Kırat’ın Çiftesi Pek Oldu & İttifakların 50+1 Korkusu

Millet İttifakının liderlerinden Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın cumhurbaşkanı adayı tarifi “Yavaş atın çiftesi pek olur” sözünü hatırlattı.

Millet ittifakının en genç ve sessiz 46 yaşındaki lideri DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ittifakın cumhurbaşkanı adayını tarif ederken “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” sözleri ittifakta soğuk duş etkisi yarattı. DP lideri Uysal sonrasında “Kast ettiğim kişiler açıkça Beştepe etrafında kümelenmiş dar çıkar gruplarıdır. Ortak bir yaşam inşası için 6’lı masa etrafında bir araya gelmiş partiler/liderler değildir” açıklamasında bulundu ama pek inandırıcı olmadı.

Peki, Gültekin Uysal’ın sözlerinin hedefindeki liderler kim olabilir?

Şüphesiz DEVA lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu. Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışmalarında Uysal’ın gündeme taşıdığı sözlerde ciddi tartışılan konular arasında yer alıyordu bence hiç sürpriz değil.

Gültekin Uysal’ın açıklamaları karşılık buldu mu?

Hiç şüphesiz karşılık buldu, DEVA lideri Ali Babacan’a yönelik Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) öğrenciler Babacan’ı afişle protesto ettiler. Öğrenciler astıkları afişe “ 13 yıl AKP bakanı, 18 yıl AKP milletvekili, Özelleştirme şampiyonu ve saray işbirlikçisi” diye yazdılar. Geçtiğimiz akşam ise Babacan’ın sağ kolu olarak görülen DEVA Partisi Teşkilat Başkanı Sadullah Engin’in Tosyalı Holdinge yönelik İskenderun’da liman ve Demir-Çelik fabrikası alımında sağladığı siyasi imtiyaz 340 bin izlenmeyle gündem oldu.

Ak Partinin en sert muhalifi eski başbakan ve genel başkan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, fakat Ak Parti her muhalif lidere cevap verirken sadece Davutoğlu’na cevap vermiyor görmezden geliyor. Daha dün akşam Davutoğlu İstanbul’da İtiraz etmeseydim Başbakanlığım gitmezdi, itiraz etmeseydim benden sonraki Başbakan gibi bakanlar gibi milyarlarıma milyar katardım” açıklamasında bulundu. Fakat Davutoğlu’na eleştiri iktidardan değil birlikte yol yürüdükleri partilerin tabanlarından geliyor, 17-25 Aralık sonrasının detayları, Suriye politikası ve bombalı terör olaylarının perde arkası gibi konularda doyurucu cevap verememesi.

İYİ Parti MHP’nin devamı olarak algılanıyordu ama merkez sağ politikaya evirilerek kabuğunu kırmaya çalışırken DEVA ve Gelecek partileri Ak Partiden ne koparsa kardır mantığındalar ama anket sonuçları bu mantığın yanlış olduğunu gösteriyor.

Demirkırat veya Kırat’ın yeni süvarisi felsefi olarak yeşil ile kuraklığın mücadele merkezi Demokrat Partinin lideri Gültekin Uysal bu sözleri boşuna söylemiş olur mu?

Elbette hayır. Kırat’ın çiftesi Millet İttifakına pek olur mu bilinmez ama bazı gerçekleri görmek için uyarıcı etkisi olabilir.

Bir kulis bilgisi bizden olsun, Gültekin Uysal’ın hedefinde sadece Babacan ve Davutoğlu yok, partisini merkeze taşımaya çalışan Akşener’de var.

Yazının devamını yazarın blog sayfasından okuyabilirsiniz…

İttifakların 50+1 korkusu

Cumhurbaşkanı veya devlet başkanı seçilebilmek için kullanılan geçerli oyların yüzde 50+1’ni alma zorunluluğu var, lakin Türk siyaseti öylesine parçalanıp savruluyor seçim kanunu getirenlerin karşı çıkanların 50+1 korkusu 2023 yaklaştıkça artıyor.

