Neden ön ayakları ileri ile normal bir pozisyonda değil? Burası şaşılacak derecede inanılmaz; Hangi gübre böceği dünyanın neresinde olursa olsun gübreyi yuvarlama işlemini sadece doğudan batıya doğru yapar. Neden? Neden diğer yönlerde değil? Ayrıca yön bilgisi mi var? İşte bu soruları İsveçli bilim adamları sormuş, araştırmış ve hatta makaleler yazmışlar.

Buyurun cevaplar; bu böcekler, her canlı anne gibi yavrularını yuvada ister, bunun için gübrelere yumurtalarını aşılar o gübreleri de yuvasına taşır. Yani o gübre dediğimiz şeyler aslında bir nevi plasenta.  24 gün yuvada bekledikten sonra yavrular çıkma sinyallerini vermeye başlar. Böcek tekrar o gübreyi alır bir suya atar ve yavruları suda gübreden ayrışarak çıkar. Gübreyi, oradan oraya kucağında taşıyamayacağı için kolay bir yol bulmuştur, o da oval hale getirmek. Bunu nasıl öğrenmiştir ya da nasıl öğretilmiştir bence ayrı bir yaradılış konusu.

Gübreyi neden arka ayakları ile sadece batıya doğru iter? İşte bu sorunun kesinlikle kozmik bir cevabı var. Böceğin, yön tayin etmek için bir şeyler bilmesi lazımdır ki yuvadan çıkıp yuvaya geri dönsün; bizim ilerdeki durağı, köşedeki marketi, sokak başındaki camiyi kafamızda sabitlediğimiz yerler ya da noktalar gibi. İşte bu böceğin kendi yuvasına gidip gelmek için kullandığı, her yerden görünen, yeri hiç değişmeyen bir sabiti olduğunu fark eder İsveç bilim adamları. Uzun araştırmalar sonucunda böceğin sabitinin gökyüzü olduğunun hatta Samanyolu olarak bildiğimiz gök adası olduğunu keşfederler. İnsan gözünün sadece gece gördüğü gök adayı bu böcek üstelik gündüz de görmektedir. Kafasını aşağıda sandığımızın aksine yönünü kaybetmemek rotasından sapmamak için samanyoluna baka baka yuvasına gider. Hamile bir annenin klasik müzik dinlerken karnını okşaması ne kadar romantikse, plasentamsı gübrede samanyoluna baka baka seyahat eden anne böcek de bence o kadar romantik. Sen de bok böceği de gül işte. Böcek hem kozmik hem de romantik. Ayrıca bu böceklerin taşıdığı gübrelerde meyve ve ağaç tohumları da olduğu için insanın uzaktan bakıp; “Buralara kim ağaç dikmiş? Dediği, dağlardaki tepelerdeki ağaçların dikilmesine de yardımcı olmaktadır.

Gelelim bu böceğin Antik Mısıra etkisine. İsveç bilim adamlarının bu makaleyi yazmasından tam 3500 sene önce Mısırlılar, bu böceğin gökyüzünden referans alarak sadece batıya gittiğini tespit etmişlerdir. Oval gübreyi güneş, batıya doğru gitmesini de güneşin batışına atfederek böceğe Ra’ anlamı yüklemişlerdir. Bundan dolayı güneşi batırdığı sanılan Ra’ya da Khepri adını vererek böcek formunda insan olarak resmetmişlerdir. Yetmemiş güneşin yeniden doğuşuna aracılık ettiği varsayıldığı için bu böceklerin yenilenmeyi, doğuşu, fırsatı, şansı temsil ettiğine inanmışlar bu böcek şeklinde küpe, kolye ve takı benzeri takılar yapmışlar ve kullanmışlardır. Yani günümüzde aksesuarcılarda görünen böcek simgeleri budur ve bu böcekli gelenek 3500 yıllık gelenek olup insanlık tarihinin en eski geleneği olduğu tahmin edilmektedir.

Sayın okuyucu bundan sonra astronomi bilip, romantik geziler yapan bu böceğe gübre böceği demek sanki biraz ayıp olacak gibi. Ben bundan sonra Kozmik Böcek diyeyim de biraz kabültü ve heptü olsun. Şimdi bu kozmik böceği tanıdıktan sonra Karla Bonoff – All My Life şarkısı eşliğinde Samanyolu Gökadasını takip ettiği ispatlanan makaleyi okuyup, samanyolu gök adasına bakmak isterseniz ben linkleri aşağıya bıraktım.

Kıtıpiyoz’un dediği gibi; “Ufacık tefeciksin, sende bir başkalık var.” Selametle.

Makale: https://web.archive.org/web/20130126080453/http://www.sciencedaily.com/releases/2013/01/130124123203.htm

Samanyolu gök adası galaktik merkezli foto:  https://tr.wikipedia.org/wiki/Samanyolu#/media/Dosya:ESO-VLT-Laser-phot-33a-07.jpg

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.