Mart 2022 seçim anketlerinin ortalamasını aldığınızda 50+1’e ulaşılamıyor muhtemel adaylar arasında, ittifaklar ise oy kaybına devam ediyor kararsız seçmen sayısı artıyor.

50+1 yerine 40+1 olabilir tezini ortaya 2021 yılında Ak Partili eski bakanlardan Faruk Çelik olmuştu ve ciddi eleştiri almıştı ama geldiğimiz finalde Ankara Çukurambar siyasi kulislerinde 50+1’in meşruluğu bu kanuna oy verenler tarafından tartışılıyor olmasıdır.

Faruk Çelik 2021 yılındaki açıklamasında “Türkiye sosyolojisinin buna hazır olmadığını savundum. Bugünden bakarsanız geriye doğru, Tayyip Erdoğan açısından bakılmasını da doğru bulmuyorum. AKP’nin oyu düştüğü için bunlar tartışılıyor diyorlar. Sizin oyunuz yükseldiyse partileri merkezde bütünleştirecekti ama olmadı. Şu anda 50+1’den dolayı nasıl bir pay alabilirim düşüncesiyle parlamentodaki partilerden beş parti çıktı. Nedeni bu sistem! Bu oran olmasaydı, başkanlık sistemiyle ilgili başka konuları tartışacaktık ve çok daha sağlıklı olacaktı. Bu durum, stres ortamı getiriyor. Olmadık diyaloglar yaşanıyor. İYİ Parti, HDP’yle olsun mu olmasın mı? Tartışmalar yaşanıyor. CHP, HDP’yi sahiplenemiyor. İktidar tavır koyamıyor! Oranı, sistemlerle karıştırmamak lazım, ben diyorum ki: Oran, siyasetin rahatlaması için yeniden ele alınmalı. Kim gelirse olsun, başkan kim olursa olsun, mali disiplin, ekonomi konusu ne olacak?

Oran meselesi sistemle ilgili değil. Bu konu çözülürse siyasi partiler rahatlayacak. İki blok var. Oy oranları var. Erişilebilir durumdalar. Yüzde 50+1 olmasa bu partilerin eriştiğini görüyoruz. O da alabilir bu da alabilir. Bu rahatlığı sağlayamazsınız, yüzde 0.5’lik partilere siyaseti mahkum ederseniz. Diğer konuları tartışamazsınız. Sistemin esas konuşulması gereken konuları maalesef geride kalıyor” demişti.

Bu açıklamalara destek verenlerden birisi eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek olmuştu ama MHP liderinin eleştirilerine maruz kalmıştı.

Sosyal medya sohbet odalarında siyasi parti taraftarlarını dinlediğinizde Ak Partililerin MHP ve BBP’den, MHP’lilerin Ak Partiden, CHP’lilerin İYİ Parti, DEVA, SP ve Gelecek partilerinden hoşnut olmadıklarını ciddi eleştirdiklerine şahit olursunuz.

Bu tartışmaları parti yetkilileri ne kadar takip edip ciddiye alıyor bilinmez ama tartışmalarda gündeme getirilen konular anketlere bire bir yansıyor.

Örneğin Türkiye’nin sorunlarını muhalefet çözer mi? sorusuna verilen cevabın %37 olması gibi. Seçmen hem iktidara hem muhalefete yakın olmayınca siyasette 50+1’e ulaşamıyor. Tabi TV’lerde yandaş ve muhaliflik öylesine güzel sergileniyor ki siyasi partilerin kapalı kapılar ardında hangi sorunlarla uğraştıklarını gündeme taşıyamıyorlar tamamen duygusallıktan.

Çelik’in dediği gibi 50+1 Türk siyasetini yoruyor ve dikiş tutmadı bu konuda ciddi zaman ve enerji kaybı yaşamaya devam ediyoruz.

Yazının devamını yazarın blog sayfasından okuyabilirsiniz…